19 Kasım 2012

Berlin'de mutlaka - 3

16. Winterfeld Markt

Yurt dışında en sevdiğim şey pazar gezmek. Ne mutlu ki Berlin'de çok alternatif vardı. Gitmeden önce okuduklarıma göre Cumartesi günleri Schöneberg'de kurulan Winterfeld kaçırılmaması gerekenlerin başındaydı. Hava buzzz, ayağıma bir şeyler oldu üzerine basamıyorum ama pazar gezmeden dönecek değilim herhalde! Tek problem, otel odasında mini bar olmamasından dolayı istediğim şeylerin çoğunu alamamam oldu. Daha önceki yazılarda bahsettiğim Lindner'den peynirleri son gün aldım ama bu pazarda satılanlarda çok aklım kaldı. Bir daha Berlin'e gidersem otel odasında mini bar var mı diye soracağım. Daha önce hiç önemsemediğim bu detay meğer yokluğunda ne kadar önemli oluyormuş.

Pazar küçük ama dopdolu. Berlin'e gelirseniz burayı görmelisiniz! Nollendorfplatz metro durağında inip sadece 5 dakika yürüyorsunuz. 

Gördüğüm kadarıyla pek turistik değildi, daha çok yerliler haftalık alışverişlerini yapıyorlardı. Uzun sözün kısası yeme de yanında yat. 




Bu mevsimde bu çilekler nasıl bu kadar canlı!


Peynirciler beni mahvetti. Hep eder. Her zaman şu tekerlekleri yükleyip götüresim gelir. Tamam tekerlek istemiyorum hepsinden 200er gram verin anlaşalım. Buradan alışveriş yapamadım. En çok neyi alamadığıma üzüldüm, azzz sonra.


Wasabili Gouda. Ah seni ne çok merak ediyorum! Burada her şey 100gr üzerinden hesaplanıyor, bizdeki gibi kilo hesabı yok. 100 gr 2.50 euro. Alsaydım da bozulursa bozulsaydı. Sanki havyar. Ben bir sene kızarım kendime artık. Sanki sürekli şahane bilinçli kararlar veriyormuşum gibi, bilinçli olacağım tuttu.



Hokkaido! Merak ettim baktım kelime anlamına, tamamen alakasız bir Japon adası çıktı karşıma!


Bir kısım güzel ekmek üzerine sürmelere doyamayacağım şey.


Bu mantar denizi favorilerimden biri oldu. Paketlemenin güzelliğine bakar mısınız? Minik sepeti içinde doğranmış kocaman mantarlar.


Yoksa bu çizgi filmden çıkmış gibi duran mantarlar mı? Hayat zor!


Pazarla ilgili en şahane şeylerden biri de şu görüntüydü bence. Girişteki metal direklere yün bir şeyler giydirmişler! Berlin buz gibi. Onlar da üşüyordur elbette! Bunu yapan kişi, bence sen iyi kalpli ve komik birisin.


6 yorum:

Keşke Gerçek Olsa dedi ki...

Vallahi de örmüşler:)))
Pazara hayran kaldım, ben de olsam aklım kalırdı. Çok haklısın.

Adsız dedi ki...

Yarn bombing diye wikipedia da aramak lazım bu örgü olayını :))

Hasan von Keyif dedi ki...

bu yazinizdaki son fotografinizi bir arkadasim facebook'ta paylasinca ben de blogda (www.berlinpostasi.com) kaynak bilemeden/belirtemeden kullandim. (http://www.berlinpostasi.com/2012/11/berlin-kafasi.html)

sonrasinda blogumuzun takipcilerinden biri bu siteye yönlendirdi beni. fotografin altina kaynagi belirttim ama isterseniz fotografi kaldirabilirim de.

muhabbetle.

daphnevega dedi ki...

Hasan von keyif,
kaynak gosterdikten sonra hic problem yok.

Adsız dedi ki...

otel minibar için bir fikir! soğuk dönem seyahatlerinizde eğer odanızın camı açılıyor ve küçükde olsa bi çıkıntısı var ise düşmeyeceğine emin olacak şekilde pencere önünde soğukda bırakabilirsin. Biz prag-budapeşte'de bu şekilde buz gibi biralarımızı ve şarabımızı içip, depoladığımız çikolatalarımızı hamam sıcağı odamızda erimekten kurtardık:)

Adsız dedi ki...

Çok zevkli bir blog. Damak tadı, hafif zevkler ve yaşam tarzı bize uyuyor .Şarküteri, peynir tabakları,zeytin :)) heralde egelisiniz. Benden ege'ye ama en çokta İzmirime selamlar olsun. Kucak dolusu sevgiler.