2 Ocak 2014

2014'ün ilk seyahati!

Herkese merhaba,

Yeni yıla nasıl girersen gerçekten devamı öyle gelecekse, benim şikayetim yok. Mini mini bir grupla, kendi evimde, iyi vakit geçirerek ve biraz da sarhoş girdim ben. Mis. Herkesin başlangıcı güzel olmuştur umarım. Önemsemedikçe daha güzel geçmeye başladı galiba yılbaşları :)


Yılbaşı kurabiyeleri ve yılbaşına çok yakıştırdığım bir kakaolu kek yaptım. Evdeki tarçın kokusunun sakinleştirici etkisi var bence. İşten erken çıkabilen şanslılardan olduğum için 31 Aralık akşamı eve gelip bloody mary'mi hazırlayıp koltuğuma yayıldım. (Instagram'a bu fotoğrafı koyunca bloody mary tarifi için istek geldi. Senelerdir deneye deneye ulaştığım en iyi tarifi yazacağım.)



Yılın son güzel haberi de Paris'e sürpriz bir iş gezisi çıkması oldu. 2014'ün ilk ayının ilk günlerine denk gelmesi seneye güzel bir başlangıç yapmam için tuz biber. (Bu sabah arabamın çalışmamasını ve muhtemelen aküsünün bitmiş olmasını da daha küçük bir sorun haline getiriyor.)

Senelerdir sizden tavsiye almadan hiçbir yere gitmem! Yine aynı şekilde Paris için her konuda önerilerinizi bekliyorum. Daha önce gitmiştim ama üzerinden seneler geçti. Bu sefer tek başıma olacağım ve iş için orada olacağımdan gezmek için ne kadar zaman ayırabileceğim bilmiyorum yine de mümkün olduğunca hazırlıklı gitmek istiyorum! 10 Ocak'ta gidip birkaç gün kalacağım. Önerileri bekliyorum!

Ayşe

15 yorum:

Adsız dedi ki...

Ama bu harika kekin tarifinide bizimle paylaşırmısın:))))

Adsız dedi ki...

tuz biber olumsuz anlamda kullanılır ayşecim. paris'e gitmen kötü bir durummuş algısı oluşturuyor.

Imge dedi ki...

Öncelikle iyi yıllaaar! :) Harika başlayan 2014'ünün daha da harika devam etmesini dilerim.

Paris'le ilgili naçizane bir iki not düşeyim dedim (en klasik turistik noktaları geçiyorum elbette):

- Yeme-içme, butik alışverişler için kesinlikle Marais bölgesini tavsiye ediyorum. Pazar gününe denk getirebilirsen harika bir bit pazarı da kuruluyor yakınlarda bir sokakta. Şuraya çikolata, sıcak çikolata, ekler için ya da sadece kokusunu koklamak için mutlaka uğramalısın: http://goo.gl/OB1NQ2 Serotonin seviyen gözle görülür şekilde artacak, garanti! :)

- Bir müzelik zamanın olursa Musee D'Orsay şahane

- Midye seversen Brüksel midyecisi Leon bir sürü farklı semtte seni bekliyor olacak..

- Cafe Les Deux Magots ya da Cafe Flore'de bir kahve molası.

- Montmartre Tepesi ve Lüksemburg Bahçeleri çok keyifli yerler ama soğukta nasıl olur bilemem. İkisinden biri için zamanın olursa ilkini seçmelisin derim.

Şimdiden iyi yolculuklar..
Sevgiler.

Hayallerim, Delorean ve Sen dedi ki...

La Fourmi Ailee çok şeker ve lezzetli yemekleri olan bir Paris kafesi!

nil dedi ki...

demotive etmek istemem ama çeşitli sebeplerle 2 kere gittiğim paris in oldukça şişirilmiş bir reklam objesi olduğunu düşünüyorum, diğer avrupa ülkeleri 1 se bu 5 diil yani, görülmeli evet ama en iyiler arasına girmemeli,yinede heryer bir kere görülmeyi hak eder felsefesiyle iyi gezmeler:))

pelinpembesi dedi ki...

parise biz de yeni gittik. öyle uzun uzun yazdım ki blogumda bir bak istersen..
http://pelinpembesi-buket.blogspot.com/search?updated-max=2013-11-08T21:32:00%2B02:00&max-results=15

EbruG dedi ki...

Boulevard Beaumarchais'deki Merci mağazası.
Marais'de Place de Vosges meydanı ve ordaki muhteşem çay butiği Dammann.
Ayşe, seni senelerdir okuyorum.Tanıyor sayılırım. O yüzden, bu söylediğim yerlerin seni çok heyecanlandıracağına inanıyorum.İyi gezmeler.

EbruG dedi ki...

Boulevard Beaumarchais'deki Merci mağazası.
Marais'de Place des Vosges
ve ordaki muhteşem çay butiği Dammann.
İyi gezmeler.

A Cat From London dedi ki...

Porte de Vanves (sabah erkenden gitmek gerekiyor, öğlene kadar) ve St. Ouen bit pazarları, Père Lachaise mezarlığında Jim Morrison, Edith Piaf, Yılmaz Güney, Modigliani,vs'ye ziyaret, Cartier-Bresson Vakfı'nda fotoğraf sergisi, eski ve güzel bir esnaf lokantası olan Bouillon-Chartier'de yemek, Seine kıyısındaki ve St. Michel'deki ikinci el kitapçılarda eşinme, turistik olsa da Les Deux Magots'da kahve konyak ya da kahvaltı keyfi, Rue Bucci veya St. Germain'deki sabit pazardan peynir alışverişi ilk aklıma gelenler. Bon voyage!

Berrin dedi ki...

fotograflar harıka, zencefıllı tarcın kokusu kadar harıka hem de :)

Mine Rotası dedi ki...

Merhaba Ayse, yemege senin kadar duskun biri olarak Paris'te yemek onerilerime blogumda bir goz atmani oneririm. (http://minerotasi.blogspot.com/search/label/Paris%27te%20yeme%20icme) bloga ekleyemedigim ama mutlaka denemeni tavsiye ettigim Rue des Martyrs'deki Rose Bakery'de organik kahve esliginde havuclu kek yiyebilirsin. Minik ev pizzalari ve taze meyve sulari da cok guzel. Simdiden iyi gezmeler!

kusursuzdegilim dedi ki...

Soğan çorbası önerebilirim. Bir de macaron. Sokak arası pastanelerinden kese kağıdı içinde alınmış olması kaydı ile :)

Unknown dedi ki...

Haftaya ben de gidiyoruuuum... Umarim yorumlarin umarim bana yetişir :)

EbruG dedi ki...

Ayşe'cim,
Paris yazını çok büyük bir merakla bekliyorum.

Adsız dedi ki...

e artık yazsan diyorum...