Andiamo..

Tasarimlar hep cok dikkatimi ceker. Kiyafet tasarimlari, taki tasarimlari, mobilya tasarimlari, makyaj tasarimlari.. Yeterki farkli olsun, sasirtsin. Boyle seyleri de arastirmayi ozellikle cok severim. Internette dolasirken "Fernando and Humberto Campana" kardeslere rastladim(web sitesi de ayri bir sanat eseri zaten) ve tek kelimeyle ba-yil-dim! Birer dahi olduklarini dusunuyorum! Ozellikle ust ortadaki benim favorim. Tabi alsamda katiyen uzerine oturmak gibi bir niyetim yok-20000 dolar civarinda fiyatlar ben soyliyim de-! Ust siradakilerin hepsi koltugun uzerine atilmis oyuncaklardan olusuyormus gibi gorunuyor! Benim favorilerim genelde "Banquet" ve "Sushi" koleksiyonundan cikti. Yaraticilik bende cok hayranlik uyandiriyor.

Yarin gece Italya'da olacagim. Orasi yaraticiligin baskenti. Sokaklarda dolasirken binlerce guzel seye tekrar gozum takilacak. Vitrinlerin karsisindayken, kucuklugumden beri guzel olan herseye sahip olma icgudumu ne kadar dizginleyebildigimi gorecegim. (kendime pek de kisa sayilmayacak bir alisveris listesi yaptim bu kis giyecegimi dusundugum seylerden olusan ve bu listenin disina cikmamaya calisacagim-tabi tabi! :) rahat ol Ayse, annenle baban blogu o kadar sik ziyaret etmiyor!)

Eveet ben gidiyorum.. Bloga ilk basladigimdan beri yazdigim laptopumun da omru doldu; onu okula teslim etmem gerekiyor. Geri dondugumde yeni bir loptoptan size, kendimi yeryuzunde en ozgur hissettigim yerden aklimda kalanlari, fotograf makineme dolusturduklarimi ve bir daha ne zaman Italya'ya gidecegi artik belli olmayan bir Ayse'yi getirecegim. Hoscakalin!