kabaramazsın peynirli sufle; annen güzel sen çirkin.

Hızımı alamıyorum! Pazar sabahı gözümü açar açmaz kendimi mutfakta peynirli sufle yaparken buldum. Tarif geçen gün linkini verdiğim Food and Travel'dan. Oldukça kolay bir tarif. İnanılmaz da lezzetli. Yalnız benimkiler tarifin internet sitesindeki resimler kadar kabarmadı. Neden olduğunu bilmiyorum. En başta tereyağ ve undan elde ettiğim karışım oldukça koyu oldu. Annem onun kıvamının biraz daha sulu olması gerektiğini söyledi. Suflelerin içine hile olarak kabartma tozu koyamaz mıyız? :)

Bu sabah açbilaç yumurta akı çırparken düşündüm de, bu dünyadaki en zevkli şey olabilir. İğrenç görünümdeki yumurta aklarını karıştırıyorsunuz karıştırıyorsunuz ve bembeyaz kar gibi bir köpük elde ediyorsunuz. Çiğ yumurta olduğunu bilmesem onu öylece kaşıklayacaktım.

Peynirli sufle oldukça güzel. Sayfadaki tariften anca 4 kişiye yetecek miktarda sufle oldu. Sizin de ev halkı bizimki gibiyse ölçüleri ikiyle çarpmak iyi fikir olabilir. Bir de asla bir bakışta neyin kaç gram, kaç litre olduğunu anlayamayan biri olduğum için acilen mutfak tartısına ihtiyacım var. Neden tüm ölçüleri kaşıkla, bardakla vermiyorlar ki? Bu sabah 50 gram unun ne kadar olduğunu anlamaya çalışırken dakikalarım gitti. Sonra internetten buldum :) 50 gr un 4 çorba kaşığı demekmiş. Tahtaya yazıyoruz on kere. Sonra kesin yine unutup bir sonraki tarifte panik yapıyoruz.

Ben fırına bir şey koyduğum zaman karşısına bağdaş kurup seyrediyorum televizyon gibi. Annem buna çok gülüyor. Bugün de ben huşu içinde aşk filmiymişcesine peynirli suflelerimin kabaramayışını izlerken annem benim fotoğrafımı çekmiş. Hayır o komik fotoğraf burada asla yerini almayacak! :)

Ama bu pazar herhangi bir pazar değil. Benim bitanecik annemin doğumgünüydü bugün. O benim için kaç doğumgünü geçse de hep genç. Umarım o da annem olduğu için kendisini benim kadar şanslı hissediyordur!