27 Ocak 2010

bol linkli mektup

Sevgili günlük,
*
Filim adamı'nda yaptığım "izlemek istediğim filmler listesi" asabımı bozmaya başladı. O kadar filmi ne zaman seyredeceğim ki ben? Ömrüm yetmeyecek galiba. Daha da eklendikçe ekleniyor. İyi bir amaca hizmet etsin diyeydi, benim üzerimde kötü etkileri olmaya başladı. İşi gücü bırakıp film seyretsem yine olmayacak. Bu ara seyredilenlere bakarsak Moon ve Up çok başarılı, Time Travellers Wife iyi, Sherlock Holmes, Ejder Kapanı ve Up in the Air (8 puanı hak edecek ne var bu filmde?) vasattı. Soul Kitchen'a Doruk'la beraber gidelim dedik, biz denk getirip gidene kadar film vizyondan kalktı (maşallah!). Biz de mecburen Ankara'ya yeni açılan Bay Nihat'a gidip rakı içtik. Daha iyi bir B planı düşünebiliyor musunuz?
*
Bay Nihat, Cunda'daki yerinin ne yazık ki yanına yaklaşamıyor. Bir kere kebapçı ambiyansına sahip. Fazla aydınlık, gürültülü, kalabalık. Evet yine meze dolabı insanın aklını başından alıyor, servis yine şahane ama yediklerimizden Cunda'dakiler kadar etkilenmedik malesef. Kimyonlu baby ahtapot entersandı ama. Akivadis bildiğimiz gibi, yediğimiz lüfer güzeldi. Helvada eski tadı bulamadık. Restoran oldukça pahalı. Aynı fiyata Kalbur'a gidersiniz, her yediğinize de aşık olursunuz. Yine de Bay Nihat gelmiş, herkesin aksine İstanbul'dan önce Ankara'ya açmış, gitmesek olmazdı. Garsonları bile alıp getirmişler, nostalji oldu. Belki de Cumartesi değil de daha sakin bir gün gidip bir şans daha verilebilir. Olmazsa da, senelerdir ama senede bir yaptığımız gibi Cunda'da denizin dibinde keyfine varılır.
*
Ayşegül yarın akşam bizi Athelas diye yeni açılan bir yere yemeğe götürecek. Anlata anlata bitiremiyor günlerdir. Athelas daha önce Arcadium'un içinde organik ürünler satan, en çok da zeytinyağı ile bilinen bir dükkandı. Ayşegül üniversiteden beri ara ara gidip o dükkanda çalışır, oranın her şeyini çok sever. Şimdi Athelas'ın Park Caddesi'ndeki yerinde yemeklerini deneyeceğiz. Ayşegül'ü baştan tehdit ettim "Önümüzde zeytinyağı ile ekmek koyup, "Alın işte hepsi şahane ve üstüne üstlük organik!" diye bizi kandıramazsın!" diye; o da çemkirdi, "Adamı deli etmee!" dedi. Peki.
*
Sonra bir de Perşembe akşam gidilecek Islıkçı var.
*
Bu arada İbek'e de şunu söyle lütfen, battaniyeyi şeffaf iplik diye bir şeyle birleştirirsem istediğim gibi olurmuş, bir ara renk seçmeme gerek yok. Şeffaf iplik nedir, en yakın zamanda öğrenilecek. Oley!
*
Ben de her şeyi birden anlattım, çorba gibi oldu. Mektubuma burada son verirken "Bu Kalp Seni Unutur mu?"yu 22:15'te yayınlayan Show Tv yetkililerini kınıyorum. 20:00 iken iyiydik. Değil mi ama?*
*
Sevgiler,
*
Nebahat

12 yorum:

$afak dedi ki...

Soul kitchen'ı mutlaka görünnn! :)

Adsız dedi ki...

dizinin geç saate alındığını duymak üzücü artık takip edemicez desene, gidilecek yeni mekanlar açısından yetersizlik hissederken imdadıma yetiştiniz, bay nihat konusunda hayal kırıklığı yaşadım ama :) teşekkürler..

hirondelle dedi ki...

ben bay nihatı sevemedim nedense. hemen yanındaki deniz restoran bence çok daha iyi. ama ankaralılar için hiç yoktan iyidir :p

daphnevega dedi ki...

şafak,
dvdcimiz var, pek yakında :)

anonim,
yine seyrediyoruz tabii ama ertesi sabah sürünüyoruz.

hirondelle,
:) evet biz ankara'da sadece kebap yeriz, balıktan da hiç anlamayız!

hirondelle dedi ki...

kebapsa gene iyi, ben sadece döner yiyorsunuz sanmıştım. :)türkiyedeki en taze balıkları yediğini iddia eden bir şehir sonuçta ankara :p

Fashioncholic Girl dedi ki...

bay nihat yerine keşke hacı arif bey'e gitseydin , çocukken ailece giderdik , balıklara bakar kaplumbağaları severdim :)

daphnevega dedi ki...

bay nihat nere, hacı arif bey nere ya? çok farklı kategoriler! cumartesi akşamı adından da kolayca anlaşılacağı üzere içkisiz bir kebapçıda ne işimiz var? :)

Fashioncholic Girl dedi ki...

mesafe bakımından dedim onu :) ankara'da zaten belli ayvalık'taki gibi olmayacağı :)

hirondelle dedi ki...

aha ben birşey demedim ama hooop muhabbet kebaba kaydı. no comment...

Deniz dedi ki...

Bay Nihat'ın kebapçı ambiyansına sahip olması doğru, dışarıdan baksan balıkçı demeye bin şahit ister. İstanbul'da niye açmadıklarını sorduğumda "Orda rekabet çok" dediler.

Nazire Poyraz dedi ki...

Ben herşeyiyle bayıldım. Ortam biraz kebapçı gibi ama mezeler, servis, ilgi süper...

Gül dedi ki...

filimadamı nı bize tanıttığın teşekkürler!
bir de kitap versiyonu olsa ne güzel olurdu..