23 Temmuz 2007

seçtik

Şimdi ben buradan istediğim kadar bıdırdasam da artık faydası yok. Evet istediğimiz olmadı. Bir bozuk parayı havaya atınca yazı gelme olasılığı yüzde ellidir. 70 milyon kişinin neredeyse 35 milyonu aynı yolun yolcusuysa, her yön yazıdır aslında. Çok sürpriz mi, değil. Az sürpriz.

Artık insanların iyi niyetine bağlamak çok zor bunu. İstikrar deyince inanan, ekonomi düzeldi deyince cebindekinin eridiğini görmeyip, havalara uçan bir toplumuz biz. Hep okumayı değil de televizyonu sevdik biz. O yüzden mahkumuzdur zaten birilerinin söylediklerine inanmaya, üşeniriz kendimiz okuyup araştırmaya. Denilene inanmak daha kolay. İstikrar istikrar istikrar. Devamlı. Başka söz de yok. Televizyon hep bunu söyledi değil mi? Hiçbir parti hiçbir iktidar medya desteğini bu kadar hissetmemişti, hiçbir hükümet her attığı adımda bu kadar havalara taşınmamıştı. Sen bu kadar batır, eline yüzüne bulaştır her şeyi, sonra ezici çoğunlukla yine gel otur kafamızın üzerine. Pek kimseye kısmet olmaz. Organize işler bunlar. Aklımız ermiyor. Erer gibi olsa da inanmak istemiyoruz mudur nedir.


Biliyorum ki bunlar bahane değil. Televizyonsa televizyon, halk da bu işte. Karşısındaki adam da öğrensin, bu yoldan kalp kazansın, değil mi? Ana muhalefet partisi lideri en nefret edilen siyasetçisi belki de bu ülkenin. Yine de seçim propogandası bu lider üzerine kurulu. Neyse efendim akıl öğretmek kolay.


Bu sonuçla beraber, bu adamlarla 10 yıl yönetilmiş olacağız. 10 yıl sonra karşı karşıya kalacağımız kadrolaşmanın boyutlarını düşündükçe tüylerim ürperiyor. Çarşafa bürüneceğiz filan değil derdim, korkum. Onlar benden akıllı çok bariz ki. Gündelik hayatımızda bir değişiklik olmayacak belki. Belki de "ramazanda oruç tutmayanlar dayak yedi" haberlerini daha sık okuruz. Ama zaten alışmadık mı? Alışırız her şeye biz. Unuturuz hemen. Hatta haklı bile buluruz. İstikrar diyor adam istikrar! Bundan daha mühim bir konu yok şu ülkede. En pahalı benzini de kullanırız, en pahalı interneti de. Ekonomi düzeldi, onun gereği olsa gerek.


Sadece şunu merak ediyorum, bu kadar insan tatilden oy vermek için dönmeseydi, tatil planlarını buna göre ayarlamasaydı, onca insanın katıldığı mitingler yapılmasaydı ne olacaktı? Kaç alacaklardı %80 mi?

40 yorum:

ipek dedi ki...

Merhaba Ayşe,
Sayfanı geç keşfedenlerdenim. (Dün:)
Ve arayı kapatabilmek için dünden beri, en başından itibaren okuyorum. Beni en çok şaşrıtan; tanıtım sayfanda gördüğüm yaşın oldu.
Bu yaşlarda, bu kadar güzel ve sağlam bir "hayat duruşu" görmeyeli uzun zaman olmuştu. Seni kutluyorum.
Özellikle de bu son yazını-dün geceden bu yana kendimi buruk ve içi boşalmış bir çuval gibi hissetsem de- yürekten paylaşarak okudum.
Müdavimlerindenim artık..,
Sevgiler
İpek

Barış dedi ki...

Bu işte bir gariplik var. Muhtemelen orta ya da üst gelir grubundansınız. Orta-üst gelirlilerin sola, alt ve dip gelirlilerin sağa oy vermesi çok tuhaftır. Bir şeyler tepe taklak olmuş.

Banu dedi ki...

Yazık ki, her tatilini bırakıp yurttaşlık görevini yerine getirmek için yaşadıkları şehire dönen vatandaşımız muhalaefete oy kullanmadı. İyi biliyorum ki içlerinde, "bu yaşantım, düzenim bozulmasın" mantığıyla AKP nin oylarını katlayanlar var. Ve bu ne zavallıca bir düşüncedir, bu kadar kör olunmamalı.

huysuz dedi ki...

çok doğru demişsin... işin kötü tarafı, bu sonuç üzerine mecliste adam gibi muhalefet bile yapılamayacak bu adamlara. dün akşam, süper medyamızın yalak yorumcularından bi çoğu bunu söylüyolardı...

Aslı Cin dedi ki...

Çok iyi yazmışsın Ayşeciğim, son soruyu ben de düşünür oldum.

Diyorum ya, bu iktidarın zaferi değil, muhalefetin çöküşüdür aslında. Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derlermiş.

JTB (JourneyToBlue) dedi ki...

Ayşe'cim, tesellim de var benim yazdıklarına ek olarak: mesela hangi partiden olursa olsun secilenlerin %90 küsürü üniversite mezunu olarak göze carpiyor. Herhalde gelmis gecmis en egitimli parlamenterler grubu ile karsi karsiyayiz bu dönem. Ayrıca kadın parlamenterlerin sayısı da 46'ya çıktı yanılmıyorsam. Ufuk Uras parlamentoda.. Çok seslilik olacak, bence olumlu bir gelişme.

bir de İngiltere'den bir mail geldi dün, sabah BBC radyosunda AKP'den seçilen 26 kadın milletvekilinden birinin sesi ile gozunü acmış maili yazan kişi. (Bu kişinin başı kapalıdır ve akademisyendir.) spiker basinizi baglayacak misiniz diye sordugunda billur bir kahkaha atmış kadin ve "it is a personal choice; why should I?" demiş. İftihar ettim diyor hatun:)

bence yillardir beslenen kuran kurslari ve imam hatiplerin yanina aglayan esnaf takimi ve TOKİ ve erzak destekli varoslar eklenince olan oldu alinabilecek azami oy alinmis oldu. simdi bu meclis nasil daha demokratik sekilde calişmalı,kaynaklarimiz nasil yabanci sirketlere daha da peskes cekilmeden sıyırabilirz ona bakmaliyiz gibi..(hoş, istenilen bu ama...!)

En çok şaşırdığım da şu oldu benim: hükümeti taşlayan yuhalayan fındık üreticileri bile %60 oy verdi AKP'ye. Kimbilir neler söylediler, neyle kandırdılar ya da tehdit ettiler? Ya da bunların hiçbir olmadıysa Aziz Nesin az bile söylemiş diyorum:)

dodo dedi ki...

Dilayra'nın son paragrafı çok önemli, gerçekten her şey bir şekilde açıklanabiliyor ama AKP ile arası en çok gerilen fındık üreticilerinin bu davranışı bence sosyolojik psikolojik ve ekonomik açıdan tezlik, üzerinde ne kadar çalışılsa az

Banu dedi ki...

"Orta-üst gelirlilerin sola, alt ve dip gelirlilerin sağa oy vermesi çok tuhaftır. Bir şeyler tepe taklak olmuş." çok güzel bir yaklaşım barış bey kesinlikle size katılıyorum

daphnevega dedi ki...

ipek,
söylediğin güzel şeyler için çok teşekkür ederim! Ben de bu fırsatla seni tanımış ve sayfanı açar açmaz bayıldığım sangria'yla karşılaşmış oldum. sevgiler!:)

barış,
çok haklısın. bizde işin içine din de giriyor tabii bu bir faktör. tüm dengeler tuhaf burada, hiçbir şeye şaşıramıyoruz.

sahaf,
işte ben en çok buna şaşırıyorum. insanlar hayatlarının değişmesini istemiyorlar, "buna da şükür" cü yaşıyorlar. siyasetin tamamen ekonomik göstergelerin doğrultusunda başarılı bulunması bu ülkenin acı kaderi.

huysuz ve tatlı,
artık horozlanıp duracaklar. çünkü ne yazık ki buna hakları var. yine de mhp'ye karşı tutumum bariz olsa da meclis'te 3 parti olmasından ve ufuk uras'ın orada olacak olmasından dolayı minicik umutlarım var.

aslı,
gitmedi şu deniz baykal ya, ne adammış.kendine en büyük zararı verdi, tayyip'e de en büyük faydayı sağladı.

dilayra,
çok seslilik umarım ki bu kabadayı mizaçlı partinin karşısında durabilir. kadın milletvekili sayısı da sevindirici söylediğin gibi, umarım etkin olurlar, göstermelik değil.. fındık konusunda çok haklısın. nasıl böyleyiz biz dilara? nasıl olabiliyor bunlar? kendine yapılnı sineye çekip, eziyet edene alkış tutarsan adam tabiki daha beterini de yapacaktır sana.

dodo,
evet. üzerimize basıldıkça mutlu mu oluyoruz nedir? Adamlar buradan bile oy kaybetmedilerse nereden kaybedecekler ki?

sahaf,
katılmamak mümkün değil.

Deniz dedi ki...

Konda geçen hafta araştırmasını açıkladığında herkes saçmaladıklarını düşündü. Oysa seçim sonucunda araştırmanın ne kadar başarılı oldugu anlaşıldı. Aynı araştırmada "Pekiyi, oy vereceğiniz partiyi seçmenizin nedeni nedir" sorusuna (yanılmıyorsam) % 75, "ekonomik istikrar" yanıtını vermiş. Bazı kişiler, yardım aldıkları, hatırlandıkları, düşünüldüklerini hissettikleri için oy vermiş, iş çevreleri de diğer partilerin ekonomik programları konusunda kuşku duyduklarından ve varolan dengelerin oynamasından endişe ettiklerinden tercih etmiş olmalılar. Tabii, yıllardır bu kesimin çok çocuk politikası tutmuş ve bu seçimde nice genç insan oy kullanmıştır. Tuhaf, garip, saçma artık ne dersen de Ayşeciğim. Şehit aileleri, çiftçiler, fındıkçılar... sanırım "Biz kendimiz hakettik bu lafları" diyerek tercih yapmışlardır. Ben tüm bu politikacılar arasında vatanını seven birisini goremiyorum. Partiler yok saat, gemi, yüzersin yüzemem, yaşım genç, vs boş konularla mahalle kavgası gibi kampanya yaptı. "Belediye bana yardım ediyor, ekmeğini yiyorum" diye minnet duyguları ile, kendine gore haklı hareket etti vatandaş. Ama hakikaten Nasreddin Hocanın etini yiyen kedi hesabı "kedi buradaysa et nerde, et buradaysa kedi nerede"ye döndü iş... Anlamak biraz güç.

Unknown dedi ki...

hicbir sey degismedi, her sey aynı kalacaktı ee peki neden yapıldı bu secim? Neden o kadar paralar harcandı? neden milyoncalarca insan toplandı meydanlarda? hersey aynı kalsın diye mi daha da kötü olsun diye mi? hayır, istikrar icin!

gercekten tuhaf ve yazık!

$afak dedi ki...

Türkiye'de ciddi bir gelir dağılımı adaletsizliği varken, insanlar 20 ytl yardım dağıtılırken birbirlerini parçalıyorken, 3 cuval kömür, 2 kg bulgura büyük kitleleri kendinize bağlayabilir hale gelmişken, "2 bismillah 1 selamünaleyküm" le çok ciddi sempati toplayabilirken karşınıza Deniz Baykal çıkarsa bence %50 az bile sayılır.

-Sanırım- Tony Blair'in bi anısı var. Gençken İşçi Parti için kapı kapı dolanırken bi eve gelmiş "Nükleere hayır, silahlara son" gibi bi broşür vermiş. Kadın broşüre bakmış "sen evdekileri doyur, ben de senin için nükleer silahları durdururum" demiş.

Türkiye'de de durum böyle. Seçmenin karşısına net vaatlerle çıkılırsa bi başarı yakalanır. CHP gibi siyasetinizin ana eksenini "Laiklik elden gidiyor! Yetişin!" e oturtursanız dar gelirli kesim "hadi lan ordan" der.

Biraz önce Deniz Baykal'ı izledim. Oylarımızı arttırdık, CHP'yi yeniden kurma sürecimiz devam ediyor (1994'te yeniden açılmıştı ya CHP onu kastediyo.). Şevkle çalışacağım istifa etmeyi düşünmüyorum dedi.

Daha artık ne diyeyim bilmiyorum.

Adsız dedi ki...

ana muhalefet partisinin liderini neden sevmiyorlarmış? ayşe bir sor bakalım, sana 2 cumle kurup elle tutulur bir şeyler söyleyebilecekler miymiş? hiç sanmam, sadece koca bir önyargı, sadece bunu da medya, parti içi muhalefet çok iyi kullanıyor. her sey bir oyun. yakında elbette halka daha yakın bir insana koltugunu verecektir. ama sarıgül* akp ye ve abd ye heran satılabilir.. lütfen birilerini eleştirirken bir düşünün ve bir okuyun. azıcık bir şey okuyarak ahkam kesilmez!!! ya da aslında kendimizde sucu arayabiliriz, çünkü onlar çalıştı, her evi gezdi ama biz sadece oy kullandık.. birileriyle konusup inandıgımız seyleri anlatabildik mi? hayır. ama onlar köy köy dolasıp anlattı. neler yaptılar. biz hiç bir şey. sadece oy - ki cogu bizim gibi dusunen oy bıle kullanmadı. tatillerini bölmediler. biz bu kadar tembel olursak, eleştiri yaparken okumazsak. bizden hiç bir şey olmaz. artık çalışmalıyız, bunlara ülkeyi bırakamayız. onlardan daha çok çalışmalıyız, böyle oturdugumuz yerden konusmak cok kolay! ben bu orgutte calısıyorum ve bir yandan da bir ingiliz firmasında yöneticiyim. bunları söylememin nedeni: çok ama çok çalışıyor olmam, 2 kızım var, ve de türkiye için bir şeyler yapmaya devam edebiliyorum. bu işlerin içine girince her seyi anlıyorsunuz. konusmak yerine, savaşalım!

gezicini dedi ki...

benim diyecek hiçbirşeyim yok artık bu konuda.. sen ben biz vermedik ama kim verdi peki oyları? hata aslında hepimize ait, harekete geçmek için daha fazla beklememek lazım, birşeyler yapmak, uğraşmak, yeni şeylerle uğraşmak lazım. memleketimizi iyi tanımak, insanımızı anlamak lazım. ben neler yapabilirim diye kendime soruyorum...
sevgiler
gorki

Adsız dedi ki...

Yazdıklarını dikkatlice okudum ve açıkcası düşüncenin ne kadar sıradan olduğunu gördüm.

Sana bazı sorularım olacak, geçen süre içersinde kim oruç tutmadığı için dayak yedi? tutanlara neden tavır alınıyor bunu düşündün mü? yazdıklarında mantık yok. Sen solcu olmayanı direk yanlış seçim diyorsun, bence bunları düşüneceğine dtpden meclise girenlere üzül, tehdit konusuna gelince deniz baykal bol bol tehditleri savururken iyiydi dimi, gayet demokratik seçim oldu. tabii kazanan sol olmayınca böyle olur, nerde kurtaranlar? kaç kişiydi ki, işte bu hareketlere inat yaptı herkes, %90ı müslüman olan bir ülke de salyangoz satmanın mantığı ancak bu kadar olur.
kadrolaşma konusunda sanki solcular yapmıyor yeme beni, sizin gibi herkes solcu olmalı, yoksa vatan haini ilan edersiniz adamı. seçime katılanlarda her iki kiiden biri akpye verdi :)

5 sene sonra görüşürüz :)

Zeynep

Ezgi dedi ki...

Sandıktan çıkan sonuç demokratiktir, istikrarlı bir seçimdir, bu doğru. AKP seçim bürolarının çok düzenli çalıştığı, vatandaşla en iyi iletişimi kuran partinin AKP olduğu da doğru. Bunların yanı sıra bu ülkede yapıcı bir muhalefet olmadığı için sandıktan AKP'nin çıkmış olduğu da bir gerçek.

Ancak bu durum;

-Bakanların egolarını tatmin etmek adına habire vatandaşı azarladığı,

-Hükümetin 2B arazilerini yağmalattığı,

-Düşünce özgürlüklerinin kısıtlandığı gerçeğini değiştirmiyor.

Halkın partisiyiz diye oy hesabına oturmak kolay, önemli olan bunlar değil.

5 sene mevzusuna gelince: "İşte Paşam İstanbul" diyerek özetliyorum, çok emin konuşmak yerine ayaklar yere basmalı. İcraati görelim diyeceğim ama bu meclist icraatı icra edecek olanlar partiler değil.

Saygılar,

E.

daphnevega dedi ki...

deniz,
ekonomik istikrarmış peh! oy oranına şaşmamak gerekiyor işte! bu ülkede böyle. 5 dakikada değişir bütün işler!

aslı,
herşeyi kendi lehlerine çevirmeyi başardılar. ben bize kızıyorum biz neden beceremiyoruz bunu diye. yine olan bize oluyor..

şafak,
söylediklerin doğru. ama belli bir ideolojinin üzerine gidilmiyorsa, olay sadece ekonomi üzerine dönüyorsa bu ne kadar siyaset ki? deniz baykal chp'ye en büyük kötülüğü yapıyor.

anonim,
işte hata burada. evet belki elle tutulur bir şey söyleyemezler(ben söyleyebilirim aslında) ama yine de bu doğrultuda hareket ederler. şöyle düşün, akp için 3'ten çok mantıklı sebep sayabilir mi oy verenler? ama bak oranlara.. aynı hesap işte.. bak işte gördün mü, hiç de yakın zamanda halka daha yakın birine koltuğunu bırakacağı yok, duruyor durduğu yerde. ve ayrıca belirtmek isterim ki sarıgül de pek farklı değil seçmen gözüyle. kendin de diyorsun köy köy gezdiler diye, madem ki bu örgüttesin en iyi sen bilirsin bu ülkede siyasi başarının anca böyle elde edilebileceğini. ve sana çok net söyleyebilirim chp'nin oylarının baltalanmasının büyük sorumluluğu ne yazık ki deniz baykal'ın üzerindedir. bunu çok samimi duygularla söylüyorum. çok çok isterdim oy oranlarının tam tersi olmasını ama eğer yarışacağın adam tayyip ise, sen de deniz baykal değil, halkın bağrına basabileceği biri olmalısın. sen örgütteyim diyorsun, bu da chp'ye oy veren ben ve konuştuğum onlarca kişinin fikri. keşke dikkate alınsa.

daphnevega dedi ki...

gezcini,
her zamankinden daha dikkatli olmalıyız artık. daha gözü açık olmalıyız meclisten takır takır geçirilecek yasalara karşı..

anonim zeynep,
bu uzun yorumu yazarken üşenmeyip google'dan aratarak bile bulabileceğin bazı şeyleri ben senin için hazırladım. buyur:
(http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=202179)
(http://arsiv.sabah.com.tr/2006/10/07/cp/yaz1564-30-116-20061007-101.html)
(http://www.milliyet.com.tr/1998/01/09/haber/oru.html)
(http://www.milliyet.com.tr/2006/10/05/son/sontur09.asp)
(http://www.haberler.com/ogretmen-cinayeti-tbmm-gundeminde-haberi/)
****yeter mi zeynep?
peki oruç tutanlara tavır alan kim? bu ülkede hiç namaz kılıyor diye, oruç tutuyor diye kötü muameleye maruz kalan birini duydun mu? zaten neden olsun. ama tam tersi oluyor ne yazık ki sen bihaber olsan da. solcu olmayan yanlış seçim? bunu nereden çıkardın? ne kadar ezbere yazılmış bir coment bu, cevaplarken bile sıkıldım. Kendi ağzınla söylemişsin işte "MÜSLÜMAN ÜLKEDE SALYANGOZ SATMANIN" mantığı bu kadar olur diye. Düzelteyim 90 değil 99 olacak. Bi de tabi ülke filan değil mahalle, de her neyse.. Biz istiyoruz ki bu ülkede salyangoz da satılsın, yemeyen yemesin, yiyene de engel olunmasın. Ama çok sesliliği kabul edemezler mümkün değil senin gibi düşünenler. ben salyangoz yemiyorum, aman kimse de yemesin.. solcular da kadrolaşıyormuş, gerçekten şahane bir bahane bu tamam hepimiz akp'ye oy verelim o zaman. 5 sene sonra filan değil, sen daha destekli şeyler yazabildiğinde konuşalım zeynep ha ne dersin? :)

ezgi,
dediklerin doğru. akp'ninki büyük başarıdır; buna söyleyecek bir şeyimiz yok hiçbirimizin. karşımızda halka yakın olma ayağıyla başımıza getirilmiş bin türlü belaya bulaşmış ve bulaşmaktan da çekinmeyecek adamlar var. şu ülke için gerçekten iyi bir şeyler yapacaklarına, yaptıklarına azıcık bir inancım olsa en çok ben destekleyeceğim ama görmüyorum hiç bir ışık..

Adsız dedi ki...

Blo�unu uzun s�redir okuyorum,konu bu fiyasko se�im olunca konu�madan duram�yorum.

hala sol d�nceyi salyangoz satmak sanan m�sl�man karde�lerimize sesleniyorum , �o�u sol e�ilimli insan d�nmeden itaat etmi� ,koca baba bask�s� ile ba��n� ba�lam�Kuran-� Kerim'in bir kere bile T�rk�e anlam�n� okumam� ,siyasi partinin yanda�lar�ndan �kar sa�lamak i�in �ekil yapan �nemli bir m�sl�man oldu�unu inanan �o�unluktan daha fazla Allah inanc� ta��r , daha fazla m�sl�mand�r.(Bence)Ayr�ca bu ALLAH ile kul aras�nda olmas� gereken konu da oy verdi�iniz siyasi parti nedeniyle fazla magazinle�tirilmi�tir.Bahsi ge�en bu partinin kadrola�t� tek �ey de sermayedir.Sermaye de inanc�n� paraya d�n�t�ren �nemli bir ye�il (kara) PARADAN GELMEKTED�R.

Ben Finans sekt�r�ndeyim .Sanayici ve k�yl� �retemezken ,halk deli gibi kredilerle yar�nlar�n� t�ketiyor.Cari a�k , �retimin artmad� bu d�nemde katlan�lamaz boyutta ,( Borsadaki s�cak yabanc� para bir gecede ku� olup u�tu�unda dolar yukar�ya f�rlad�nda istikrar denilen �eyin balon oldu�unu da g�receksiniz),magazinle milleti medya arac�l� ile uy�tur uyu�tur sat.Ne g�zel dimi stratejik olan t�m sekt�rleri yabanc�lara teslim ettik.
Siz hala ba� �rt�s�nde oyalanmay�n.Bu iktidar�n umrunda bile olmayacak.G�receksiniz...

Ay�e sen ben bizler sadece konu�uyoruz.��im kan�yor..E�er d�nmeden ya�ayan insan�m�za verilmi� son �ans Mustafa Kemal Atat�rk idiyse vay halimize...Bug�n solun t�kendi�i bir �lkede bizler d�ncelerimizle az�nl�k olduk Umar�m yar�n bu �lkede T�rkler az�nl�k olmaz..

-Nes-

axel dedi ki...

Güldal mumcu seçim gecesi ntv'de nasıl oldu da bu halk akp'ye oy verdi diye ah vah ediyordu. Nasıl olduğunu anlasaydın güldal mumcu, muhalefet konumunda, küçük emrah gibi boynu bükük konuşmazdın tv karşısında.

Yorumları okudukça keyiflendim. Hala akp'nin seçimleri 3-5 skindirik kömürle kazandığını düşünüyorsanız sizi değil yüzde 47, yüzde 80 bile paklamaz. Altan öymen gibi rasyonel değil, nayır nolamaz der, kıvranır durursunuz. Son yazdığım 2 edimi de gerçekleştiriyorsunuz zaten şu an.

Radikal'in 24 temmuz sayısında akp nin ekonomik başarıları var.Sindirebilirseniz okuyun. Hani cahil tebaa ya dahil değilsiniz, entellektüeliteniz gelişsin.

Sindiremezseniz, burda kendi kendinize "yahu bu lümpen halkta amma cahil" ezikliğiyle kendinizi tatmin edersiniz.

Ee sözde cahil, özde mahir halk seçimlerde "1 ytl ye mazot, ömür boyu açlık ama sonsuza dek laiklik" sloganlarıyla kendisine mükemmel(!) bir gelecek sunan partilere oy vermeliydi di mi?

daphnevega dedi ki...

anonymous,
Söylediklerinin tümüne katılıyorum. Finans sektöründe olan tüm tanıdıklarım da aynı şeyi söylüyor. Aslında her şey o kadar bariz ki. Gözümüz çok daha açık olmalı eskisinden ama neye nereye kadar müdahale edebiiriz bilmiyorum.

asım,
Bu yazının hiçbir yerinde ah kim verdi, neden verdi gibi bir serzeniş yok, rica edeceğim gidip baştan okuyun. Akp o icraatları nasıl yapıyor sorusunu sormuyorsunuz kendinize. Üzümü ye bağını sorma, ey Atatürk'ün çocuğu! O icraatları 4 köşe olmuş bir halde okuyacağına, açıp dış borcun yıllar içindeki gelişimini görsen, akp'nin o icraatları nasıl da bizi yüzyıl boyunca borç içinde yüzdürecek şekilde yaptığını anlardın. ama bakmazsın işte, yazıda söylediğim de buydu. peki neden sadece akp yapıyor bunu? çünkü akp'ye dış güçler para akıtıyor, çok sevdiklerinden mi? tabiki hayır, akp her dediklerini sessiz sedasız yapıyor, heryeri takır takır satıyor da ondan. Ama sen bununla da ilgilenmezsin çünkü sadece 'icraat'le ilgileniyorsun. Gerisinde ne döndüğü pek de mühim değil. Sen bunu sindirebildiğinde geri gel asıl. Kendi blogunda bu konuda yazı yazıp da yorumları kapatmak, gelip buradan yorum yazmak hangi 'entelektüel' düşünceye sığar bir de bunu merak ettim :)

Adsız dedi ki...

Asım AKP'nin davranış şeklini örnek almış kendisine: "biz her konu hakkında konuşalım herkese sataşalım kimse bizim hakkımızda konuşmasın biz en büyüğüz biz kusursuzuz" şeklinde. Kendi sitesinde yorum kabul etmemesi de bu tahammülsüzlüğünden veya kendine güvensizliğinden sanırım.

Adsız dedi ki...

ayse sana gelen yorumlar nedeniyle bazı sorularım var. affına sığınarak işgal edeceğim burayı.

"akp'nin ekonomik başarıları". akp'yi savunmak için bu kadar şuursuz ve komik olmayı aklım almıyor. savunan arkadasların unakıtan ve icraatları hakkında ne düşündüklerini merak ediyorum bir de tüm kadroların ilahiyat mezunlarınca doldurulmaları var. sol partiler bahsettiğiniz gibi kadrolaşsaydı bu kadar kısa sürede tasviye olmazdı o kadrolar. akp'nin seçim programını ideolojik tutumunu beğenebilirsiniz ama akılla savunmak varken "hııh işte yıllarca köşeleri tuttunuz şimdi biz geldik!" histerisi nedir? siz birilerini bir yerlere taşırken topyekun fakirleşeceksek eger. ayrıca muhalefet partisine oy verenler bu ülkenin refah dolu azınlığı mı? boyle düşünenler ciddi anlamda yanılıyorlar. ben ve benim gibi oy veren yüzlerce insan sırf çalmayacaklarına inandıkları için oy verdi. çok acizce farkındayım ama var olan secenekler arasında göz göre göre hırsızlık yapmama geçerli bir kriter. sedece bu değil tabii ki ama benim için çok ciddi bir kriter bu. 24 yaşımdayım ve yolsuzluklarla büyüdüğümü fark ediyorum her şeyden çok. bir de demokratik kazanımlar bekleyenlere demokratik ülkelerde hükümet görevlilerinin parlementerlerin en ufak bir hediyeyi kabul etmeleri bile siyasi hayatlarını bitirmeye yeterken bizdeki gibi oğulları, çevreleri şirketler açıp büyüyen bir iktidarın asla var olamayacağını hatırlatmak istiyorum. güldal mumcu'yu elitist olmakla suçlarken bu kadar yalan, yolsuzluk emaresi arasında bir halk nasıl oy verire şaşırabileceğini düşünemiyor musunuz? fındık üreticilerine inanamadığımız gibi. yetkin olmayanlarca şişirilen kadrolar sadece akp'lilere zarar vermeyecek bu arada hemşehricilik, hısım akraba ve particilikle dolan kadrolar hepimize zarar verecek. ohh bizimkiler seçildi anlayışı çok zavallıca. hızlı tren faciası vardı bir hatırlar mısınız sonra dünyanın en büyük fındık ihracatçılarındanken şimdi gelinen durum vs.

yazacak, söylenecek çok şey var ama sizler-bizler bunalımı konuşmayı,tartışmayı geçersiz kılabiliyor.

körü körüne iktidar askeri olmaktansa seçen olduğunu bilmek ve haklarına sahip çıkmak varlıklarının varlığına tabii olduğuna ikna olmak lazım. talep etmek ve sorgulamak lazım bence "bizimkiler" diyip korumak, kollamak kulluk olur olsa olsa seçmenlik değil.


derya

Adsız dedi ki...

bu halk artık laiklik elden gidiyor irtica geliyor palavralarına müsade etmeyeceğini başımızdaki c.başkanının en kısa zamanda o koltuğu terk etmesini istediğini en kibar şekilde belirtmiştir.daha da fazla söze gerek yoktur

Aslı Cin dedi ki...

Efenim Sezer beye laf yok.

Hürmetler...

Ayşe' ciğim, senin Anonymouslar'ı okumak çok zevkli, benimkiler gibi insanı şişirmiyorlar. Sadece şu kamplaşma yapan arkadaşa çok güldüm, kendisini yalancı çıkarmamak adına ramazanın ilk gününde oruç tutan arkadaşlarıma sokakta saldırarak tarihe geçmek istiyorum. Eşime de saldırırdım ama yemezler, fazla iri kıyım.

Aslı Cin dedi ki...

Ayşe ya, bir daha okudum da ben kime saldıracağım şimdi?

Yoksa bana mı saldıracaklardı?

Oruç tutayım mı tutmayayaım mı?

Oruç tutmak için birisinden izin almalı mıyım, zira başımı kapamadığım için kimilerince yeteri kadar Müslüman sayılmıyormuşum, şu durumda Allah perşembeleri okuduğum Yasini kabul etmiyor mu?

Kimin tekelinde dinimiz yahu ?

Kafam karıştı, Ramazan'a kadar beni aydınlatacak, selametim için hayırlı olan münasip bir cevabını bekliyorum Ayşeciğim.

Aslı Cin dedi ki...

Gülüyorsun ama Sezer bey konusunda ciddiyim.

O'na laf yok.

Taam taam gittim...

daphnevega dedi ki...

anonim1,
Haha! evet bağdaşma böyle oluyor demek ki. al sana istikrar!:)

derya,
buyrun herkese yer var!:)hem de dediklerine bu kadar hak verirken daha da çok yer var!:)

anonim2,
Biz de halkız sevgili anonim ve bizim laiklikle ilgili endişelerimiz var. Anlamadığım şey ise bu halk nasıl oluyor da en "kibar" şekilde en "kabadayı" adamı seçiyor?:) Cumhurbaşkanımız'ı çok çok seviyoruz, zaten görev süresi dolmuştur, cumhurbaşkanları gelecek ve gidecektir. Çok istediğiniz Gül cumhurbaşkanı olsun da sevgili Rice hanfendiyle sokaklarda koştursundur, istediğiniz olsundur, sonra görüşelimdir.

aslı,
Bunun gizlisi makbul değil miydi? Ne zamandan beri yapan yapmayana, yapmayan yapana saygıda kusur ediyor acaba? Çok çirkin şeyler bunlar ya.. Sezer'i seviyoruz. Neyin bildin ki değerini, benimkini bileceksin, bunu da tabii mahvedeceksin şarkısını yolluyorum :)

axel dedi ki...

entellektüliteyi yiyeyim sana bişey olmasın ayşe:)

#ben mi farklı bir yazı okudum diye yazını tekrardan okudum. Yazında halkı küçümseyen, sorgulayan birden fazla cümlen var.

#ben bi siyasi parti partizanı değilim. bugün memleket çıkarlarına uygun gördüğüm akp yi desteklerim. yarın halkın yükseli partisini...

#Yaptığın iş tereciye bir nevi tere satmak. Ekonomi okuyan birisine, finans çevresinden duyduğun 3-5 dedikoduya dayanarak sen ekonomide neler biliyorsun diye ahkam kesmek, tereciye tere satmak edimi oluyor.
Ekonominin temelini oluşturan 7 parametrenin en azından 5inde akp hükümeti başarılıdır. Bunu finans çevresinde görev yapan 3-5 yeni yetme ekonomist değil, devlet istatistik enstitüsü söylüyor. Ekonomik gelişmelerde bu ülkede ahkam kesebilecek tek kurumda "die" dir.

#laiklik safsatalarına hiç değinmeyeceğim. Halkında pek umrunda değil zaten. Zeki Sezer'in itiraf ettiği üzere; aç halka laiklik diye giderseniz size küfür eder. Siz laikliği kendi küçük çevrenizde dert edinin, mümkünse biz duymayalım.

#ahanda memleket satılıyor, sahillerimiz gitti, güneydoğu yahudilere gitti, bize de kala kala yozgat ve çevresi kaldı türünden süzme salak komplo teorilerini bana anlatma lütfen. Bu konuları gidin hasan pulurla, emin çölaşanla falan konuşun.

#bloğumda yorum kısmını kaldırmam kişisel insitayifimdir. Eleştiriyi kaldırmama durumu değil. Kendi halimde takılan, pek rahatsız edilmediğim bir ortam olsun istedim . Eleştirileri kaldıramıyor türünden düşüncelerinizin yersiz olduğunu belirteyim.

Adsız dedi ki...

Saçma cevaplarına sadece gülüyorum, zamanında kimlerin başından eşarbını çekenleri gördük, millet solcuların ne olduğunu biliyor, kendinizi elti görmek istiyorsunuz ama siz boşsunuz. İçki içmekle elit olunmuyor cicim. siz faşistliği istiyorsunuz da bu millet istemiyor. Dış borç lafına da sadece güldüm :) yazık sende ekonomiden anlamıyorsun cık cık cık

daphnevega dedi ki...

asım,
zaten bu tarzda yazılmış bir yoruma cevap vermem söz konusu değil. kendi ağzınızla çok güzel açıklamışsınız kendinizi. bugün o doldursun cebmizi ona veririz, yarın bir başkasına. idealim, görüşüm filan yoktur yazsaydınız aynı yola çıkardı. siz kendinizi çok güzel anlatmışsınız. daha fazla konuşmaya ve konuşmanıza hiç gerek yok bence. kendi yorumlara kapalı blogunuzdan atıp tutmaya devam edin bence. Bu da benim kişisel insiyatifim o zaman.

anonim,
biz kendimizi ELTİ görmek isteyebiliriz, kendi bileceğimiz iştir!:) Aaaa gerçekten mi içki içmekle elit olunmuyor? hımm bunu gerçekten düşünmem gerek, bütün hayallerim boşa gitti. Önmüzdeki yıllar boyunca da dış borç konusunda bol bol güleceksiniz sevgili anonim. o zaman da ben size cık cık diyeceğim cicim.

Adsız dedi ki...

zavallı ayşe ve onun gibiler...

$afak dedi ki...

@Asım,

Ben de senin tereci sinifina soktuklarindanim ve bu asagidaki lafina uzun uzun guldum.

"Ekonomik gelişmelerde bu ülkede ahkam kesebilecek tek kurumda "die" dir."

Bu TUİK hani şu enflasyonu hesaplayan ve hangi elemanlara bakarak hesapladığını asla açıklamayan kurum mu? Bir arama yaptım ve sağlıklı bir enflasyon sepeti verisine ulaşamadım. Ne TUİK'te ne başka bi yerde enflasyon sepetinde ne var, ağırlığı ne kadar yazmıyor. Sadece kurucusu "Hacker89" olan bir sitede elemanların adını buldum, orada da ağırlıkları yazmamış.(http://www.sanaldata.com/forum_posts.asp?TID=7249&PID=8659)

"AKP'nin ekonomi politikası başarılıdır" diyen herkesle sonuna kadar tartışabilirim. Başarı dediğiniz dünyanın reel en yüksek faizini vererek, ipini koparanı ülkeye davet edip tüm açıklarınızı bununla yamamak ise ben de başarılı olurum. Ekonomi bakanı ben oalyım faizi de 17'den 50'ye çıkarayım her şey harika olsun.

Ben en başında Akp'nin ekonomi politikası diye bir lafı da kabul etmiyorum zaten. Zira AKP'nin uyguladığı K.Derviş'in programıdır bunu artık sokakta 5 yaşında top tepen çocuklar bile biliyor. AKP bu programı sadece uyguladı. Uyguladı diye de alkış bekliyor olabilirler, bol bol alkışlayan var ben onlardan değilim.

Özelleştirmeye gelelim. Allah'ım vatanı sattılar tribinde değilim. Fakat özelleştirme bir felsefe çerçevesinde yapılır. Geçen 5 yılda Toplam Kamu Brüt dış borcunun sabit kaldığı bi gerçek (2002: 85 mia $, 2007: 87 mia $) Bunca özelleştirme yapıp da borcu azaltmamak bi de üstüne üstlük buna başarı demek korkunç bi şey bence. Bu borç özelleştirme sonucu azalsaydı hiç olmazsa özelleştirmenin bir işe yaradığını iddia edebilirdik. Oysa şimdi varlıkları satıp faiz ödedik, ana para borcu aslanlar gibi yerinde...

Gelelim AKP'nin seçim reklamlarına. "Paradan 6 sıfır attık paramız değerlendi." E bari hazır atmışken 3 sıfır daha atsaydık doların bin katı değerli olurdu di mi paramız? :)))

"Kira oder gibi ev sahibi olduk." Bunu söylemek için çok erken. Yrn olası bi terslikte o kira gibi taksitler ne olur kimse bilmiyor. KAldı ki hem tahvil hem de borsanın çok büyük bir kısmı yabancıdayken adamlar çat diye çıkarlarsa taş taş üstünde kalır mı? Kimse bu soruya cevap veremiyor...

"Elektriğe 4 yıldır zam yapmadık." Eeee? Zam yapılması gerektiğini zammın 1 yıldır özellikle seçim sonrasına bırakıldığını cümle alem biliyor. Bgn bir ekonomi dergisi alıp okuyun en az %20 düzeyinde bir zam kapıda. Bir de su ve d.gaz ne oldu acaba 4 yılda bilen var mı?

Son olarak seçim yardımı. Google'a girip seçim yardımı+akp yazın aratın. Bakın bakalım "sikindirik" yazabiliyor musunuz? Evine ekmek bile götüremeyen fakirlikte adama 5 yıl boyunca her ay düzenli para yardımı yapıp, 5 cuval pirinc, 3 cuval kömür vs yardımı yaparsanız o öyle "skindirik" olmaz. Bari bunu demeyin...

Toplayalim cok dagildik. AKP'ye oy verenlere "cahiller" yaklaşımına AKP'ten nefret etmeme rağmen ben de kızıyorum. Bu bir tercih ve buna saygı duymak lazım. Bunu değiştirmek için de canla başla çalışmalı. Ama AKP geldi hayatımız ne kadar güzelleşti yaklaşımı da beni hayret içinde bırakıyor doğrusu...

Adsız dedi ki...

Hahaha işte sen kendi çapındakileri görürsün verecek cevabın olmayınca böyle olur. Elit kelimesindeki harf hatasından nerelere gider :) çok güldüm cevabına sana iyi zil zurna geceler. Eee ekonomiden anlamadığını söylemiştim cicim :D

Adsız dedi ki...

Sevgili Anonim, ben de bir Anonim olarak size sormak isterim: "Zavallı Ayşe ve onun gibiler" derken ne demek istediniz? Bu bloğu okuduğunuza göre o zaman siz de öyle değil misiniz? Madem zavallının teki bu arkadaş o zaman vaktinizi bu blogda niye harcıyorsunuz pek anlayamadım. Yoksa ona iyilik olsun diye mi okuyorsunuz? Yoksa boş zamanlarınızı mı değerlendiriyorsunuz? Yoksa kendinizin zavallı olmadığını bir kez daha anlamak için mi okuyorsunuz? Madem siz bu kadar zavallı değilsiniz gidin başka şeyler okuyun, yapacak başka işiniz mi yok?

axel dedi ki...

Açıktan satılmış yaftası yemiş olmama rağmen üslubunun hakaret sınırlarını aştığım bir yer göremiyorum.

Neyse bu noktada uzatacak çok şey yok artık. Halk andiamo dedikten sonra bizim tüm çabalarımız beyhude kalıyor.

daphnevega dedi ki...

anonim1,
Hahaha kamplaşmada son nokta. ben ve benim gibilere karşı sen ve senin gibiler. yapmayın yapmayın lütfen!

şafak,
ben aranıza girmiyim canım benim. sonra finanstan anlayan arkadaşlarımla konuştum diye başlayan cümleler kurunca dalga geçiyolar benle. "speak my mother!" diyorum asım'a!:)

anonim2,
çok laf az iş olsun mu mottonuz sevgili anonim. Hadi lütfen yer işgal etmeyelim burada söyleyecek aklı selim bir cümleniz bile yoksa..

anonim3,
seni alnından öpüyorum. Belki de onlar yeni bir oluşum olan "ben ve benim gibiler"e ders verme ulvi misyonuyla yüklenmiş kutsal kişilerdir ve hiç bıkmadan sevmedikleri, hayat tarzlarından, siyasi görüşlerinden nefret ettikleri blogları okuyup, huşu içinde onlara laf yetiştiriyorlardır. Bazı insanların vakti bol, ne yapalım.

asım,
kavram karmaşası yaşamayalım asım. andiamo(ki italyanca hadi gidiyoruz! manasındadır) diyen halk bunu deniz baykal'a dedi di mi? siz de bu gruba ait olduğunuza dair cümleler etmemiş miydiniz? o zaman hangi çabanız boşa gitti. neyse neyse cevap istemiyorum vazgeçtim. asgari müşterekler tutmayacak, bu açık. ve de şafak arkadaş size bir şeyler yazmış belki onu atlamışsınızdır yukarıda comentler içinde. hadi size iyi günler!

Murat Ozdemir dedi ki...

mutluyum çünkü halk iradesinin yuzde 90 i mecliste temsil edilecek

mutluyum çünkü ufuk uras gibi demokrat bir lider mecliste

mutluyum çünkü pusula oyunlarına rağmen bağımsızlar mecliste

mutluyum çünkü radikal gazetesi okuyorum

mutsuzum çünkü radikal doğan grubuna ait

dodo dedi ki...

Konda'nın araştırmasından:

Ortaokul ve altı eğitimli gençlerden
AKP'nin aldığı oy: %62
CHP'nin aldığı oy: %10

Sanırım başka söze gerek yok

Aziz DOSTUM dedi ki...

Belki de "ramazanda oruç tutmayanlar dayak yedi" haberlerini daha sık okuruz. Ama zaten alışmadık mı?

Bu sözcüklerin kağıda dökülmeden(nostalji olsun) önceye kadar yazın makul ve hoş sayılabilirdi. Ama buna sadece hüzünlü gözlerle bakıyorum. Yazık, artık yazık bu kısır döngüden kurtulmamız gerekir. Nasıl siz dini inanç yada düşünce özgürlüğünüz çerçevesinde oruç tutmuyor ve bunu gayet doğal görüyorsanız artık dinini biraz daha yoğun yaşayan insanlara ön yargıyla bakmaktan kaçınalım. Çünkü bu insanlar dini soğuk yaşayan yada İslamın dışında başka dinlere mensup insanlara yine dini gereği iyiniyetle yaklaşıyorsa aynı mantıkla bakalım.
Yoksa dış mihrakların oyuncağı olmaya devam ederiz.

Hegelizm düşünceyle yıllarca sağ sol çatışmasıyla nice gençlerimiz ve bunlara bağlı ailelerin kalbi yaralanıp hayatları çürüdüyse bugünde bu bakış açısıyla gündemdeki tartışmalarla şu anki iktidar başımıza geliyor.

Bir geçmişe bakın ve o günün kahramanlarının bugün aynı doğrulutuda olmadığını anlayın, dönen dişli çarkın her bir parçası bunlar, artık menfaat dünyasında yaşıyoruz. hani solculuk ezilmş halkın yanında olmaktı, zengini var etmek değil yoksulun evine ekmek götürmekti. Nerde bu ilkeler. Şimdi zamanın kahramanı baykal elit tabakanın bir kuklası. Yoksuldan bihaber, doğuya güneydoğuya gitmeyen önemli lider.Oralardan mebus çıkaramayan bir parti. Demokrasinin simgesi diye geçinip partide genel başkanlık seçiminde rakibini silahların gölgesinde uğurlayan nadide bir deniz. Nesli tükenmiş fikirlerin peşinden bu ülke insanı koşmuyor.

Aslı'nın söylediği çok güzel bir deyim var. keçi meselesi.

Ha; artık insanlarımızı da cahil diye sıfatlandıracağımıza onların alnına vurulan bu damgayı silmek için ne yapabiliriz bunun savaşını verelim. Haydi bakalım o bölgeye 100 tane gönüllü öğretmen gönderelimde görelim. O insanlar evlerine giren erzağa, sofralarına kurulan nimetlere teba ediyorlar. Çocuklarının yüzü, akşam karnı tok olunca gülüyorsa mutluluğun doruklarında dolaşıyorlar. Ülkeyi yönetmeye namzet insanların bunlardan haberi varmı..

Milletini karşılıksız sevmenin, milletinin dünya üzerindeki en güçlü devlet olması için mücadele etmenin azmini yaşayan imrenen değil örnek gösterilen ender bir vatan olmanın ilkesiyle kavrulalım. Din, dil, ırk gözetmeksizin herkesi kucaklayan bir güruh oluşturalım. başörtüsü takanları irticacı faaliyet gösteren suçlu, kürt olanları terör yanlısı olarak azmetmek bunlar basit ve sırtımızdan hançerlemek isteyen yabancı diyar insanın hedefi. Yem olmayalım. Teknoloji satın alan değil üreten ve batılılaşmak için kültürümüzü yozlatan değil her daim yaşatan ve gururla sergileyen bir vatandaş olalım.
hatamız olduysa affola.