1 Şubat 2010

bu bir band kaydıdır.

Siz zaten biliyorsunuzdur ama ben bir kez daha söyleyeyim. Domatesleri soymak zor bir iştir. Bu sebzenin kabuğu, dünyadaki en yapışık kabuktur ve yeterince ince ya da yeterince kalın soymak büyük beceri ve özen ister. Siz hala kalın kalın soyduğunuz kabuklara mutsuz mutsuz bakıyorsanız, artık üzülmenize gerek yok! Neyse ki Ayşe's World tembellere yol göstermek için her zaman burada! Üzerine 2-3 çentik atarak derince bir kaba koyduğunuz domatesleriniz üzerine kaynar su döküp, 2 dakika bekletirseniz aynı yan fotoğraftaki gibi kabuğu kendiliğinden soyulmuş ve içinde pürüzsüz dış yüzeyi ile sizi bekleyen domateslere sahip 0lursunuz. Eh bir zahmet kabukları ucundan tutup, domatesin üzerinden sıyıracaksınız. Domates benim kutsal yiyeceğim olduğu ve genelde ısıra ısıra elma gibi yediğim için pek kabuğunu soymaya gerek duymuyorum ama pişirilecek ya da soslar için kullanılacaksa kabuk çok rahatsız edici oluyor. Kışı sevmemek için en önemli sebeplerden biri domateslerin tadının saman gibi olması.. Hazır bu konuya değinmişken bir kolaylaştırıcı detay daha vereyim. Patates kabuğu soymak için de benzer şekilde patatesin üzerini boydan boya çiziyorsunuz. Daha açıklayıcı olmak gerekirse, sıfır derece meridyeni gibi koskoca bir halka ile çevreliyorsunuz patatesi. Elbette boyuna şekilde. Bu şekilde yumuşayana kadar kaynatıyorsunuz ve daha sonra hazırladığınız buzlu suya atıp 2 dakika kadar bekliyorsunuz. Ve iki parça halinde kabuğu patatesin üzerinden alıveriyorsunuz.. Avokadoyu soymak için de Youtube'de oldukça faydalı videolar var. Ufak şeyler, ama zaman kazandırıyor.


Cumartesi sabah krep yaptım. Hiç şaşmayan ölçü ile gayet lezzetli oldu. Bu sefer değişiklik olarak A harfli yaptım, oldu :) Evet biraz yamuk yumuk ama tamamen kepçe ile tavaya damlatma konusundaki anlık reflekslerle bu kadar oluyor. Ebru sanatçısı sanabilirdiniz beni görseydiniz. Kreplere en çok yakıştırdığım şey beyaz peynir ya da Pınar beyaz. Üstte soyulmuş domatesler de daha sonra domates biber karışımı oldu..
*
Ben haftasonu kahkül kestirdim. Benim gibi senelerdir aynı renk ve model saça sahip biri için çok radikal bir değişiklik. Kuaförden çok memnun çıktığım nadir zamanlardan biri buydu. Sanki yaşım küçülmüş gibi oldu biraz :) Annemle babam sürekli "ayyy küçük Ayşe gibi olmuşsun!" diye beni seviyorlar. Benim de hoşuma gitti tabi bu..
*
Bu yazıyı iyi ki Pazar sabah yazmışım diye düşündüm şu an. Yoksa şimdi yazamazdım.

5 yorum:

Melek dedi ki...

Selam Ayşe,

Ben de domates kabugu soymaktan nefret edenlerdendim, ki hiçbir şekilde kabuklu domates yiyemem :) Bu sorunun kökten çözümü Zyliss marka domates soyucu, mutlaka almalısın.
http://www.carshi.net/main/zyliss_domates_soyacagi-38751-0-539.html

bilge dedi ki...

merhabalar güzel bir paylaşımdı sevgi ve dostlukla...

tulip dedi ki...

bir domates aşığı daha varmış benim gibi :))eski çağlarda olsam domatese tapardım sanırım, tabi domates de olsaydı.. hatta annemler aydın'dan yazın pembe domateslerimi gönderirler özenle kolileyip ve ben yazları aydına gittiğimde gün içerisinde yiyebildiğim kadar domates yerim ısıra ısıra :)

Adsız dedi ki...

BAL VE KREP İKİLİSİNİ DE DENEMENİ TAVSİYE DERİM.

AYŞE.

Adsız dedi ki...

Senin bu kahvaltılarında çok özendirici oluyor ama :)