Heyecan verici sinema haberleri
Hayatım filmler. Artık işim gücüm de bununla ilgili olduğu için birçok şeyden haberim oluyor, kendi kendime heyecanlanıp duruyorum. Mesela bunu rutine oturtsam ve haftanın bir günü önümüzdeki aylarda vizyona girecek heyecan verici filmler hakkında müjde versem. Haydi bakalım başlıyoruz.
1. Cronenberg'den gümbür gümbür: Cosmopolis
O ne teaser öyle!
Robert Pattinson'u adam yerine koymaya başlasak mı ne? Cronenberg Twilight donuk bakışlısında bir numara gördüyse, bize ne düştüğü ortada.
2. Benim için 2012'nin en büyük kalp çarpıntısı bu olabilir: Jack Kerouac'ın efsanevi romanı Yolda'dan uyarlama On the Road.
Yönetmen Walter Salles'i tanımıyorum. Paris I Love You'nun yönetmenlerinden biriymiş ama gerek sırtını yasladığı kitaba, gerekse oyuncu kadrosuna bakarak iyi bir şeyler ummak hakkımız. Viggo Mortensen'i izlemek her zaman bir şölen. Kristin Stewart hakkındaki fikirlerim yukarıda sözü geçen ekürisi Robert Pattinson'dan farklı değil. İkisine de bir şans vermek için sağlam filmler var elimizde.
3. Chan-wook Park'dan Stoker. Yaptığı her işe saygı duruşu gereken Chan-wook Park'ın ayağı Hollywood'a yavaş yavaş alışadursun, biz kendisini takip etmeye devam ediyoruz. Orijinali İngilizce ilk filmiyle bakalım neler ortaya çıkaracak. Filmin senaryosu ise öyle bir isme ait ki, senenin sürprizi desek yalan olmaz: Wenthworh Miller. Yani Prison Break'in Micheal Scofield'i. Ah Micheal, sendeki cevherler o kaçış planlarınla sınırlı değilmiş meğer. -Bekarlık zamanlarımda Ayşe Scofield diye yazı yazmışlığım bile var, kendisiyle öyle bir bağımız vardır!- Neyse, filme geri dönersek bir tarafta Chan-wook Park, bir tarafta Wenthworth Miller, oyunculara göz atarsak o tarafta Nicole Kidman; hangi tarafa bakacağımızı şaşırmış haldeyiz. Haliyle Stoker benim için en heyecanla beklediğim filmler listesinde bir numaraya yerleşir. Henüz piyasada bir trailer ya da afiş yok ama olsun, böyle olunca daha güzel.
Bu haftalık bu kadar. Umarım haftalık bültenimle karşınızda olmaya devam edeceğim :)
1. Cronenberg'den gümbür gümbür: Cosmopolis
O ne teaser öyle!
Robert Pattinson'u adam yerine koymaya başlasak mı ne? Cronenberg Twilight donuk bakışlısında bir numara gördüyse, bize ne düştüğü ortada.
2. Benim için 2012'nin en büyük kalp çarpıntısı bu olabilir: Jack Kerouac'ın efsanevi romanı Yolda'dan uyarlama On the Road.
Yönetmen Walter Salles'i tanımıyorum. Paris I Love You'nun yönetmenlerinden biriymiş ama gerek sırtını yasladığı kitaba, gerekse oyuncu kadrosuna bakarak iyi bir şeyler ummak hakkımız. Viggo Mortensen'i izlemek her zaman bir şölen. Kristin Stewart hakkındaki fikirlerim yukarıda sözü geçen ekürisi Robert Pattinson'dan farklı değil. İkisine de bir şans vermek için sağlam filmler var elimizde.
3. Chan-wook Park'dan Stoker. Yaptığı her işe saygı duruşu gereken Chan-wook Park'ın ayağı Hollywood'a yavaş yavaş alışadursun, biz kendisini takip etmeye devam ediyoruz. Orijinali İngilizce ilk filmiyle bakalım neler ortaya çıkaracak. Filmin senaryosu ise öyle bir isme ait ki, senenin sürprizi desek yalan olmaz: Wenthworh Miller. Yani Prison Break'in Micheal Scofield'i. Ah Micheal, sendeki cevherler o kaçış planlarınla sınırlı değilmiş meğer. -Bekarlık zamanlarımda Ayşe Scofield diye yazı yazmışlığım bile var, kendisiyle öyle bir bağımız vardır!- Neyse, filme geri dönersek bir tarafta Chan-wook Park, bir tarafta Wenthworth Miller, oyunculara göz atarsak o tarafta Nicole Kidman; hangi tarafa bakacağımızı şaşırmış haldeyiz. Haliyle Stoker benim için en heyecanla beklediğim filmler listesinde bir numaraya yerleşir. Henüz piyasada bir trailer ya da afiş yok ama olsun, böyle olunca daha güzel.
Bu haftalık bu kadar. Umarım haftalık bültenimle karşınızda olmaya devam edeceğim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder