6 Mayıs 2012

Çandarlı'dan son

 Ah domates! Kendi başına öğünüm benim. Çandarlı'da her yerdekinden güzelsin.


Sadece yazları gördüğüm Çandarlı sahili baharda ne kadar sakin ve bu haliyle de ne kadar güzel. Zaten bir avuç insanca tanınan kasabamız Nisan'da iyice ıssız. Ben sahil boyu hep şezlonglara, şemsiyelere, havlulara alışığım. Bu haliyle gözüme daha da huzurlu göründü. Lost adası gibi bir yer zaten. Yaşlılar dimdik yürüyor filan. Sırf huzurdan değil, kesin havasında suyunda bir şey var.


Son akşam yemeğimiz de " Yeni Son Akşam Yemeği" olarak tarihe bile geçebilir. Çandarlı'daki Musti Restoran işi biliyor. Balıkçıdan sabah alınan balıklar Musti'ye teslim ve sonra geçit töreni başlıyor. Çandarlı'da yanyana dizili 3-4 balıkçı var. Sabah gidiyorsunuz, o gün ne çıktıysa alıyorsunuz.


 O gün şansımıza Istakoz da gelmiş.


Üstteki gitti alttaki hale dönüşmüş olarak geri geldi. Bambaşka bir şey. Evde pişirmekle ilgili kötü anılarımız var ama dışarıda yemeye itirazım yok. Çok lezzetli.


Şu fotoğrafı koymadan konuyu kapatamadım, gecenin özeti gibi çünkü. Ben çekmedim, kim çekti bilmiyorum, zaten elimin meşgul olduğu görünüyor, herhalde Doruk'un işi. Güzeldi çok.


Çandarlı benim için hep ev. Bin tane harika hatırası var. Bir anda organize olup toplarlanarak kaç kişi birden Çandarlı'ya gelen canımın içleri beni çok mutlu ettiler. Ailemle bir arada olacağım diye keyfim zaten yerindeydi, herkes bir arada oldu, bir taşla çok çok kuş oldu. Bunu tekrarlarız bence. Hıdırellez'de dileseydim mi ne.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Biz Denizköy sezonunu geçen hafta açtık, sessiz, sakin, çok güzeldi. Bu arada Cunda ve Çandarlı sevgisi biz Ankaralılarda ortak mı?
Sevgilerimle