Elbette yurtdışı gezilerinin en heyecanlı kısımlarından biri yeni şeyler yemek. Aslında gitmeden önce yaptığım araştırmalarda çok güzel restoranlar bulmuştum ama nedense akşam yemeğini gidip de şık bir yerde tek başıma yiyecek olgunluğa henüz erişemedim. Cafeler ve hatta orta halli restoranlarda tek başıma yemek yiyebilir, şarabımı içebilirim ama nedense güzel restoranlara illa birileri ile gitmek gerek. Ben de bir gün yeterince büyüyeceğim ve bunu da yapmayı başaracağım!
*
Bir önceki yazıda söylediğim gibi, ben aslında Viyana'da kendimden çok daha üstün bir yeme içme performansı bekliyordum ama çoğu şeyi yerken zorlandım. Hatta midem öyle kötü oldu ki yurtdışında asla yapmayacağımı düşündüğüm şekilde gidip güvenli liman Starbucks sandviçi bile yedim.
*
Kafeler ve restoranlar çok şirin. Dışarıdan bakınca mağaza gibi duruyordu çoğu! Şu yandaki fonta hastayım zaten, kendimi orta çağda hissediyorum :)
*
Avusturya mutfağı çok da çeşitli değil aslında. Her yerde sosis var! :) Benim gibi sosis, sucuk, salam gibi şeylerin tadını bile bilmiyorsanız bu "Würst Stand" denen sosis büfeleri çok çekici değil. Avusturya, özellikle de Viyana mutfağının ennn bilinen yemeği şinitzeli ise denememek olmaz tabii. Ben normalde şinitzele çok bayılmam, nadiren yerim, yüz yıl yemesem de ah bir şinitzel olsa demem. Amaaa Viyana'da yediğim şinitzel hakikaten çok lezzetliydi.
Asıl plan
Figlmüller'de yemekti ama içerideki çılgın turist kalabalığı beni korkuttu. Ufak ve şirin bir restoranda şinitzel ve üzerine de apfelstrudel yiyerek turist olmanın gereklerini tamamladım. Avusturya'nın ünlü tatlısı Apfelstrudel aslında bildiğimiz elmalı tatlı. Çok aman aman bir şey değil ama herkes bayılıyor. Denedim, güzeldi. That's it. Avusturya bana pek yaranamadı bu konuda anlayacağınız üzere :))
*
Sachertorte ise denemeye değer bir tatlı. Kayısı marmelatlı çikolatalı kek olarak tarif edebiliriz sachertorte'yi. Özellikle Sacher Hotel'in cafesinde çok iyi olduğu söyleniyor, ben orada yemedim. Bu arada Madonna, Robbie Willams filan gelince Sacher Hotel'de kalıyormuş. Viyana magazin servisi.
*
Oberlaa konusuna değinmeden geçmek istemiyorum. Hala nasıl telafuz edildiğini bilmediğim bu pastane-cafe harika bir yer. Ben içimden Oberlaaaaa diyip güldüm hep ama şimdi siz beni duyamadığınız için gülemezsiniz :) Oberlaa'nın makaronları rengarenk. Ben elimdekileri yiyip bitirdiğimde anca kendime geldiğim için vitrini çekmekle yetinme durumunda kaldım. Bir de çay istedim ve yanında şeker harika bir şekilde geldi. Çikolatadan kaşığı duymuştum ama kristal şekeri duymamıştım. Onu çayın içinde eritip, "olmuş mudur, oldu ama çok oynayasım var, ay şimdi de çok tatlı oldu, dur üzerine biraz daha ekleyeyeyim" gibi eğlenceler sundu bana. Sonra diyorlar ki "Nasıl sıkılmıyorsun tek başına?". İşte böyle! :)
*
Dikkatimi çeken bir diğer şey şarap kadehlerinin miktara göre işaretli olmasıydı. Ona göre sipariş veriyorsunuz. Genelde 1/8 lik ölçüde içiliyor. Ben bu işaretleme olayından pek hoşlanmadım. Sanki cimrilik gibi geldi ama aslında tam tersini de düşünebiliriz değil mi? Yani az konmasını önlemek için de olabilir. Biz Türkiye'de bir kadeh istiyoruz ve asla ne kadar geleceğini bilmiyoruz. Biz böyle yuvarlanıp gidebiliriz ama elbette ki Avusturyalılar böyle bir başı boşluğa izin vermezler!!!
*
Ve çoook uzun zamandır özlediğim şeye kavuşmak da Viyana'ya kısmetmiş. Belki daha önce bahsetmişimdir, İtalya'nın kuzey kesimlerinde Spritz diye bir içki hazırlarlar. İçinde Aperol, şarap, gazoz gibi şeyler olur. Ben bunu Türkiye'de bir türlü bulamıyorum. İşin kötüsü evde
kendim yapmak istiyorum ama Aperol bulamıyorum. Neyse efendim bir akşam eğitimdeki diğer kişilerle dışarı çıktık ve ben Aperol şişesi gördüm. Cesaretimi toplayıp Spritz sormaya karar verdim. Türk çıkan (sürpriz sürpriz) garson kız ile konuyu konuştuk. Avusturya'da spritz denen
şeyin İtalya'dakinden farklı olduğunu ama istediğim şekilde yaptırmaya çalışacağını söyledi ve başardı! Ben de spritzime kavuştum. Rehberlerim, şemsiyem ve turuncu bardağımla mutlu bir akşam geçirdim..
*
Zanoni & Zanoni gerçek İtalyan dondurması yapıyor ve öyle çok tutuluyor ki bahçesinde yer bulmak neredeyse imansız.
*
Viyana'da her tür mutfağı bulmak mümkün. Özellikle sushi inanılmaz yaygın.
Akakiko isimli Japon ve Thai yemekleri yapan fast food cafe her yerde. Tahmin edersiniz ki Türk mutfağı da itediğiniz her yerde. Birçok yerde şubesi olan Bizi Pizza'lardaki herkes de Türk. Adım başı karşınıza çıkan balık fast fod'çusu
Nordsee de McDonalds ya da Burger King'dense daha iyi bir seçenek. Bir de Mariahilfer Strasse üzerinde McCafe vardı. McDonalds'ın cafesi. Muhtemelen yakın zamanda bizde de olur..
*
Viyana'da yeme içme konulu programda bize ayrılan sürenin sonuna geldik. Esen kalın sayın seyirciler.