21 Kasım 2006

Nothing compares to you..

Eskiden sevmezdim. Zaten içmem de yasaktı belli yaşa kadar. "Kahve içme kararırsın!" Zaten o kadar esmer bir çocuktum ki daha çok esmerleşmem mümkün değildi aslında. Yıllar boyu gitgide açıldım. Hala nasıl oldu bilmiyorum. Genelde hani bebekler sarışın doğar, gitgide koyulaşır ya saçları filan, bende tam tersi oldu :) Yine aynı şey oldu. Nerden girdim nerden çıktım.

Türk kahvesini çok severim ben. Yemeklerin üstüne, özellikle de kahvaltının. Yanında da Salem çok güzel gider. (Bir haftada bir paketten az sigara içme girişimi başarıyla devam ediyor, ama etrafa henüz ses çıkarılmıyor, birisi birşey söyleyince tersini yapma dürtüsünü durdurmanın yolları araştırılıyor bu arada!) Bir de fal bakacak biri varsa oooh! Annem bakar bazen ama genelde "Ooo çok güzel, süper haberler alıcaksın, çok mutlu olucaksın.." şeklinde devam eden falları sonucunda artık biraz inandırıcılığını kaybetti :) İstanbul yazılarını mantıklı mantıklı kesmek gerekiyor sanırım. Ben de İstanbul modundan biraz çıktım zaten. Aslında güzel fotoğraflar vardı ama başka zaman koyarım onları. (Harvey Nichols'da gizli gizli fotoğraf çektim :) Oldukça komik bir yer bence. Ayda yüz bin dolar kazanırsam bile -bişeyin parası,bişeyin çenesi bi laf vardı neydi o :) - gidip de bir çantaya on bin dolar vermeyeceğim, vereni de anlamayacağım. Bir de Kireçburnunda rakı balık. Başka zamana kalsın artık.)

Ama bunu anlatmadan geçemeyeceğim. Tünel'de gezmekten yorulmuşken karşımıza çıktı, oturduk. Peradox. Yemek yemedik ama türk kahvesini bile bu kadar süper bir sunumla getiriyorlarsa yemekleri görek lazım. Fincana ayrı bayıldım, kahvenin yanında getirdikleri vişne likörüne ayrı. Fotoğraftaki koltuğa da bayıldım. Çok zarif..

Böyle kahve anlatmak çok güzel ama ben şu sıra sadece Tylol-Hot içiyorum. Strepsils'le Tylol-Hot midemde arkadaş olmuşlardır çoktan. Hasta oldum. Geçsin. Bu halimi hiç sevmiyorum :( Kendi kendime mercimek çorbası yaptım.. Yarısını içtim. Mantıken iyileşmem lazım! Bu arada Lost'un 3.sezonunun ilk 4 bölümünü bitirdim. Bir ara Lost'la ilgili yazmak lazım..

like gina lollobrigida in "belles de nuit"..........................

5 yorum:

JTB (JourneyToBlue) dedi ki...

sevgili ayşe,
türk kahvesi benim de vazgeçilmezimdir:)

bende bir yerde yanında nane likörü, gümüş şekerlikte çifte kavrulmuş lokumlar ve tepsinin üzerine gül yaprakları serpiştirilerek getirildiğine şahit olmuş, BAYILMISTIM:))

daphnevega dedi ki...

merhaba Dilara!
Hoşgeldin önce!:) Gül yaprakları demek!! Süper fikir!! :)ben de bayıldım..

Unknown dedi ki...

merhaba ayse,
bende turk kahvesini cok seviyorum, alacagim bir set yakin zamanda :)
bende lostun 3. sezonunun 5. bolumunu en son indirdim izledim sanirim, ben bir yazi yazmistim lost la ilgili fotograflarla, bence simdiye kadar yapilmis en iyi tv dizisi :) my best :) subatta baslicak olan 4. sezonu bekliyoruz artikin, 3. sezonun 6 bolum olmasi lazim sanirim,
1 haftadir Isvicre Basel deyim,
burdan herkese selamsss :)

daphnevega dedi ki...

buket,
bu lost çok fena başımızı belaya sokuyor. oturup da 4 saat başından kalkmadan birşey seyretmek akıllı insanın yapacağı şey midir?? İsviçre'deymişsin! Ne güzel.. Bol bol fotoğraf çek!! :)

Unknown dedi ki...

Evet ya Uk deyken ben indiriyordum yeni sezonu netten kardesim hafta sonu bana geldiginde iki gece sabaha kadar lost izlerdik :) hic akil kari mi ama insan baslayinca birakamiyor ki ;)
cekiyorum canim bloguma bakiyorsun zaten yenileri yakindir..
sorun cikmazsa xmas tatili icin super bir gezi planimiz var arakdasimla, isvicre, italya ve almanya :) 2 hafta gez gez gez superrrrrr :) optummmm