18 Mayıs 2007

Ortaköy - Ayşe İstanbul'da serisi vol.3

Biri bana photoshopta polaroid yapmayı öğretsin, bıktım tutorial okumaktan :)



Fotoğraftaki ajan smith görünümlü amca, Buket Uzuner'in Kumral Ada Mavi Tuna'sının ingilizce çevirisini okuyordu. Hoşuma gidiyor böyle şeyler. Adam ne güzel gelmiş burada yabancı bir şehirde yaşıyor, hem de Türk yazarları okuyor, 'buralı' gibi yaşıyor. Gibi geldi bana. Parmak arası terlikleri vardı, güneş çekilince üşüdü amca. Önüne baksana Ayşe Allah Allaaah!



Önünde ne vardı dersen bunlar vardı. Ben ülker tüketmiyorum yıllardır. Bu sefer oltaya geldim, canım gazoz istedi, gelen gazoz Çamlıca idi, yani ülker, içtim bende. Milli oldum, son kez.

Rengarenk yuppii. Venedik'te böyle rengarenk evler vardır yanyana, aklıma onları getirdi. Bir de yıllardır orada duran yapı Esma Sultan yalısıymış, Güneri Civaoğlu'nun Şeffaf Odası'nın çekildiği yer. Cık cık Ayşe çok ayıp, sen de orayı harabe sanıyorsun!



Ortaköy'e Hisar'daki kahvaltıdan sonra geçtik. Anneler günü olmasının da payı var mıdır bilemiyorum ama tıklım tıklımdı. Asıl favorimiz Sade Kahve'de 125 kişi sıra bekliyordu, biz ise açlıktan ölüyorduk, civar yerlerden birine gittik mecbur. Şimdi ben hadi tatile geldim, bu sırayı beklerim aslında, çok mühim değil. Gel gör ki, zaten bir tek haftasonu olan, hatta cumartesi de çalışıyorsa sadece pazarı olan insanlar neden 1 saat sıra bekler kahvaltı etmek için? Bu manyaklık değil midir? Koskoca İstanbul yahu, git başka yere otur, akşam olacak sen kahvaltını edene kadar..

Ortaköy'ü terk etmeden önce, Ankara'da bulmanın deveye hendek atlatmaktan daha zor olduğu midye tavalardan yedim. Hazırlayan amca komik olacak derece pisti. Sadece benim çeyrek, mini minnacık midye tavamı hazırlarken ordan 2 tane midye dolma ve 1 turşu yedi. Pisboğaz Ayşe, pis amca. Anlaşırız biryerde. Suç ortağım da vardı, rahat rahat yedim. Bağışıklık sistemimiz güçlensin, prenses olmadığımız anlaşılsın. Akşam ne yesek? Beşinci kata gidelim mi? Hadi bi ara bakalım yer var mıymış..

11 yorum:

$afak dedi ki...

Şımarmak istiyorum: Bilmediğim şeyler yazan Ayse'yi özledim. Bu ne ya hep evimi yazıosun...

daphnevega dedi ki...

şafak,
bir sonraki postta kuantum fiziğini işleyeceğiz; kalem kağıtlarınızı hazırda bulundurunuz :)işletmeciii sana faydalı olabilir miyiz o zamann??:))

gezicini dedi ki...

hımm, nefis olmuş.. bu arada Kızılay Şatıroğlu balık evinde midye iyidir, yenebilir ..
yine de İstanbul gibi olmaz tabii.
sevgiler
gorki

$afak dedi ki...

Süper!!:)

Tugc dedi ki...

Midye dolma istedi canım yahu:)

Murat Ozdemir dedi ki...

ankara gazozunu da yaz bir ara

zilsizzarife'nin yeri dedi ki...

Süper yaaa yazdıkalrını görünce içim açıldı valla:)

daphnevega dedi ki...

gezicini,
ok not edildi çünkü bulmak çok zor burda!!

şafak,
yaz şekerim: preequsite; what the bleep do we know? :)

tuğçe,
benim hep istiyor; 3 öğün yiyebilirim:)

murat,
ankara gazozu? gerçek mi?? ben hiç duymadım!:)

zarife,
:) açılalım açılalım!ne güzel! :)

Timur dedi ki...

beşinci kata gidiniz :)
harika manzarası var
yine ben ve galiba hep ben olacak :)
yazılarından çok keyif alıyorum
sevgiler

timur

Ozgur Gercek dedi ki...

senin gazozun yanindaki house cafe limonatasi gibi gorunuyor :)))

ozellikle anneler gununde tum sehir kahvalti alanlari doluydu, ben annemle yer bulmak icin toplam 4 yer gezdim, birinde dedigin gibi uzzuuunnnn bir kuyruk bile vardi ama neymis istanbul'u biliyorsan sira beklemeden de kahvalti yapacak mekanlar bulunurmus :)))

hamis : erken kalkan yol alir, boylesi gunlerde sabahin korunde git, yer kap :D

hamis2: hala istanbul'da yasamak konusunda israrciyiz, deli miyiz neyiz :))?

daphnevega dedi ki...

timur,
:)bir sonraki postta 5.kat resimleri olacak. Hep beklerim!

princess,
Evet evet house cafe! Hımm demek ki anneler gününün de etkisi varmış, bir süre yaşayınca insan öğreniyor tabii ne yapmak lazım, biz bilmiyoruz ki! Evet yahu deli misiniz? Herkes Ankara'ya gelsin :)