20 Mayıs 2007

5.kat



5.kat. Yasemin Alkaya'nın restoranı. Kaç seferdir İstanbul'a gittiğimde görmek istediğim bir yerdi, bu sefer gidebildik. İnternet sitesi çok güzel, nedense böyle bir fikir var aklımda, sitesi başarılı hazırlanmış mekanların daha özenli yerler olduğunu düşünüyorum. Aslında birçok yer var kulaktan kulağa yöntemiyle insanların duyduğu ve gerçekten çok başarılı olan. Yine de artık gideceğimiz yerlerin önceden menüsünü, ambiyansını (oh yeah!)inceleyebilmek çok güzel bir fırsat. Hayal kırıklığına uğrama ihtimali bir nebze de olsa düşüyor en azından..





Dekor biraz boğucu ve masalar çok dipdibe. Kadife morlar, kırmızılar ve rengarenk boncuklarla dolu her yer.. Biz ufak bir kare masada 4 kişi yemek yedik, tabaklar ve bardaklar haricinde masada tek bir santimetrekare boş alan yoktu. Fotoğraf makinesi, sigaralar üstüste durmak zorundaydı :) Manzaralı masalar daha ferah görünüyordu, bir daha gidersek mutlaka öyle bir masada oturmalıyız çünkü manzara gerçekten güzel ve hareket kabiliyeti biraz daha artıyor.




Yemeklere gelirsek(resimler tıkla bana büyüt beni), menü oldukça güzel, kafa karıştıran menülerden değil.. Seçenekler ne çok az, ne de içinde kaybolmanıza sebep oluyor.. Yediklerimiz gayet lezzetliydi. Yemeklerimizin böyle yerlere oranla çok daha hızlı servis edildiğini de söylemek gerek. Ben makarnacı bir insan olduğumdan linguini yedim. Acısı biraz fazlaydı bana göre ama yine de çok lezzetliydi. Selin levrek gibi aslında çok hızlı hazır olması beklenmeyen bir sipariş verdi ama 5 dakikada masadaydı levrek.. Başak'ın bifteği ve Doruk'un pennesi de çok lezzetliydi.. Mekanın biraz ferahlatılmaya ihtiyacı var; bunun dışında her şey gayet güzeldi. İlk defa gidenler için yerini bulmak biraz zor olabilir, ya da belki de İstanbullular için zor değildir.. Alman Hastanesi'nin arka kapısına çok yakın diyelim.
-----
Yemek yemek çok büyük bir keyif. Konudan anlamanın sınırı yok; öğrenmeye çalıştıkça insan yemek dünyasının büyüklüğüne hayret ediyor.. Okunacak dergilerin, takip edilecek sitelerin haddi hesabı yok. Benim cafe açma hayallerim de, dün Tunalı'da bir cafenin kirasını öğrendikten sonra, tahmin ettiğimden daha uzun bir süre askıda kalacak gibi görünüyor. Ne yapalım artık, siz de, ben de, bir süre daha benim yemeklerim yerine diğer yerlerin yemekleriyle yetinmek zorundayız! :)

22 yorum:

Adsız dedi ki...

Ayşe'cim Beşinci Katın linki domain alma linkini yönleniyor canım. Bilgine

Eda Suner
www.edasuner.com

$afak dedi ki...

Bence senin bu hayalini gercek kılmak icin ascılıkokuman vs gerekiyo. Biliosun y.dışında öle okullar var. Veya da bir cafe işletmeciliği yapman gerekiyo. Her ne kadar akıllı ve elinden iş gelen bi insan oldugunu bilsem de direkt olarak cafe acarsan basarisiz olma sansın cok gibi geliyo bana...

daphnevega dedi ki...

eda,
düzelttim, teşekkürler:)

şafak,
:) sus len civciv seni, sponsor bulalım başarılı da oluruz! Akıllıyım di mi?:) Şaka bi yana, dediğin doğru, biraz tecrübe şart ama tecrübeli birilerini ağıma düşürüp, faydalanma gibi planlarım var. İşe yarar mı acaba? :)

Timur dedi ki...

terasa çıkmadınız mı ?
bi de oranın manzarasını görün .
harika :)

Adsız dedi ki...

Belli olmaz yarayabilir. Ama sindire sindire çıkmak iyidir basamakları.

Annemle konus istersen 100 tane yer işletti. (Gerçek rakam 6 sanırım.) RV, bir zamanlar Metropol cinema'nın yanında olan İletişim cafe, Arjantin Caddesindeki L'al (şimdi kapandı) bi de istanbul'da 1 yer bilmezsin. (Ben bunca zaman neden bunu sana sölemedim ki??)

daphnevega dedi ki...

timur,
gittiğimiz gün hava serindi, teras kapalıydı. Bir dahai sefere artık :)

şafak,
Ciddi misin sen yaa? Ben rv ve lal'i hatırlıyorum. Evet evet dur bakalım şu iş hayatı bir mahvetsin de bizi önce, sonra girelim bu işlere, batıyosak kendimiz batalım.

Adsız dedi ki...

Ciddiyim tabi ki..:)

jelatin dedi ki...

Bir dakika, bir dakika! Lal Kafe'yi ben de hatırlıyorum! Tam olarak yerini hatırlayamıyorum ama...

Neyse... Bu kadın Türkişi bir belgesel kanalında çıkıyordu. 1 kez rastlamıştım programına. Tüm program bu kafede geçen koca bir günü anlatıyordu. Bu hanım sabahtan itibaren hazırlıklara başlıyor, garsonlarla konuşuyor filan... Derken mumlar yanıyor, konuklar geliyor, birkaç konuk arıza çıkarıyor. Böyle yarı doğaçlama, yarı kurgu; güzel bir programdı. Ben de oldukça merak etmiştim yerini. İnşallah görme fırsatım olur.

Adsız dedi ki...

Ayse'cim Turkiye'de olsaydim emin ol onerdigin, gezip gorup anlattigin tum mekanlari tek tek ziyaret etmek isterdim. O kadar guzel anlatiyorsun ki insan kendini orada o harika yemekleri yerken hayal ediyor bir anda :)

daphnevega dedi ki...

şafak,
şu kadar sene bunu hiç konuşmamış olmamıza acayip şaşırdım ben. Bütün yaz anlattırırım sana artık :)

jelatin,
Sanıyorum Lal şimdi Arjantin caddesinde böyle kokoş mağazalar var ya İpekyol'un sırasında; onlardan biriydi. Ben de birkaç kez gitmiştim. Söylediğin programı merak ettim, kadın zaten tiyatrocu ya, tam olmuş yani. İstanbul'a gidersen bir uğra, terası çok söylediler, ben göremedim, sen gör:)

banu,
Belki dönersen benim blogu bir "guide" olarak kullanırsın :)Böyle hissettirebilmeme çok sevindim!

gezicini dedi ki...

bence en güzeli aysenin linguinesi olmuş.. sebzeli, hımm nefiss.
gorki

jelatin dedi ki...

Bak verdiğin web sitesinde öyle bir haber var:

5.kat'ta geçen bir günün anlatıldığı ve Montreal Dünya Filmleri Festivali, Uluslararası Bangkok Film Festivali ve Uluslararası İstanbul Film Festivali gibi festivallerde gösterilmiş filmin DVD versiyonuna 5. Kat'ta ulaşabilirsiniz.

Sanırım izlediğim program buydu.

Ne güzel ya... Böyle şeylere ben dikkat ederim filan zannediyordum ben hep Ayşe. İşte önceden not alınan yerlere gitmeler, ayrıntılara dikkat etmeler.

Aaaaaallah bize bu mizacımıza uygun eşler nasip etsin. Böyle kızkıza takılmalarla olacak iş değil bu, ben sana söyleyeyim.

Aaaaaaaaminnn!

jelatin dedi ki...

Şuna bak, www.fige.com.tr

Ayol bu bizim eve yakın resmen.

daphnevega dedi ki...

gorki,
çok güzeldi cidden :) yiyoruz makarnaları bakalım sonumuz nolcak:)

jelatin,
Şkereim ben de koccaman bir amiiiin çekiyorum! Sinemayı sevmeyen, yeme-içme zevki olmayan biriyle hakikaten de çok zor olurdu hayat. Fige'ye bu kış bir kere gittik, gayet hoş bir yer. Hatta canlı caz yapıyorlar. Evine de yakınsa kaçırma, hatta bahçesi bile açılmıştır ayol; ben de bir bakayım tekrar.

ibeking dedi ki...

bende gitmiştim bir kere..dekorasyonda kırmızı ile aram pek yoktur, o yüzden boğmuştu beni ama manzarası telafi etmişti..:))

Adsız dedi ki...

Cafemiz'in sol karsi caprazındaydı l'al. Şimdi kapandı. Annem istifa edince bi yer dayanamaz kapanır :) İletişim cafe, L'al, (Istanbul) Cati... Bi RV ayakta sanırım :)

daphnevega dedi ki...

ibek,
Evet; demek ki tek ben değilim. Keşke birileri söylese de hafifletseler biraz..

şafak,
sen kendi blogunu açıp ordan konuşcaktın hani vır vır şafak? hani ha haniii? :) Hep vaad hep vaad :)Seni askerde hiç konuşturmadılar mı yavrum benim :) Neyse senle aramı bozmayı göze alamıyorum, bütün yaz çekemem senin triplerini:)

Adsız dedi ki...

Bütün yaz beni çekmicen korkma. 23 haziran da ve 8 temmuzda Ferhat Göçer'e vokal yapıcam. Seni mi hatırlarım ben dolu Harbiye açıkhavaya şarkı sölerken? :)

(Tabi bu bi davet aslında)

Deniz dedi ki...

5. kat aynen Atakule arkasındaki FİGE'ye benziyor. Birisi bir zaman Yasemin Alkaya'nın kızkardeşinin olduğunu söylemişti şimdi inandım fotoğraflarını görünce. Gitmediysen gitmelisin, görmediysen bakmalısın :) fige.com.tr

daphnevega dedi ki...

şafak,
senin için ferhat göçer'i çekebilir miyim diye biraz düşünmem gerekiyor :P

dnz,
evet gerçekten çok benziyor! Bak hatta yukarıda jelatin'le de bu konuyu konuştuk. Fige gerçekten güzel bir yer, bir de yaz halini görmek gerek.

$afak dedi ki...

FG'yi değil Safina'yı verelim sana veya Al Bano?

Deniz dedi ki...

tüh o kadar da okudum yorumda bahsedilmişmi diye fige'den :( aaaaa, ama sende yorumlar onaylandıktan sonra çıkıyor, o nedenle rahatladım, şaşkın durumunda düştüm sandım bir an :)) yazın bahçesi var, oooh oturuyorsun dışarıda mis... 2 kez gittim, içeride ve dışarıda oturdum. ikisinin havası ayrı ama ben gene de dışarıyı seçerdim, öneririm :)