Önemli olan katılmaktı.
Hayatım boyunca bir bilgi yarışması programına katılmanın hayaliyle yaşadım. Tek başıma sırt çantasıyla İtalya'ya gittim, belki cesur olarak adlandırılabilecek bir davranıştı ama biliyorum ki sittinsene yaşayıp, bu programları seyretmeye devam etsemde asla bir yarışmacı olarak kendimi bir sunucunun karşında bulmamı sağlayacak cesarete sahip olamayacağım.
Yarışma programı aşkım yıllar öncesine dayanıyor. Sanırım ilkokuldaydım, Mehmet Aslantuğ'un sunduğu "Parola" diye bir program vardı, acayip severdim. "Riziko" tüm zamanların en sevdiğim yarışma programı idi. Serhat Hacıpaşalıoğlu sunardı, hatta kendisi bir albüm bile yapmıştı sonradan, tutmamıştı.. Erol Evgin ve peruğunun birlikte sundukları "Aileler yarışıyor" da ne kadar eğlenceliydi. "100 kişiye sorduk" diye başlayan sorular olurdu. Ben hep şaşırırdım nasıl soruyorlar bu kadar soruyu her hafta 100 kişiye diye. Sonra büyüdüm. "Kim 500 milyar ister?"i deliler gibi severek, heyecanla takip ettim. Hala da en sevdiğim o. "En Zayıf Halka" hep çok sevimsiz geldi bana, oradaki kadının azarını işiteceğime otururum oturduğum yerde diye düşündüm. Neden öyle yaptın, neden böyle yaptın, zaten allahın stüdyosu orası, insan adını bile unutur, bir de gudubet teyze sıkıştıracak oradan. Yok almayayım ben onu. Bir de zevzekliğine bir anlam veremediğim ama yine de çok sevdiğim "Passaparola" var. Dans eden kızlar filan olmasa aslında kaliteli. Metin Uca'yı da severim zaten. Ne güzel bir sabah programı yapardı eskiden; keşke şimdi de olsa..
Ben bir yarışmaya katılmak istiyorum sevgili okuyucu. Mümkünse kim 500 milyar ister'e. Ama işte salakça bir şeyleri bilemeyip hayatım boyunca bunun utancını yaşamak istemiyorum. Yoksa zor soruları bilemeyip de yiğit yiğit çekimi almaktan hiç gocunmam. Ki zaten kesin çek filan da almam, çok kritik değilse atarım kafadan. Bir de tabii stüdyodaki yarışmacı adaylarının arasından şu harf sıralama olayıyla sıyrılmak var. Stüdyoya kadar git, orada Elma'yı oluşturama bir türlü. Derdim öyle büyük ikramiyeyi kazanmak filan değil elbette, belli bir noktaya kadar gelsem yeter. Mesela 16 milyarı kapsam fena mı olur? Önemli olan yarışmak zaten, kazanmak değil. Di mi? Hayır. O kadar da değil.
Ne bileyim mesela insan heyecanlanıp da Mickey Mouse'un sevgilisinin kim olduğunu hatırlayamazsa, sonra hayatı boyunca karizmayı toparlamak tekrar mümkün olur mu?
Biliyormusun.net ve bilgiyarismasi.com gibi sitelerle ya da "Trivial Pursuit"le kendimi oyalamaya gayret etsem de bilinçaltımın derinliklerindeki bu isteği nasıl bastıracağım? Çocuğum olursa, eğer "Çocuktan Al Haberi" devam ediyor olursa, oraya sokup, baştan engelleyeceğim benim gibi olmasını.
Yemin ederim Demet Şener hakkında bir şeyler yazacaktım ben. Nasıl oldu bu iş?
18 yorum:
erol evgin peruk mu takıyomuş :P
Onu da yaz, yarışmaya da gir, mickey mouse'ın sevgilisinin adını da ezberle.
Minnie, miniiiii.
Aysecim, Trivial Pursuit nasil bir oyun? Hani bilgi yarismasindaki gibi sorularin oldugunu bir oyun oldugunu biliyorum ama Turkce'ye cevrilince yine yabanci ulkelerdeki seylerle mi ilgili, guncel Turk Tv'si ile ilgili seyler var mi, budur ogrenmek istedigim...
Ayşe merhaba, didem ben.Ay ben babamın zoruyla bir kelime bir işleme katılmıştım da bütün okula rezil olmuştum ahah:)bir de elenmiştim :))ama çok zor yaa orda stres oluyor insan, ben bir daha almayayım:)
bence "kim 500 milyar ister'e katılsan "mickey mouse'un sevgilisi kim?" gibi soruları cevaplarsın canım, o kadar da heyecanlanmazsın! zaten senin icin sadece katılmak degil mi önemli olan? rezil olmak da neymis? kime olucaksın ki?
Yarışmacı arkadaşlara başarılar dileme sakın:)
ben orda aptal oluyorum yaa
"kimler izlicek, nası dalga geceler ama?"
yok ben istemem:)
herbert,
:) Bu acı gerçeği, Anadolu'nun o nadide ilindeyken öğrenmeni istemezdim herbert beni affet!:)
aslı,
Oh bunu da öğrendim ya artık beni kimse tutamazz!:)
gunce,
Trivial Pursuit çok eğlenceli. Tarih, coğrafya, teknoloji, genel kültür gibi kategoriler var ve Türkiye'yle ilgili olanlar olduğu gibi dünyayla ilgili sorular da var. Tavsiye ederim!!
didem,
Aaaa ciddi misin?? Tüh yaa seyrederdim bilsem!!:)Unutturma da yüzyüze konuşalım detayları!:)
aslı,
Gidip 500 milyar kazansam kimse seyretmez, abuk subuk br şeyin manasını sorulup da elendiğimde tanıdığım kim var kim yok seyreder hiç şüphem yok :))
mr.tgm,
Diler miyim hiiiç!? Ben hırslı bir insanım mr.Tgm, kuliste tehdit bile ederim rakiplerimi!
uzay,
Ben de öyle işte. Çünkü ben de seyrederken koskoca adamlara kahkahalarla gülüyorum bana göre kolay bişey çıkıp da onlar bilemeyince. Biliyorum ayıp ama aynı zamanda biliyorum ki herkes de bana aynısını yapma hakkına sahip!:)
Ben de yillarca Banko ve BenBilirim'i yani Bulent Ozveren'i izledim. Hatta kimi sorulara 'aaanimsaayamadim' kelimesiyle cevap veren birkac hafta da gelip giden bir yarismaci amca vardi, kac yasima geldim hala yeri gelince bu kelimeyi kullanir kendi kendime gulerim:)) Paylasayim istedim...
Helecan yapçak bişi yok. Ben trt de okullar yarışıyora çıkmıştım süper bişi ekran ünlüsü olmak :)
ben de TRT de Bülent Özveren'in sundugu yarışmayı izlerdim, hatta elemelere bile katılmıştım.
şimdi olsa aman ne gerek var canım der geçerim :-)
sevgiler
gorki
mor koyun,
Çok çok flu olarak hatırlıyorum Bülent Özveren'li yarışmaları :) Düzenli yarışmacı insanlar var hakikaten. Benim de birkaç yarışmada gördüğüm Aziz bey vardı aklıma onu getirdi :))
şafak,
O sayılmaz!:) Ben de çıngırak'a katılmıştım. Kendini ekran ünlüsü sanmana ise hiçbişey demiyorum, zaten Val Kilmer'a benziyosun, senin kaderin bu :))
gorki,
Ama ne güzel ya, bak vaktinde öyle bir şey yapmışsın! Demek ki tahminimden daha yaygın bir olay bu, mutlu oldum!:)
yaaa bende yarisma programlarina katilmak istiyodum ve hep seninkine benzer seylerden katilmadim. halbuki ekran karsisinda hic fena diilimdir ama herkes bana ekran karsisinda olmak ayri, cok rahat, insanlar heyecandan unutuyor falan der :) bilmiyorum dogru mu? bi ara kendimi gaza getirip kim 500 milyar isteri aramistim ama o kadar cok mesgul calmistiki verilen numara pes etmistim :) yarismaya katilmak icin bi de o numaralari falan cevirme icin sabir olmasi lazim ki o bende yok iste :)))
princess,
Evet doğru. Bu yolda ilerlerken o kadar çok yıldırıcı faktör var ki, evden alıp götürseler anca öyle gidicem heralde:))
Ben de "Aileler Yarışıyor" a katıldım. Kuzenlerle birlikte gittik, 5 günlük çekimi bir günde yaptık. Ben katıldığımda Beyaz sunuyordu, çok eğlenmiştik ve heyecanlanmıştım. Bayağı hediye de kazandık ama son günün yarışmasında ben en romantik şehir sorusunu "en romantik film" diye algılayıp Paris yerine Kazablanka deyince hem yarışmayı, hem de karizmayı kaybettim:) Hala benimle dalga geçerler ama değdi yine de. Mutlaka katıl derim ben de.
Aileler yarışıyor yarışmasına katılmak için alenin tek bir bireyini bile ikna edememiştim o zamanlar. Çok heves etmiştim.
Evde her gece bilgi yarışması düzenler kazanana hediyeler verirdim. Yarışmalara bayılıyorum ama bana kal gelir ekranda adımı bile sorsalar bön bön bakarım gibime geliyor. Buldum ben sunucu olayım tüm cevaplar ben de olsun :):)
deniz,
:))Hahaa! Seni çok fena tuzağa düşürmüşler ama anca böyle olabiliyor demek ki! O çiftler yarışmasını hatırlıyorum, 2 kişi daha kolay gidilir sanırım, 16 milyar ne zaman olsa güzel gelir :)
enne,
Hala Kazablanka'yı duyunca tüylern diken diken oluyordur heralde.. Bu kadar çok kişinin yarışması tecrübesi olduğuna göre ben de artık bir beis görmüyorum!!:)
zeya,
Sen de bendensin anlaşılan. Ben bu kadar yorumun üzerine sanki biraz gaza geldim. Her an passaparola'ya çıkabilirim :))
Yorum Gönder