6 Mayıs 2013

Stockholm 2

Eğer Stockholm tatiliniz Pazar gününü kapsayacaksa, bu günü Djurgarden'da geçirmenizi gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Deniz kıyısında güzel bir yürüyüş hattına, içinde minik bir hayvanat bahçesi bulunduran koca bir parka ve çeşitli müzelere ev sahipliği yapan adada harika bir gün geçirdik.
  
 Stockholm'de yüzlercesi bulunan güzel bir köprüden geçerek Djurgarden bölgesine adım attınız. Karşınızda göreceğiniz görkemli binaya, Nordiska Museet'e mutlaka uğrayın ve İsveç yaşantısının tarihine hızlı ve eğlenceli bir yolculuğa çıkın. Aslında İskandinavya için düşünülmüş ama İsveç olarak sınırlı kalmış. Farklı dönemlerde kurulan sofraları bile tıpatıp hazırlamışlar. Elbette dikkatimi en çok burası çekti! Eski tip bir kuaför salonu ise gerçekten filmlerden fırlamış gibiydi. Birkaç saati buraya ayırın.

 


Daha sonra hemen birkaç adım ötedeki Vasa Museet'e geçin. Batık Vasa gemisinin sergilendiği bu müze tüm rehberlerde Stockholm'ün ve hatta İsveç'in görülecek en önemli yerleri arasında geçiyor. Ne yazık ki bizim orada olduğumuz dönemde müze tadilattaydı. Neyse bir daha Stockholm'e gitmek için bir bahane daha!


Müzeden sonra kocaman bir park ve açık hava müzesi olan Skansen'e doğru ilerleyin. Eski bir İsveç kasabası olarak hazırlanmış bu parkta gezerken sanki eski zamanlara ışınlanmış gibi oluyorsunuz. Çünkü kasabanın fırınında gerçekten fırın çalışıyor, bir fırıncı var (park çalışanı tabi!) ve girip içeriden bir kek vs. alabiliyorsunuz. Parkın kuzey hayvanlarına ayrılmış bölümü de çok ilginç. Neredeyse tamamen doğal ortamlarında bulunan hayvanları yakından görebiliyorsunuz,, ortalıkta sincaplar koşturuyor. Parkın belli noktalarında harika bir Stockolm manzarası var. 

Eğer hala yorgunluktan bayılmadıysanız sizi Stockholm'ün lunaparkı Gröna Lund'a alalım. Eğer acıktık, yorulduk, bittik, bu ne böyle diyorsanız Villa Godthem'de yemek vaktiniz gelmiş demektir. Bir gün önceden rezervasyon yaptırırsanız işler kolaylaşır. Ya da birkaç atıştırmalık eşliğinde birer içki içelim diyorsanız o zaman Strandbryggan'a uğrayın. Burası oldukça havalı bir yer. Deniz üzerine kurulmuş platform üzerinde şık bir kalabalık içinde bir kadeh blush için ideal (Sabahtan beri 10 saattir müze ve park gezmekten harap ve bitap düşmüş ama yine de havalı kalabalık içinde kayanayabiliyorsanuz sizin için daha da süper). Fiyatlar yüksek ama artık alıştık, TL'ye çevirmiyoruz.


Akşam yemeği için şehrin cool yerlerinden Östermalm'e yakın olmanın avantajını kullanabilirsiniz. Tavsiyem Pa & Co. Daha çok yerliler tarafından tercih edilen (Stockolm'de İngilizce web sitesi olmayan sayılı yerlerden biri burası herhalde!), burayı hedefleyip aramazsanız kolayca karşınıza çıkmayacak bir yer. Küçük bir yer, toplam 10 masa var ya da yok. Kristal avizeler, mermer masalar ve menünün yazılı olduğu kara tahtalarla etrafta gözününüze takılan bir sürü detay. Yemekler çok başarılıydı. Başlangıç olarak çiğ mantar ve parmesanlı dana carpaccio. Ana yemek olarak somon+kuşkonmaz+patates (bir süre somon yemeyeceğim bu seyahatin üzerine) ve karışık denüz ürünleri yanında sebzeli noodle. Arayın, bulun.





Devam ediyoruz. Bir sonrakı post Stockholm'de yaşasam yerleşeceğim yer Södermalm!

1 yorum:

sezin dedi ki...

çok güzel beğendim doğrusu