11 Mayıs 2010

ağlama duvarı

MAG yazımı geciktirdim. Dedim ya, dağınık oldum ben artık. Eski halimin yerinde yeller esiyor. Hemen toplarlanmak istiyorum. Buraya da ne zamandır yazamadım. Gün 24 saatten uzun olsun. O olmayacaksa, bari iş 10 saatten kısa olsun.
*
Hiçbir şeye yetişemiyorum. Aptalca bir kıstas gibi görünebilir gözünüze ama ben 10 yıldır ojesiz gezmem. Oje sürecek vakit bile yok. Önemli olan oje sürmenin hayatımdaki çok mühim yeri değil, çok kısa süren rutin bir işe bile zaman ayıramıyor oluşum. (Ama Fındıkkıran'a gittim. Sürekli böyle fedakarlıklar yapmak zorundayım. Ya Fındıkkıran, ya oje.) Her şeyi birden nasıl beceriyor şu insanlar? Aslında kadınlar?
*
Ben aynı gün içinde
*
-10 saat işte olmayı,
-Duş alıp saçlarımı yapmayı,
-Oje sürmeyi,
-Film izlemeyi,
-Kitap okumayı,
-Para çekmeyi,
-7 saat uyumayı

neden beceremiyorum? Bende mi bir tuhaflık var? Herkes bunu beceriyor, bir ben mi beceremiyorum? Bir de spora gidiyor insanlar üstüne üstlük, bundan bahsetmiyorum bile. Sanki askeri düzen dakikliğiyle hareket etsem bile bir türlü istediğim zamanı yaratamıyorum kendime.
*
Günlerdir film seyredemedim. Beni en çok mutlu eden şeylerden biri bu oysa ki. Listeler yapıp neredeyse 6-7 film seyrediyordum her hafta. Şimdi mümkün değil. Ki bir de yemek yapmam, çocuk bakmam, bulaşık yıkamam, ütü yapmam gerekseydi herhalde 4 saat uyumam gerekecekti. Şimdi bile 7 saat uyumayı beceremiyorum. Hal böyle olunca insan ilk neden (neyden?) fedakarlık yapacağını seçmek zorunda kalıyor. Mesela ben eskiden nasıl zevkle yemek yapardım, hatırlıyor musunuz? O kursa nasıl hevesle gidiyordum? En son neye elimi sürdüm, ne zaman yeni bir şey denedim mutfakta hatırlamıyorum bile. Yemek gitti, filmler gitti, ojeler yolda, yakında yıkanmayı bırakacağım herhalde. Anlamıyorum ki, herkesin işi var, ben neden hayata yetişemiyorum?
*
Böyle mızırdanınca kendime de kızıyorum ama çok bunaldım bu ara. İmdat diye bağırıvereceğim. Neyse konu değiştirelim.
*
Çok şükür Anneler Günü bitti. Televizyonda o reklamları görmeye tahammülüm yok. Duygu sömürüsünün en fenası bu olsa gerek. Annesi olmayan ne yapsın, insanları ne kadar üzebileceklerinin farkında değiller mi? Bir şey sansürlenecek olsa, işte o budur bence. Çok şükür bir sene daha yok o reklamlar.
*
ODTÜ Şenlikleri oldukça vasat. Çarşamba akşam Duman'a gideceğiz, Perşembe de herhalde Sulukule'ye. Nazan Öncel sevenler de var, ben nedense kendisini pek sevmem, konsere gideceğimi sanmıyorum. Yarın okula gidince şu şahane ruh halim ne olacak acaba? Neydim ne oldum nokta kom.
*
Bir de şunu görmenizi isterim. Ankara'da Gazi Osman Paşa tabelasını Tosun Paşa'ya çevirmişler. Baya güldüm ben.

8 yorum:

figoltx dedi ki...

Bence bir tatil molasi çoktan gelmis de geçiyor gibi. Ne dersin? Ben de çalistigim ilk sirkette aynen senin gibi hissetmistim. Bütçe dönemlerinde¨gece yarilarina kadar isteydik, ilavesi haftasonlariyla. O bütçe bir türlü son halini bulamazdi. Benim tansiyonum düser sonunda hastanelik olurdum. Ardindan ayni sirkette departman degistirdim, aaaa ayni sirkette iki ayri uç. Bu ikinci departmanimda aksam 5 dedin mi çikiyorduk isten, fazla mesai yapmak garip karsilaniyordu bu sefer. Yani kisaca demek istedigim belki de çalistigin bölümde bir problem vardir. Bir de o gözle bakmani ve diger bölümleri incelemeni tavsiye ederim. Sevgiler Nairobi'den...

Adsız dedi ki...

Su kitaba bir bak, seni tekrar muftaga sokacagina eminim: http://www.hellocupcakebook.com/

Ben son bir haftadir ne var ne yoksa her seyi biraktim tepsi tepsi cupcake yapiyorum. Inanilmaz dinlendiriyor insanin ruhunu.

deniz dedi ki...

27 Nisan yazınla çelişmiş bu yazı, bence de tatil zamanı gelmiş.
Sevgiler. Deniz

Adsız dedi ki...

ben de bu yıl böyleyim... soruyorum hep neden neden niye, geçen yıllarıma bakıyorum da aynı iş temposunda çalışıp nasıl o kadar aktiviteyi, o kadar insanı, o kadar hobiyi hayatıma sokmuşum, yorulmadan sıkılmadan koşturmuşum. ama bu yıl gene aynı iş temposu ama aynı senin söylediğin gibi hiç bir şeye yetişemiyorum, hatta iş-ev , ev - iş düzenim bozulmasın istiyorum:)

Zeyn dedi ki...

Daha 2 gün önce 'ya inanmıyorum, 3 haftadır oje süremedim elime' dedim bir arkadaşıma, hem ben senin gibi senelerdir ojesiz gezmeyen biri değilim, ama son 2-3 senemde kendimi iyi hissettiren süslenme objelerinden biri olarak gördüğüm bir şeyi bile yapmaya vaktim yok..Evde saçımı yıkamaya sürekli üşeniyorum/zamansızım,mahalle kuaförüme kaçıyorum..Para çekmek her zaman bir külfet..Her şeyi (iş+gezme) uç uca eklediğim bir haftanın ortasında olduğum için,şu anda cüzdanımda nakit yok mesela, çekmeyi unuttuğum gibi evden çıkarken dolabımdaki zuladan almayı da unuttum..Ama bunlar galiba bizim elimizde olan şeyler, işten çıkıp aylaklık edeceğime, ya da eve gelip dizi/film/internet ile vakit geçireceğime, vakit ayırmam gereken ve beni sıkıntıya sokan şeyleri halledebilirim, tercih etmiyorum demek ki..Ayrıca ben 5 saatten fazla uyumuyorum hafta arası, şu anda da yorgunluktan bayılacağım :)

Adsız dedi ki...

duman konseri nasıldı? ben fazla eğlenemedim ama :))

Adsız dedi ki...

yazını okurken kendi saatlerimi hesapladım. pek farklı çıkmadı, sorunun cevabını bulursan onu da yaz olur mu:)

Adsız dedi ki...

Sorunun cevabi bence su oluyor..
Yasadigin hayattan memnun degilsin ozellikle yaptigin isten diyelim.Yasama enerjini heyecanini kaybetmissin.COk sevdigin birseyler yapiyor olsaydin herseye vakit bulurdun veya yapamadiklarinia takmazdin..bende boyleyimde ondan biliyorum..