1 Eylül 2009

Alaçatı pazarı etc.



Tatiliniz cumartesiye denk geliyorsa mutlaka sabah erken kalkıp pazara uğrayın. Bir şey almayacaksanız da dolaşın. Kabak çiçeklerini görünce bir şey almadan nasıl döneceksiniz onu ben bilemem tabi.
*
Biz sonradan içlerini 3 farklı peynir ve maydonozu karıştırıp doldurduk bu dev kabak çiçeklerinin. Sonra bir güzel fırın kabına dizip üzerine yumurta ve süt karışımı gezdirdik. Böyle bir şey olamaz. Bir seferinde de annem bu kabak çiçeklerini ufalayıp kabak çiçekli pilav yaptı. Harika oldu. Her zaman pirinç içeride olmak zorunda değil ki! Peynirli tarif de pirince alternatif arayanlar için güzel bir seçenek.

*Pazar gezmeyi neden bu kadar sevdiğimi bilmiyorum. Çocukluğumdan beri böyle bu. Deneye deneye peynir almayı, pazarcı amcaların muhabbetlerini, tek tek seçerek meyve sebze almayı çok seviyorum. Şimdi bana içinden çemkirenler oluyordur "Çünkü şu an bu işleri anan baban yapıyor. Sen sadece paşa gönlün istediğinde pazara gidip turistik gezi yapıyorsun; elbette eğlenceli gelir." diye. Evet çok doğru bir tespit, tebrik ederim! :) Mecbur olsam belki de bu kadar hoşuma gitmeyecek ve şimdi her defasında yaptığım gibi bir yandan gezip bir taraftan fotoğraf çekmek yerine bir an önce bitirip gideyim diye düşüneceğim. Ben hiç o insana dönüşmek istemiyorum. Hep turp fotoğrafı çekmek istiyorum! :)
*

Yazlık yerlerde daha mutlu, daha dingin bir insana dönüşüyorum. (Ne büyük sürpriz!) Aptal insanlara o kadar çok sinirlenmiyorum, yave yave konuşan ve tek derdi saç baş olup kafası tıngırdayan kızlara "Ben senin kadar salak olsam evden bile çıkmam!" demek istemiyorum, sadece kendim ne huzurluyum, nasıl da hayatım istediğim gibi, aslında zorluklarla savaşmak için nasıl da güçlüyüm, bunu düşünüyorum.. Ki aslında her zaman yapmam gereken de bu. Belki şehirde de böylece kendimi dinlesem daha mutlu bir insan olurum. Belki Ankara'da da her cumartesi Çayyolu pazarına giderim.. Belki börülce yoktur ama illa ki bir şeyler vardır.
*
*
*
3 senedir gelenekselleşmiş Eylül başlangıcı durumu olarak yine karışıklıklar var. Bu yüzden yazın bittiğine üzülmek pek aklıma gelmiyor. Kışın Peppermill'de çay içmek asla eskisi gibi olmayacak diye üzülüyorum diyelim Şu an bir sis bulutu ardından bakıyor olabilirim. Önümü göremiyor olabilirim. Ama ben her şeyin iyi olacağını biliyorum. Neden mi? Çünkü hep öyle oldu.















6 yorum:

ruhdagı dedi ki...

Sayende Alaçatı'ya gitmiş kadar oluyorum. Pazar fotoğrafları çok güzel. Hele acı biberler. Çok şahane turşu olur onlardan :)

Ayrıca emin ol, ev sorumluluğu sana geçtiğinde de turp fotoğraflarını çekebilirsin. Yeter ki sen iste.

Ankara'ya her zaman gidemiyoruz ama gittiğimde yemek yenecek, kahve içilecek yerleri hep senin bloğundan mimliyorum :)
Bolca selam.

NAZ'LI HAYAT dedi ki...

o biberlere bittim...senin yaptığın yaz keyfine de :):)
sonu hiç gelmesin di miiiiii :)

Adsız dedi ki...

içinde sen varsan eğer
her şey güzeldir....

figoltx dedi ki...

Bu cumartesi mutlaka Alaçati pazarinda o kabak çiçeklerinden alip, o günkü ruh halime bagli pirinçli veya peynirli dolmasini yapacagim...
Kenya'dan selamlar...

Bebek ve Nİkah Şekercİnİz dedi ki...

ayşe..
alaçatı hastası biri olarak beni mest ediyosun..bayramda orda olacagım inşallah..pazarda yeşil limon yada mandalina satıyolarmıydı gördün mü?

İlk... dedi ki...

ayy ayy gözüm gönlüm açıldı... :):)

her şey ne kadar renkli içim açıldı vallahiii.. :) süpersin...