Miniminnacık Minna's bistro
Hayatımda gördüğüm en küçük restoranlardan biri burası sanırım. Miniminnacık. Daha önceden Pişti'ydi, şimdi Minna's olmuş. Her bakımdan bir çok değişiklik olmuş. Diğer halini de severdim, bu halini daha çok sevdim. Güzel bir anım var burada. Sanırım 3 sene olmuş. Vay be! Okul arkadaşlarımla buraya gelmiştik bir 14 Şubat'ta. Kimsenin sevgilisi yok, dedik mal mal oturmayalım evde bari, biz de sevgilisiz bir şeyler yapılabilecek bir yerlere gidelim. Pişti'ye geldik kimden çıktı fikir hatırlamıyorum ama süper fikirmiş, Baran'dır heralde :) Çok gülmüştük saçma sapan.. O sene süper bir sevgililer günü geçirmiştim..
Bu sefer son anda karar verilen bir doğumgünü kutlaması için Minna's a gittik Cumartesi akşamı. Kaç zamandır önünden geçerken gözüm takılıyordu, bir kaç kez karaoke yapıldığını gördüm dışarıdan (karaoke'den korkuyorum, evet evet korku bu; sevmek sevmemek değil). Sonra bu ara blogda adı sık sık geçen deli arkadaşım Ayşegül, yemeklerden çok memnun kaldığını belirtmişti, hem de "Lübnan mutfağı" imiş. Lübnan mutfağı ne ola ki diye sorular geçti aklımdan.. Aklıma geçenlerde evde felaketle sonuçlanan "Felafel" denemem geldi. Şıpır şıpır yağlı yanık topçuklar elde ettim. Lübnan mutfağı ile ilgili fikrim de bundan ibaretti..
Son 2 haftadır Ankara'da ne kadar çok yabancı olduğuna şaşıp kalıyorum. Minnas'ta da çoğunluk yabancılardı, 2 hafta önce gittiğimiz Amarillo'da da durum böyleydi.. Gerçekten garip bir durum. Çoğunluk diyorum yahu!
15 kişiyi bulan kutlama yemeğine anca 10'da başlayabildik. Çok çok çok memnun kaldığım bir karışık Lübnan tabağı istedim, masaya gelen diğer yemekler de çok güzel görünüyordu. Lübnan tabağı felafel (falafel ve felafel arasında kaldım, anladığım kadarıyla Türkçe'de felafel olarak kullanılıyor ama orjinali falafel), humus, 2 değişik çeşit içli köfteye benzeyen köfte (kıbbe idi bir çeşidin adı), ızgara hellim peyniri (lübnan mutfağı ha??) ve bulgurlu, maydonozlu, domatesli bir salatadan (tabbule) oluşuyordu.. Bunlar ne böyle derseniz şöyle yapılıyormuş, ben denemeyi düşünüyorum, başka düşünen varsa tık. Bir de unutmadan yemek inanılmaz doyurucuydu..
Bu sefer son anda karar verilen bir doğumgünü kutlaması için Minna's a gittik Cumartesi akşamı. Kaç zamandır önünden geçerken gözüm takılıyordu, bir kaç kez karaoke yapıldığını gördüm dışarıdan (karaoke'den korkuyorum, evet evet korku bu; sevmek sevmemek değil). Sonra bu ara blogda adı sık sık geçen deli arkadaşım Ayşegül, yemeklerden çok memnun kaldığını belirtmişti, hem de "Lübnan mutfağı" imiş. Lübnan mutfağı ne ola ki diye sorular geçti aklımdan.. Aklıma geçenlerde evde felaketle sonuçlanan "Felafel" denemem geldi. Şıpır şıpır yağlı yanık topçuklar elde ettim. Lübnan mutfağı ile ilgili fikrim de bundan ibaretti..
Son 2 haftadır Ankara'da ne kadar çok yabancı olduğuna şaşıp kalıyorum. Minnas'ta da çoğunluk yabancılardı, 2 hafta önce gittiğimiz Amarillo'da da durum böyleydi.. Gerçekten garip bir durum. Çoğunluk diyorum yahu!
15 kişiyi bulan kutlama yemeğine anca 10'da başlayabildik. Çok çok çok memnun kaldığım bir karışık Lübnan tabağı istedim, masaya gelen diğer yemekler de çok güzel görünüyordu. Lübnan tabağı felafel (falafel ve felafel arasında kaldım, anladığım kadarıyla Türkçe'de felafel olarak kullanılıyor ama orjinali falafel), humus, 2 değişik çeşit içli köfteye benzeyen köfte (kıbbe idi bir çeşidin adı), ızgara hellim peyniri (lübnan mutfağı ha??) ve bulgurlu, maydonozlu, domatesli bir salatadan (tabbule) oluşuyordu.. Bunlar ne böyle derseniz şöyle yapılıyormuş, ben denemeyi düşünüyorum, başka düşünen varsa tık. Bir de unutmadan yemek inanılmaz doyurucuydu..
İlk defa Kayra şarap denedik. Buzbağ. Bence fazla hafif bir şarap. Su gibi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Karaoke başladı. Mekan bu kadar küçük olunca mikrofonun kimde olduğunun da pek önemi olmuyormuş, hepbir ağızdan söylenen şarkılarla devam etti gece. Belli bir saatten önce çok slow parçalar listeye alınmasa daha iyi olmaz mı? "Can't take my eyes off of you" üzerine Sezen Aksu'dan "Vazgeçtim" çalmasın di mi?? Mikrofonu elime hiç almamış olsam da (herkesin faydasına olur bu inanın ki) Karaoke aslında eğlenceli bişey.
Minna's keşfi için mutluyum. Orjinal bir mekan. Farklı mutfakları Ankara'da tadabilecek yerler arttıkça seviniyorum.. Fiyatlar Ankara'nın Nişantaşı'na tekabül eden (peh!), Arjantin Caddesi'ne göre gayet makuldü ve inanmazsınız içeride hiç Barbie'ye benzeyen tipler yoktu.. Yazın bahçe çok güzel olur diye aklımızın bir kenarına yazıyoruz, yaza ne kaldı ki bir de o zaman görelim diyoruz..
Ankara'ya yağmur yağıyor.. Ya ben çok özlemişim ya da gerçekten çok güzel yağıyor.. Bardaktan boşalırcasına mı; yoksa bardaktan boşanırcasına mı? :)
Aman yağsın, yağsın da Melih Gökçek Kızılırmak'tan su getirip bizi kurtaracağına (hahayt) Akay'dan Eskişehir yoluna çıkan dünyadaki en abuk yolu düzeltsin..
Karanlık iç mekanlarda fotoğraf çekme konusunda dertliyim. Flaş sevmiyorum, flaşşsız halini de photoshopta ancak bu kadar düzeltebildim.. Puff :(
Not: Sigara sağlığa zararlıdır :)
16 yorum:
ayse'cim falafeli okuyunca yazmadan olmaz:) bende ilk defa Amsterdam'da tatmıştım ve o günden bu yana nerede yapılır bu derken şimdi görüyorum, ilk fırsatta deneyeceğim;)
yağmur harika değil mi....hele birde camlara vurunca o damlacıklar hiç gitmesin istedim, sanırım çok özlemişiz yağmuru:)
çok güzel 1 hafta diliyorum, sevgiler...
yeni mekanlar hakkında bilgi vermen çok güzel. faydalı bir eser :)) Ankara'da merak edip de hüsrana uğramamak için girmediğimiz veya haberdar olmadığımız mekanlar var. Şimdi Minna's diye bir yer olduğunu ve tescilli onaylı olduğunu görünce mutlu oldum :)) afiyet şeker olsun.
ayşe'cim,
biz Pişti'ya yazları çok giderdik:) Minna's olduktan sonra da birkaç defa gittik.. Ben, orada kupada şarap içme mantığını ilginç bulurum hep..
Amarillo'da ise arkadaşlarım müzik yaparlardı.. hala yapıyorlar mı bilmiyorum. Ama aynı grup Salı akşamları Tapas'ta da çalıyor..
(yemek molasında blog okuyorum görüyorsun!! yemek yemedim:((
selam ayşe
bizim zamanımızda ODTÜdeki bir cafede (SUN SHINE idi ismi ) FELAFEL yapıyordu aynı zamanda da öğrenci olan bir Filistinli arkadaş
FELAFELi filistin köftesi ve vejeteryan köfte olarak tanımlamışlardı.gerçi yemedim ondan hiç ama ne kokuydu o. miss gibi.afiyet olsun diyorum.
fotograflar güzel, flashsevmez olmak da güzel. ben de sevmem ve fakat o loş ışıkta ancak böyle çıkar, afiyet olsun.
ankara'ya dair şeyler okumak beni cok mutlandırdı. takipteyim, sevgiler.
zynep,
Umarım memnun kalırsın oradan denersen.. Avrupa'da bu kadar yaygın olup da bizim buralarda pek bilinmemesi tuhaf aslında, bir fast food olarak çok lezzetli ve kolay :) Yağmur biraz daha devam etsin di mi? Ne güzel böyle.. Sana da güzel bir hafta diliyorum..
bembi,
Ankara'dan yazan ne kadar çok insan var ve ben yeni yeni keşfetmeye başladım, okudukça seviniyorum..İçi dışı yemeğe dönüşmüş bir insanım ben, Ankara keşifleri devam edecek:)
dilayra,
Aaa ben kupada şarap görmedim, ama tuhafmış gerçekten, belki de onlar da vazgeçip kadehe dönmüşlerdir.. Yoksa Bonustrack senin arkadaşın mı?? Ben bayıldım onlara, inanılmaz eğlendik, repertuarları Ankara'da duyduklarımın içinde en çok bana uyandı diyebilirim! :) Yemek içinse birbirimizi destekleyip şu bahar dönemini kazasız belasız atlattık mı zafer bizimdir :)
sessiz balık,
Sunshine'da felafel yapıldığından inan hiç haberim olmadı ama şenliklerde görmüştüm sanki bir kere diye hatırladım şimdi.. Ben de internetten bakınca filistin, lübnan, suriye hatta israil'de bile yaygın olduğunu okudum.. Farketmez :) Lezzetli, deneyiniz!:)
dnz,
Olmadı baştan süper bi fikir, ben de takipteyim, Ankara blogları birbirini bulsun:):) Sevgiler!
Sigarayı bırak artık!
Sevgili Ayse, gunlugunu Minnas in telefonu ararken tesadufen kesfettim. Ankara'da Izmirli bir surgun olarak, sehri sevmemi saglayacak herseye varim! Ankara kesiflerini bekliyorum. Bir de acaba gunlugune RSS Feed eklemeyi dusunur musun?
felafel israil yemegi degil miydi ya?yoksa uydurdum mu? yani uydurmadim da,benim 2 tane musevi arkadasim soylemislerdi.neyse yanlisim var demek ki.
flasli fotograflardan ben de nefret ediyorum, inanilmaz suni bir isik veriyor ve hersey kotu gozukuyor.
eglendigine sevindim;)
Şafak,
Sen sus vatanı koru:)Kimin adamısın bakıyım sen? :)
gunce,
İzmir'den sonra burayı sevmek zor, çok haklısın.. Bir İzmirli olarak babam hala söyleniyor ben bırakıp güzelim izmir'i geldim diye:) Mümkün olduğunca çok güzel yer keşfedip yazmaya çalışıyorum, umarım beğeneceğin şeyler olacaktır. Rss konusunda bu ara mail alıp duruyorum, sanırım yakın zamanda olacak..
tugce,
sezziz balık'a da yazmıştım, internette de israil, lübnan, filistin, suriye'ye ait diye şeyler okudum, tam olarak nereye ait bilmiyorum. Gittiğimiz restoran Lübnan mutfağı olduğu için ben de öyle yazdım:)) Senin "break" de ne kadar eğlenceli gidiyor öyle!!! :) Öpüyorum iyi tatiller!
Pişti bizim eski evimize çok yakındı. Öyyyle çok severdim ki o sokağı, başka herhangi bir yeri o kadar çok seveceğimi zannetmiyorum. Bir gün çok param olur ve hâlâ Ankara'da yaşıyor olursam orada oturacağım. Bu, öncelikle içimden geçirdiğim highlighted bir dilek. Bahsetmeden edemedim.
Pişti'ye hiç gitmemiştim, önünden geçerken genç bir adamın gitar çalıp, şarkı söylediğini görürdüm. Denemek fırsat olmadı. Demek ki kapanmış.
Yaklaşık 3 sene boyunca Iraklı bir aileye kapı komşusu olmamız dolayısıyla falafel ve tabbule görmekten gına geldi diyebilirim. Gerçi iyisi yapıldığında falafel katlanılabilir.
Hep karaoke yapmak istedim ya, bir fırsat olmadı. Hadi bu hafta, yok bu hafta olmasın öbür hafta diye diye geçirdik günleri... Neyse.
Görüşmek üzere.
Sus be iyi ki hic bi kiz arkim sigara icmedi. Ne o kullukle cikar gibi. Yakinda sigaraya karsi topyekun savas aciyorum. Bi de blog (reklamlar, reklamlar).
Not: Aynı anda vatanı savunup sigaraya lanet okuyabiliyorum, bi de sakız çiyniyorum. (Multitask ;) )
EVET EVET BONUS TRACK:)))
bende feci bir falafel manyagiyim! israilden gelen bir arkadasima hazir tozunu ismarladim ve evde haftada bir yapip humuslu pitali indirip mideye guvercin gibi sisiyorum valla!
Falafel genelde middle eastern yemegi olarak biliniyor sanirim..oralarda herkeste var arabinda israillisinde lubnanlisinda..:) su yemek kadar topraklarini da paylassalar keske!
jelatin,
Harika bir sokak orası gerçekten de! Şehrin oldukça dışında yaşayan biriyim, belki de o yüzden hep en civcivli yerlerde yaşamak istiyorum, tunalı'da evim olsun ben hiç şikayet etmem gürültüden filan:) "Yeni başlayanlar için Karaoke" olarak Minna's tavsiyesi çok yerinde, herkes devamlı şarkı söylüyor, arada kaynayıp olaya ısınayım diyosan süper:)
şafak,
Ben biliyorum senin sigara içen kız arkadaşını bi kere!:) Seni şikayet edicem ben yahu yüce Türk ordusuna, bu ne böyle internet vermeyin car car laf yetiştiriyo dicem :)Kesinlikle blog açmanı sabırsızlıkla bekliyorum ama, bak o zaman neler yapıcam ben sana:):)
dilayra,
Bayıldık onlara ve en yakında tekrar dinlemeye gideceğiz! Neden İstanbul'da değil de Ankara'dalar acaba? Bence çok çok iyi yerlere gelebilirler...
bething,
OrtaDoğu barış dileklerine tamamen katılmakla beraber kafamı çok fena karıştırdın!:) Hazır toz mu?? Eyvah, neler sokuyosun benim aklıma!! Ben çok realist ve cesur bi aşçı olarak denedim evde ama çok iğrenç bişey oldu, toz gerçekten çok pratik olabilir! Hemen araştırmaya başlıyorum bile!
2 gecede bir sabahlıyorum. Vakit laf yetiştirmeden geçmio (:
Ben de hatırladım kim sigara içiodu. Neyse o buraya gelmiyo di mi? Ayıp olmasın ahah (:
Yorum Gönder