8 Ekim 2012

i'm a cyborg and that's not OK

İbek bu videoyu koyduğundan beri ara ara açıp izlemekten kendimi alamıyorum. Evet gerçekten de birer cyborg'uz. Diğer hayatlarımız ne kadar "gerçek" hayatımızın içinde ve uzaktan bakınca ne kadar da uzaylıların hayatını dinliyormuşuz kadar bilim kurgu.
Farklı mecralarda, farklı zaman dilimlerinde bıraktığımız farklı hayatlarımızda neler kaçırdığımıza bakıp duruyoruz sürekli. Facebook'ta en son nerede kaldın, intagram'da, twitter'da? Bunları kaçırınca aslında hiçbir şey olmuyor ama 3 gün internetten uzak kalmak bile nasıl böyle korkunç olabilir bizim için? Soruyorum kendime: Buna ihtiyacın var mı? Var mı? Yok.
Gerçekten bize yardımcılar mı, yoksa makineler bizi ele mi geçiriyor?
Çok kafam karışık blog.


2 yorum:

yesilerik dedi ki...

yaklasık 10 gun once tweetırıda ınstagramıda kapattım hayat ne guzelmıs bırıyle konusurken sohbetın rtasında telı elıme alıp komuyum oradan servısle gıdekren etrafa bakıyorum kacırdıgım ne varsa dıkkatlı bakıyorum arabada trafıgın durumunu twııtrdan degıl radyo trafıkten canlı takıp edıyorum ohh hayat ne guzelmıs

Karadut dedi ki...

gün içinde eğer açık havada değilsem mutlaka bilgisayar vs önümde, elimde oluyor. ama telefon olayına çok meraklı olmadığımdan dışarıdayken kurcalama isteğim olmuyor neyse ki. yine de çok fena halim, benzer birçoğu gibi.
benimki bir çeşit bağımlılık olmuş olabilir artık, cidden uzak kalmam çok güç. yardımcı filan da değil üstelik oranlayınca. onlarla harcadığımız vakit düşünülünce gayet ilkel koşullarla da o bilgiye ulaşabiliriz o kadar saatte. oturup düşünsek o kadar vakit ne nirvana, ne de evraka imkansız olamaz:))