23 Kasım 2008

bitter november

Bazı günler hiçbir şey sinir bozukluğunu gidermiyor.

Ne zamandır bu kadar umutsuzuz, hiç diğer türlüsü olmuş muydu, yoksa biz mi aptaldık? Görüş mesafesi ertesi gün. Gözünü, kulağını açmış şu ülkenin 2 ay sonra akıbetinin ne olacağını merak eden, 26 yıllık ömrünün aklı eren kısmına koskoca 3 kriz sığdırabilmiş nesilden bir kişiyim. Aldığımız eğitimin, kendimizi geliştirmek için yaptığımız şeylerin neden olduğunu sorgulayıp duruyorum. Milyon kişiyiz ama yine de yalnız hissediyorum kendimi.

Başbakan yasaklı youtube'e giriyor (acaba ktunnel mı, vtunnel mı kullanıyor?), Türkiye'nin en çok okunan gazetesinin genel yayın yönetmeni Şeyseller'de bilmem kimin verandasında içtiği şarabı yazıyor ve bir yandan herkes işsiz kalıyor. Diyorlar ki 2010'a kadar düzelmez durum.

Yarın akşam öğretmenler günü için ilkokul öğretmenimin evine uğrayacağım ve yüzünde göreceğim ifadenin beni biraz da olsa umutlandırmasını umuyorum..

Şimdilik kendimi Sevgi Soysal'ın şefkatli kollarına bırakıyorum.

Yemek kursunda öğrendiklerimi yazacak kuvvetim, keyfim, hiçbir şeyim yok.

11 yorum:

Adsız dedi ki...

bu kadar karamsar olmak yakışmaz yaşına:)

cikkoleite dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Bengi Gençer dedi ki...

ne zamandır yazamadığım, çizemediğim şeyleri ne güzel ifade etmişsin ayşecim...

Adsız dedi ki...

Eskiden kucuktuk, cocuktuk anlamıyorduk, ya da eskiden biraz daha iyiceydi koşullar. Karamsarlık diz boyu, ben dibe vurmayi bekliyorum, acisiyla sancisiyla sonra duze cikilir heralde.

Adsız dedi ki...

Aysecim,aynı şekilde ben de böyle bir ruh hali içindeyim.sonbahar da bunu tüm gücü ile tetikliyor.iyiye giden birşeyler duymaya ve görmeye neden bu kadar hasret kaldık?yine de umutlu olmak ve güzel günler yasayacağımıza inanmaktan baska çare yok.

sevgiler...

ömer hasançebi dedi ki...

ben Türkiye'de kriz olduğuna inanmıyorum, son bir ay içinde umman, cezayir ve rusyada bulundum ve hepsinde de kriz kendini bariz belli ediyordu ama iki hafta önce ankarada ankamall ve panora alışveriş merkezlerinde yürümekte bile zorlandım herkesin elleri alışveriş çantalarıyla doluydu. Kriz Türkiye'ye hiç uğramamış sadece adı var, Dünyanın geri kalanında etkisini gösterdiği gibi göstermesin diye umuyorum çünkü bu günler mumla aranır o zaman.

ömer hasançebi dedi ki...

bide söylemeyi unuttum heray 600 işçiyi yurtdışına götürüyorum çalışmaları için ve Türkiyedeki aynı şartlarda çalışmalarına rağmen enaz 100 ü bir ayı tamamlamadan geri dönmek istiyor, kriz olsa paraya ihtiyaç olsa hiç böyle olurmuydu? Türkiye'de krizin k si yok bence sadece kriz olmasından kar edebilecekler bu karı topluyorlar, milyarlarca dolar kar açıklayıp kriz diye 1000 lerce kişi işçten çıkarıyorlar. Devlet devlet olsada bunlara göz yummasa işte o zaman kriz bizi teğet geçer ve gider. Ne çok dolmuşum bende:D

Adsız dedi ki...

Biz de dün ilkokul öğretmenimizi ziyarete gittik. Arkadaşlardan birisi sürpriz yapıp 91 yılındaki mezuniyet törenimizin kaydını getirmiş. Hepimiz "Ali Desidero" söyleyişimizi seyrediyoruz ekranda. Daha sonra bir taraftan Ertuğrul Özkök'ü bir taraftan Deniz Baykal'ı çekiştirirken öğretmenimizin 91 yılında bizlere seslenişi ekrandan lafın tam üzerine geldi. "Çocuklar,her ne yapıyor olursanız olun sürekli yurdunuzu düşünün ve mutlu olun." demiş törenin sonunda. Herkes birbirine baktı, öğretmenimiz "Vişne likörü yapmıştım dur onu ikram edeyim size." dedi, "İyi olur." dedik de kapandı konu.

Mert

Adsız dedi ki...

''Görüş mesafesi ertesi gün'' e bayıldım,bayıldım. bir de Mert'in yorumuna...

Adsız dedi ki...

aslında her şey söylendiği gibi değil...ne acı...

daphnevega dedi ki...

anonim,
iyimser olmak için çok özel gayret gerekiyor artık..

bembi,
herkes böyle. zaten başka türlü nasıl olacağız? ama iyi gelecek bir şey biliyorum; bir ara görüşelim yeni saçlarını çok merak ediyorum :))

didem,
ben de dibe vurduğumuzda anlayacak mıyız onu merak ediyorum.

derinlal,
sebebimiz çok ama devamlı üzülerek yaşanmıyor, mümkün değil. başka şeylerle oyalanıp kendimizi mutlu edeceğiz..

topsy kretts,
bu AVM konusu bana da ilginç geliyor. ben oradaki kalabalığın sosyal aktivite amaçlı orada bulunduğuna inanıyorum ama, alışveriş yapan sayısı ne kadar ki acaba? bu toplu işten çıkarma hakkında hergün yeni bir şeyler duyuyorum, zaten bütün dünya etkilenirken biz nasıl etkilenmeyeceğiz ki?

mert,
yerine getirebildiyseniz ne mutlu, bizim sınıf pek yapabildi mi bunu bilmiyorum.. yurdu düşünüyoruz ama mutluluğumuz tartışılır, hatta galiba bu ikisi artık orantılı ilerliyor. ne kadar düşünürsen o kadar mutsuz oluyorsun. ne güzel anlamışsın ama..

ozge,
teşekkür ederim ve ben de :)

boo,
hem de hiçbir şey. başımıza gelince anlıyoruz işte.