14 Aralık 2009

neredesin ömer özsipahioğlu?

- Bugün şunu fark ettim ki günümün sadece 4 saati bana ait. Ohooo harca harca bitmez, di mi? Çok trajik, çok.
*
- Elif Şafak'ı neden hiç de eskisi gibi sevmediğimi bilmiyorum. Önce Aşk'ı sevmedim, sonra köşe yazılarından eski tadı almamaya başladım. Kitaplarını İngilizce yazmasına anlam veremedim. Yine de bugün Kağıt Helva'yı görünce satın aldım. Alıntı, aforizma vb bana her zaman çekici geliyor. Elif Şafak'ın sadece kendi yazdıklarından bir altıntı kitabı çıkarması ise bana garip geldi. O romanların geri kalanına ayıp değil mi? Sanki çocuklarını ayırmak gibi. Bir yazar kendine bunu neden yapar hiç anlamadım. "Para kazanmak istiyorum" diye başlayan bir önsöz çıkar belki içinden.. Belki de Aşk'ta kitabı kalbine koyup fotoğraf çektirdiği gibi, bu kitaptaki kağıt helvayı da yiyerek poz verebilir. Evet çok söylendim, farkındayım. Tamam. Daha önce okuduğum Elif Şafak kitaplarından beğenip de aforizma defterime yazdıklarımla, kendi kitabındakiler örtüşüyor mu diye merak etmiş olabilirim, itiraf ediyorum.
*
- Hayatını sadece yazı yazarak kazananlara çok imreniyorum ama yukarıdaki sözlerim hasetten değil. Vallahibakcidden.
*
Yukarıda yazdıklarımın hepsini Doruk'a biraz önce telefonda da söylemiştim. Düşündüm de onun için garip oluyordur bir şeyi iki kere dinlemek. Devamlı deja vu.

11 yorum:

Handan dedi ki...

elif şafak a ben de kandım yazar diye ama benden çok daha okuyan biri ''baba ve piç'' i okuduktan sonra ''bu proje biri, byle yazacak böyle damar açacak'' dedi, çok sonra hak verdim, elif şafak yazar değil, siyah süt apartılmış bir kitap, diğerlerinin de apartılmış olması kuvvetle muhtemel, böyle yetiştirildi bir proje olarak, evlendi o proje başka tarafa evrildi, biraz zor olacak belki ama bir bakın röportajlarına, hep aynı cmleler

- gezginim, ruhum göçebe
- kitaplarım dünyanın her tarafında(sahip olduklarından bahsediyor amerikada kitap türkiyede kitap depolarda kitaplarım diye-

- çocuk doğurmak beni göçebelekten uzaklaştırdı

- eyüp can a ben evlenme teklif ettim, evlenmeye fikir olarak karşıyım ama seninle evlenmeye değik d,iye

vs vs vs

yazar değil, proje yapıyor, kaleme alıyor, ama pazarlanıyor,

tuguna dedi ki...

Ben Elif Safak'i artik neden sevmedigimi iyi biliyorum. Metis'ten ayrilip Dogan yayina gecmesiyle benim icin bitmistir. Eskiden kitaplarini daha edebi acidan degerli bulurdum ama artik her para kazanma hirsina kapilmis sanatci gibi vasatlasti. Siyah Sut gibi bir felaketten sonra Ask gibi son derece vasat bir kitabi yazmasi da beni hakli cikariyor. Alinti kitabinda sayende haberim oldu, cok "duygusal" buldum.

Bir de islanmci mi, nurcu mu, entel mi, domestik mi, magazinsel mi ne idugu belirsiz.

Cok icimi dokesim varmis.

Adsız dedi ki...

bit palas'i ve pic'i severek okudum. ask'ta para kazanma istegini hissettim ki kizmadim bu duruma da, hakkidir sonuna kadar dedim. durusunu seviyordum, ingilizce'yi kullanisina hastaydim. ama dun aksam d&r'de kagit helva'yi gorunce artik eskisi gibi olumlu olamayacagimi anladim. d&r'ye gectiginden beri kitaplari beni al, beni al seklinde dizayn ediliyor ki kagit helva ask'tan daha cok bu sekilde dizayn edilmis. ikinci olarak kitabin 22tl olmasina kizdim ki bence cook pahali. sonra hakkinda hiçbir bilgim olmayan kitabin bir alintilar kitabi olmasina daha cook kizdim...en son olarak ise dogan'in para para para zihniyetine elif safak'in da katilmis olmasina kizdim... sonuc almadim, almayacagim, okumayacagim, bir sure sadece kendimin haberdar oldugu bir anti elif safak durumundayim..
ayca

Nesrin dedi ki...

Ben önce Siyah Süt'ü okumuştum. Eh işte gibi bir kitaptı benim için. Aşk ise dediğin gibi felaketti. Başlayınca bir şekilde bitti, ama ilk sayfalarında nasıl buram buram ilk okul seviyesinde çeviri koktuğunu siz de fark etmişsinizdir herhalde.
Sonra Pinhan, Baba ve Piç'i okudum ve Elif Şafak'ın kendini nasıl bu hale getirdiğine şaşırdım açıkçası.
Belki de biz seçici insanlarızdır. Elif Şafak da para bir yana herkes anlasın diye böyle basit yazıyordur kitaplarını...

Adsız dedi ki...

Ben yazarak kazananlardanım.. Elif Şafak'ı severim. ... senin yazılarını da seviyorum...

Adsız dedi ki...

BEN TAM TERSİNİ YAZACAĞIM.
ELİF ŞAFAK IN AŞK KİTABI DIŞINDA HİÇBİR KİTABINI OKUMADIM.
KENDİSİNİ HİÇ SEVMİYORUM.
AMA AŞK 2009 UN EN GÜZEL KİTABIYDI.
DİĞER KİTAPLARINI OKUMAYACAĞIM ÇÜNKÜ 301 VS DAVALARINI MUTLAKA HATIRLAYANLAR VARDIR TÜRKLÜĞE HAKARET VS.
SİZİN ELİF ŞAFAK I NEDEN SEVMEDİĞİNİZE GELİNCE SADECE 1-40 LİSTESİNDEKİ KİTAPLARI OKUYORSUNUZ DA ONDAN.

daphnevega dedi ki...

anonim,
Ne okuduğumuzu nereden biliyorsunuz? Üzgünüm ama 2009 yılı bounca dünyada yayınlanmış yüzlerce harika kitap varken gidip de Aşk'ın en güzel kitap olduğunu söylemek öylesine sığ, öylesine öznel bir bakış açısı ki, bu fikir tartışmaya açık bile değil; olsa olsa kendi görüşünüz olabilir. 301 ile ilgili söylediklerinize de pek anlam veremedim, hepsi Aşk'tan önceydi.. Bu yüzden diğerlerini okumayıp neden Aşk'ı okudunuz ona pek anlam veremedim. Açıkçası söylediklerinizin geneli pek manalı değil, üzgünüm.

Adsız dedi ki...

ne okuduğunuzu biliyorum çünkü ne okuduğunuzu yazıyorsunuz.yoksa müneccim değilim sihirli küreye falan bakmıyorum.
ve bütün bloglarda aynı kitaplar etrafında dönüyor.
iskender pala, murakami, puslu kıtalar adası veya atlası (adını şu an tam anımsayamadım)ihsan oktay anarın kitabı,
olasılıksız, safran sarı, aslı erdoğan, bütün blogcular bu kitapları okuyor ya da okuduğunu yazıyor bunlar da genelde gazetelerin hafta sonu eklerinde verdikleri en çok satanlar listesindeki kitaplar.
benim aklıma gelense ya hiç okumuyorlar kulak dolgunluğuyla yazıyorlar ya da sadece bunları okuyorlar.
bu sığ lafından da hiç hoşlanmıyorum.
kendilerini elit göstermek isteyen kişilerin konuşma şekli. sığ yerine başka bir kelime de koyabilirdin ama sığ deyince cümle daha havalı veya anlamlı mı oluyor sen daha entel mi oluyorsun?
söylediklerimin geneli senin için manalı olmayabilir bunun için üzülme bir laf vardır ne kadar anlatırsan anlat anlattıkların sadece karşındakinin anladığı kadardır. bu nedenle daha fazla açıklama yapmaya gerek görmüyorum çünkü anlamayacağını anladım.

daphnevega dedi ki...

anonim,
Kendi kendini açıklayan -özellikle "adı neydi hatırlayamadım" kısmıyla- bir yorum olmuş. Sığ diyorum cümlelerim çok havalı oluyor, düşünsenize sofistike desem neler olur!! Siz beni güldürdünüz, Allah da sizi güldürsün. Sevgiler.

Adsız dedi ki...

okuduğunu anlamak veya anlamamak işte bu oluyor adı neydi hatırlayamadım diye bir şey yok orda kitabın adı puslu kıtlar atlası veya puslu kıtalar adası ikisinden biriydi ama doğru olan hangisiydi şu an tam anımsayamadım yazıyor.
her yazdığım yoruma bir de ek açıklama mı yazmam gerekiyor anlaşılması için.
sofistike dersen komik olur. türkçe bir cümle içersinde ingilizce bir kelime kullanmış olursun hem türkçeyi katletmiş olursun hem de anlamsız bir cümle kurmuş olursun.
bloglarda kendini olduğundan farklı biri gösterme sevdası beni öldürüyor. ben çok kültürlüyüm, çok elitim, çok entelim, çok bilmem neyim havaları...
aslında istesem bu yoruma öyle kelimeler katarım ki anlamak için google da bir saat harcarsın ama gerek yok. anlatmak istediğini en basit şekliyle ve anlaşılır şekilde anlatıyorsan sorun yoktur ama sofistike, sığ ... kelimeler ekliyorsan kendini kanıtlamaya çalışıyorsun demektir.
elif şafak ı sevmiyorum ama sizin yaptığınız da ne biliyor musunuz kimse elif şafak okumazken siz okuyordunuz şimdi herkes okuyor siz beğenmiyorsunuz bu tamamen kendinizi a plus gösterme, snob takılma (aaa bak ben ne kelimeler eklemeye başladım)karşıt görüşlerle dikkat çekme isteği.

nihrir değilsin bloğun var seviyorum okuyorum sana da yorum yazdım öyle herkese değer verip yorum da yazmam yani.

seni güldürdüğüme sevindim.

amouage dedi ki...

Aşk'ın en güzel kitap olduğunu söylemek öylesine sığ, öylesine öznel bir bakış açısı ki, bu fikir tartışmaya açık bile değil; olsa olsa kendi görüşünüz olabilir...



yas 24 snobum yarismaci arkadaslara basarilar gibi olmus kusura bakma ayse sende beni guldurdun simdi :)