26 Ağustos 2007

Cuuuunda!

Süüüüper bir yer bu Cunda. Şimdiden özledim. Ali Bey adası da deniyor buraya. Ayvalık'a mini mini bir köprüyle bağlı. Köprü de Türkiye'nin ilk boğaz köprüsüymüş. Aynı İstanbul boğazına benziyor tahmin edersiniz ki, sadece bir maket boyutunda. Assos'tan sonra bize buranın ilaç gibi geleceği belliydi. Zaten geçen sene de çoook sevmiştim ben burayı. (Vay be 1 sene geçmiş) Benim yüzümden azıcık problemli geçen bir yolculuktan sonra Cunda'ya ulaştık, ana yolda turladık, ara sokaklarda yürüdük, Taş Kahve'de kahvelerimizi içtik, aç olanlar Ayvalık'ta ne atıştırılırsa ondan yedi: Ayvalık tostu!




Akşam yemeği için cümbür cemaat Hüseyin'lerin evine davetliyiz. Anlattık anlattık dinletemedik. Yazık kadına, nası hazırlıycak bu kadar insana yemek? Boşver dışarıda yiyelim.. Bir sonuca varamadık elbette, akşam tıpış tıpış gittik Hüseyinler'in Ayvalık manzaralı balkonuna. Annesi ve babası çok tatlı insanlar, sofra da harikaydı, çupralar inanılmaz lezzetliydi, rakımızı içtik, sohbet ettik, başka bir şey yapacak hal kalmadı, grupta ruhu daha genç olup da geceye "tisko"da devam etmek isteyenler oldu, oradan vazgeçtik; "DeliKedi" isimli gündüz görüp de beğendiğimiz yere son bir cila için gittik. Ben cilalama işlemini türk kahvesiyle yaptım. Gerçi eskiden beridir rakının üzerine bira içilmesini kafam almaz. Rakıdan sonra içilen orta şekerli bir türk kahvesinin yerini ise hiçbir şey tutamaz!



Ertesi gün Sarımsaklı'da plajda geçti. Yanımda bir tek Murathan Mungan'ın Kullanılmış Biletler'ini getirdiğime pişman oldum. Keşke daha çok severek okuduğum bir kitabım olsaydı yanımda. Kullanılmış Biletler'den sıkıldıkça Küçük Oteller Rehberi'ni "okudum". Bunu tüm tatil boyunca yaptım. Türkiye'de o kadar çok harika küçük otel var ki, keşke zaman olsa, imkan olsa da tek tek o güzel yerleri gezerken o şirin otellerde kalsam.. Mesela.. Tatildeyken bile başka yerlere gitmeyi istemek, bunların hangi fırsatta yapılabileceğini hesaplamak, tatminsizliği mi yoksa hayata karşı heyecanı mı işaret eder? Kahvaltıdayken öğle yemeğini, öğle yemeğindeyken akşam yemeğini düşünen bir insanım en nihayetinde. Buna da çok şaşmamak gerek.







Bikininin iplerine kuşlar mı konaaar?




Plaj dönüşü Cunda'nın eciş bücüş sokaklarında yürüyüşe çıktık. Çilekli, beyaz plaj çantam çok çabuk kirleniyor, yapacak bir şey yok. Tatilde çamaşır yıkayacak değilim heralde. Bisürü fotoğraf çektim. Eski taş evlere bayıldım yine. Acaba eskiden bu evlerden birinde mi yaşadım ben? Neden bu kadar seviyorum bu evleri? Kedi cenneti Cunda. Her yerde kediler var. Önünden geçerken de Bay Nihat'a yaptırdık rezervasyonumuzu. Geçen sene gidip de çooook sevip, bütün sene tekrar gelmeyi düşündüğüm yer. Onu bu posta sıkıştırmak haksızlık olur..

8 yorum:

gezicini dedi ki...

seneler önce görmüştüm oraları, birincisi deniz kenarındaki balık restoranlarını hatırlarım, ikincisi de adanın içindeki Taksiyarhis kilisesini. ben de evlere bayılmıştım.
sağolasın resimler için...
gorki

ibeking dedi ki...

bende cundaya bayılmıştım..hele Bay Nihat'ın mezelerine..

aqua / ~~denizbahcesi~~ dedi ki...

bikini güzele benzıyor ;)

HMF dedi ki...

ya o degilde Ayse, bu "kars otel" supermis yaa..ben oraya gitmek istiyorum..bohuhuu:(

not: bodrumdan donduk..
not: yahyaya gitseydiniz hic boyle olmazdi assos maceraniz..ordaki otelde kalmaliydiniz..:)hihihi...

daphnevega dedi ki...

gorki,
burası gerçekten cennet, umarım sen de yakın zamanda tekrar ziyaret edersin.. Biliyor musun ben en son seneler önce gittiğimde kilisenin içine girilebiliyordu, artık çok riskli olduğunda içeri almıyorlar, dışını gezdik biz de..

ibeking,
Senin Cunda'ya gidişini hatırlıyorum biliyor musun:) Bay Nihat bir sonraki postta. Çok acıkıcaksın :)

aqua,
ayakkabı bağcıklı bikinim bu sene ömrünü tamamladı ne yazık ki :)

hmf,
ya benim çok fena aklımda kaldı yahya, belki bir dahaki sefere hiç assos'a gitmeden sadece küçükkuyu'da kalırız, o zaman kesin giderim, sen de hoşgeldin bodrumdan!!

Tugc dedi ki...

Cunda'ya, Bozcaada'ya, Gokceada'ya filan gitmek istiyorum. Yapmiyorum... Birileri beni ozluyor diye kaldim Kusadasi'nda takili, simdi de hoop geri donus, dersler..Allahim noluyoruz ya, ben daha tatil havama yeni gelmistim, gec acildim bu sene ben :(

daphnevega dedi ki...

tugçecim galiba bir dönem için gelip de geri gideceğini bildiğinde böyle oluyor.. Etraftakiler de seni bir yere göndermiyor.. Sen şimdilik oraları gez, temelli döndüğünde buralara bol bol zaman ayırırsın :)

Adsız dedi ki...

Tekrar oraların fotoğraflarını görmek güzel.Ben en çok tekne turlarını sevdim sarımsaklı plajında kavun içi dondurmayı,Güneşin batışını seyretmeye gelenlerin heyecanını.+ sene oldu acaba ne kadar değişti oralar belki seneye giderim yine.