screenshot özel sayısı

Instagram'ım var. Burada.

House'un son bölümünde şuna baya güldüm. Biliyorsunuzdur, 8.sezon House için son olacak, devamı yok. Bununla dalga geçebilmeleri ne harika. Ama ben ne yapacağım?

Mio Dio. Bülent Ersoy'un Moonwalk yapmasından bahsedildiğinde bunun bir metafor olduğunu düşünmüştüm, acı ama gerçekmiş. Sürreal mi demek gerekir yoksa? Mavi saçlar filan.

Vakıfbank delirmiş. Garanti Bankası'nın reklamda oynattığı tavuk eşek gibi hayvanlar aracılığıyla "Garantisiz kimse kalmasın bizce!" tavsiyesinden sonra bu diğer bir bomba. Acun'un televizyondaki başarısının kaynağı "halden anlamak"mış. Ya bi gidin işinize yahu. Acun'un abidik gubidik formatları sayesinde kendisi oldu katrilyoner, biz olduk 15 dakikalık şöhretlerin bağımlısı. Ayrıca Acun, bir doy artık abicim paraya. Ne işin var hala reklamda filan. Sinirlendim reklamı görünce hakikaten. Başarılı, ona bir şey diyemem ama halden anlamak da demeyin kardeşim, adam sanki hayır işi yapıyor.

Bir de uzun süredir bakmamıştım blogun sayacına, az önce bakınca beni mutlu eden bir şey gördüm. 1 milyon ne güzel bir sayı :) Blogun Mart ayındaki doğum gününü bir ay gecikmeli olarak kutlamak için bahane olsun. 6 yıl bitmiş oldu. Nice mutlu yaşlara blog, hayatımda yaptığım en doğru iş olabilirsin.

Haftanın heyecanları:

-Red Hot Chili Peppers biletlerimiz hazır. Kardeşimle gideceğim için ayrıca mutluyum. Konsere daha yüz yıl olması heyecanımı azaltmıyor.
-Veciz Sözler'de altını çizecek cümleleri kovalamaktan yoruldum. Kitabın tamamı, her cümlesi altı çizili basılmalıymış. Barış Bıçakçı gelse, ben ona bir sofra kursam, anlatsa. Bende böyle bir duygu uyandırıyor nedense.
-Çandarlı sezonunu açmaya kaldı 12 gün, bahar halini görmeyi o kadar uzun süredir istiyordum ki.
-Kırıntı House Wine ne güzelmiş. Belki de üşümeden dışarda babetle oturulabilen ilk bahar akşamı nedeniyle bana güzel geldi.
-Başlasa da gitsek.