Mezuniyet e Venezia :)
Sonunda mezuniyet günü oldu.. Okula gittik sabahın köründe. Töreni internetten de yayınladılar. Teknoloji bazen güzel birşeylere de yarayabiliyor. Ailem gelmemişti internetten seyrettiler.
Çok güzeldi. Sınıfımız çok garip bi sınıf. 35 kişiyiz ve 17 ülkeden gelen insanlar var.. VietNamlı mı ararsınız, Hintli mi ararsınız, Sırp, İtalyan, Romanyalı, Meksikalı.. Çok önemli bir tecrübe oldu bu bakımdan.. Her yerde arayabileceğim birileri var artık.. Tabi biraz duygusal geçiyor tören. Sonrasında mezuniyet kokteylinde şampanyalarımızı içiyoruz. Ama henüz vedalaşmak yok. Akşama mezuniyet partisi var. Yüzlerce fotoğraf ve karşılıklı tebrikten sonra tekrar sokaklardayım.
İtalya'da sokağa çıkarken çok dikkat etmek gerek yoksa sokaklarda bir tek kendinizi bulabilirsiniz. Yanda gördüğünüz tabela çalışma saatlerini gösteriyor. Chiuso Lunedi = Pazartesi Kapalı demek oluyor. Tabiki de Cumartesi ve Pazar da kapalı olduğunu belirtmeye gerek bile duymuyorlar.. Bu kadar keyfine düşkün bir millet daha var mı bilemiyorum! O gün de Cumartesi olduğu için pek şanslı değildim. Akşamki partiye az kalmıştı zaten. Gidip hazırlandım. Bir yandan da eski İtalyan ev arkadaşım Laura'yla ertesi gün Venedik'te buluşmak için plan yaptık. Trieste kadar kimsenin bilmediği, sessiz sakin bir sahil şehrinden, tamamen koşuşturmacalı ve dünyanın en turistik yerlerinden olan Venedik'e 2 saatte gitmek bu sene içinde çok sık kullandığım bir kaçış oldu. Partiden yeterince ayık ayrılıp, sabah kalkabilmem gerekiyor.. Hımmm.. nasıl olacaksa?:)
Gece çok eğlenceli geçti. Bu insanların çoğunu belki bir daha göremem diye düşünmek istemesem de sanırım gerçek bu. Yemek yiyoruz, dans ediyoruz, içiyoruz, sohbet ediyoruz, içiyoruz, gülüyoruz, içiyoruz, içiyoruz.. Ertesi sabah Venedik'e gitmem gerek. Sabah kalktığımda 2 saat daha uyumak için en sevdiğim küpelerimi bile vermeye hazırım.. Kafamda sesler kavga ediyor. Laura'ya çok ayıp. Uyuyakaldım denir mi? Hem gelmişsin şuraya kadar Venedik'e gitmiycek misin? Bir daha ne zaman gelirsin o bile belli değil.. Zaten düşüne düşüne uyandın artık. Kalk hazırlan.. Duş almak beni kurtarıyor.. Venedik'e gitmek için otel odamdan ayrılıyorum..
Trieste'den Venedik'e trenle gidiyorum. İtalya'da genel olarak kullanılan ulaşım aracı tren. Yolun ilk yarım saatlik kısmı tren deniz kıyısından yol alıyor. Çok çok güzel bir görüntü. Pırıltılı bir sabah. İnsanlar tekneleriyle denize açılmış. Tam deniz görüntüsü kaybolurken ben de tekrar uyumaya başlıyorum. Venedik'e vardığım zaman, kaçıncı gelişim olduğunu bile unuttuğum bu şehre tekrar ilk kez görüyormuş gibi büyülenerek bakıyorum. Burası böyle bir yer. Büyülü. Masal şehri. Su şehri. Yazmıyorum sadece fotoğrafları koyuyorum.. Siz de keyfini çıkarın! :)
3 yorum:
trieste de bi 10 gün geçirmiliğim var. çok sevimli bir kentti..venediğe yakınlığı süperdi..bi pub gibi bişi varda taa o zaman bütün gençlerin doluştuğu bak o geldi aklıma..birde triestedekilerin o şarkı söyler gibi konuştukları şive pek bir enteresandı..aman bende seninle hatırlıyorum geçmişi işte..iyi oluyo
:) Ben bilmiyordum senin bu İtalya geçmişini! Sana güzel şeyler hatırlatıyorsam ne mutlu!:) Triestino şivesine alışmam da neredeyse 6 ayımı aldı, güya İtalyanca biliyorum.. İtalya'da her bölgede başka bir dil öğrenmek gerekiyor!
ben 1 yılımı sardunyada geçirdim..nerdeyse sardo öğreniyodum :))
Yorum Gönder