10 Ocak 2007

Karpuza benzeyen domatesler ve iş hayatı

Büyük şirketlere girmek ya da girmemek. İşte bütün mesele bu. Master yapmak için İtalya'ya gitmeden önce hırslı bi insandım. Daha doğrusu hırs mıdır bilmiyorum, iş hayatında çok iyi yerlere geleceğine inancı sonsuz biriydim. Oradayken bakış açım değişti. Ben cafe sahibi olmak isteyen biri oldum. Sabah gidip cafemde poğaçaları fırına vereyim, onların pişerken mis gibi kokusunun eşliğinde gazetemi okuyayım, bir yandan da latte macchiatomu içeyim.(İtalya'da ne öğrendiniz no.2)

Sabahın köründe kalk, her daim fönlü olması gereken saçlarını şekle sok. Sabah duş almam gerekir benim, bir de gidip her sabah fön mü çektireceğim? Yok daha neler! İç karartıcı renkteki takım elbiseni ve günlük hayatta asla tercih etmeyip de çok rahatsız bulduğun gömleklerden birini giy. Makyajını yap. Saat 7 filan şu sırada onu da hatırlatayım. Evden çıkmadan ağzına birşeyler at ne olduğuna bile bakmadan. Bir bardak çayı da sonuna kadar içmeyi başarırsan çok şanslı sayılırsın. Ve sabahın son hediyesi olan topuklularını da geçir ayağına kargalar bile birşey yememişken. Soununda çık evden. Yoruldun bile değil mi?


Ben bunu istemiyorum. Daha bu sabah kısmı bile yoruyor, yıpratıyor beni; ki daha işe gidip de birbirinin arkasından iş çeviren ya da öyle olmasa bile birbirine yapay ve yapay olduğu çok belli bir saygıyla davranan insanların arasında var olma çabasını anlatmıyorum bile. Sonra pestilin çıkmış halde eve gel ve uyu; yarın aynı şeyleri tekrar yaşamak için.. Ben bunu istemiyorum. Oradan gelecek çok büyük paralar varsa onu da istemiyorum. Range Rover'ım olmasın benim, onu da istemiyorum. Zaten çok büyük napıcam ben onu.


Neden anlatıyor bütün bunları derseniz, ben büyük bir şirketin 85 adımlı mülakatının 85.adımı için İstanbul'a gidiyormuşum yarın. Senin cafeye ne oldu derseniz, bu satırları okuyanların içinde banka yetkilileri varsa onlara sesleniyorum: Bana kredi verirseniz gitmem mülakata. Cafe'mi açabilmek için monopoly paralarını kullanamayacağımı öğrendim.

Almayın beni işe, hayallerimden uzaklaşmak istemiyorum.
Posted by Picasa

23 yorum:

Adsız dedi ki...

Ayşecim daha önce profesyonel iş tecrüben olmadığını varsayarak diyorum ki çok güzel özetlemişsin olayı. Bende senin gibi İtalya'da öyle hayaller kurmuştum ki, çok çalışıp kariyer yapacaktım. Sandım ki filmlerde çalışan iş kadınlarının hayatları gibi olacaktı benimkide. Sonra TR'ye döndüğümde "hadi cnm dedim" burası benim hayal ettiğim yer değil. Tekrar ilk uçakla geri dönmek istesemde yapamadım. Bizim okulun dekanI şöyle der "DO WHAT YOU LOVE, LOVE WHAT YOU DO " Ben nerdeyse 3 yıllık iş hayatımda hergün aynı hayalle işe gittim. Umarım hayallerimiz bir gün gerçek olur. Sana mülakatta başarılar dilerim. İyi bir banka bulursan bana da haber ver olur mu :)

Adsız dedi ki...

sabah sabah bu ne guzel enerji? seni okurken ben bile yoruldum kaldi ki her seye usenirim... kolay gelsin.

ibeking dedi ki...

istemiyosan hiç bulaşma ayşecim..bak ben bi çukurdan çıkamıyorum bir türlü

Adsız dedi ki...

AYŞECİĞİM SEN BİZİM ÇALIŞIP DİDİNİP SONRADAN ANLADIĞIMIZ ŞEYİ BAŞTAN ÇÖZMÜŞSÜN TEBRİKLER :)

Adsız dedi ki...

İnsanlar acaba neden çalışmaya ihtiyaç duyarlar ki, mesela anneniz ve babanız...Sizin yurtdışı eğitiminizin sponsorları oldular belki de, öyle değil mi? Çalışma hayatı hırs gerektirir mi? Belki de belli bir ölçüde ama belki de o kadar değil. Bugün çalışan insanların çoğu Range Rover almak için çalışmıyor ekmek parası için çalışıyor. Yarın öbür gün bir pastane açıp cafe latte'yi yudumlarken poğaçaları insanlara ikram mı edeceksiniz, hiç mi karşılığında para almayacaksınız? Bence seçtiğiniz mesleği gözden geçirin, belki de finans sektöründe olmaktan başka seçenekleriniz vardır kimbilir? Reklam, Event Marketing, PR, Marketing, ... ve sayılabilecek daha birçoğu. Birçok insandan daha şanslı olduğunuz farkında mısınız?

daphnevega dedi ki...

nuray,
Her sabah kalkıp lanet ederek gideceğim bir işim olmaması için elimden geleni yapmak istiyorum.. Bir şekilde başlamak gerekiyor sanırım artık..

elma+z,
Aynen öyle. Bu aralar çok pozitif değilim ne yazık ki..

ibeking,
Başlamamak gibi bir şansım yok ki. Umarım güzel bir başlangıç olur.

daphnevega dedi ki...

aslı,
Anladım da anlayınca da fazla birşey olmuyor ki :) Keşke olsa..

Anonymous,
Yurt dışı eğitimim için burs almayı başardım, üniversite eğitimimi de bu şekilde tamamlamıştım zaten. Ama ailemin desteklediği durumlar olmuyor mu, tabiki de oluyor.. Aslında çok da farklı şeylerden bahsetmiyoruz sizinle. Ben de biliyorum büyük çoğunluğun Range Rover için çalışmadığını. O bir abartma. Büyük hırslarla çalışıp büyük paralar kazanmak gibi bir derdim yok, onu anlatmaya çalışmıştım. Seçtiğim meslekten memnunum, finans sektörüyle de alakalı değil zaten. Hatta marketing bana tavsiye ettiğiniz gibi ama onun da getirilerini ve götürülerini biliyorum. Şu güne kadar bir çok insandan şanslıydım, çoğu durumda da kendi şansımı kendim yarattım ve şansın insanın elinden her an uçup gidebilecek bir olgu olduğunun bilinciyle yaşıyorum. Size de şans diliyorum hayatta.

Adsız dedi ki...

Şans konusunda bilinçli olmanıza sevindim. Size de hayallerinizde iyi sanslar, belki de bu hayatta hayalleriniz icin hirsli olmaniz icin bir firsattir bu is gorusmeleri, bazen etraflica olaylari gozden gecirmek de hayatin size hediye ettigi bir sans olacaktir kimbilir...

enne dedi ki...

Sevdiğin işi yapmak önemli. 85.mülatına gireceğin iş belki de çok severek yapacağın bir işe dönüşecek sonunda, bunun olmayacağından çok emin misin? Cafe açma hayallerin süper ama bence bir o kadar da yorucu olur, iş sahibi olmanın sorumluluğu ve yükü de cabası. Yine de seveceksen, tüm zorluklara göğüs geriyorsun sanırım.
Ben sporla alakalı bir işim olsun isterdim. Spor yaparak para kazansaydım keşke, mesela iyi bir tenisçi olsaydım, ders verip para da kazanırdım.
Mülakatta başarılar.

bething* dedi ki...

Her sabah spor ayakkabilar ve jeanimimi giyerek gitsemde, disardan bakildiginda cok zevkli bi isim olsa da..ister istemez benimde o kucuk hayallerim var..cafeden bahsettigin gibi..bazen pause a basip noluyo artik yeter bee dedigim de cok oldu ama zaman akip gidiyo..ve sanki bende uzaklasiyomusu gibi hayallerimden..biraz da cesaret isi..umarim istedigini yaparsin..garson olarak da alirsin beni :P

Adsız dedi ki...

Ayse'cim su anda yasadigin duygularin bir kismi aslinda benim duygularimla paralel gidiyor, ne guzel anlatmissin inan kendimi okur gibi oldum. Tr'de 2 yil boyunca o dedigin sabah sendromlarida dahil olmak uzere cok stresli bir is hayatim oldu, su anda kacabildigim icin sansli hissediyorum kendimi ve asla o sekilde calismak istemiyorum, benim hayalimde evden calisabilecegim bir isimin olmasi.

senin cafen olsun ama, biz gelelim, mocha icelim:) bu hayalindan sakin vazgecme.. kimbilir belkide kisa sureli bir is hayatin olur ve diledigin parayi ve tecrubeyi kazanir cafe isine girersin ileride, senin icin bir basamak olmus olur.

Gorusmende bol sans! Umarim hersey senin icin en guzel sekilde gelisir.

Adsız dedi ki...

Bol şansssssssssssssss :)

Adsız dedi ki...

canim yildiz sehriyeli birseyler istedi.. ben kucukken cok severdim onlari ve yemek isterdim sirf sekilleri yuzunden.

Adsız dedi ki...

yıldız şehriyeler ne kadar şekerler :)

elini verirsen kolunu kaptırıosun, sonra kendini oradan kurtaramıosun..bi şekilde boşveriosun tekrar mülakata girmeye ortam değiştirmeye bi sürü şeye üşeniosun da oradan nefret etmeye üşenmiosun...
son satırı keşke yazmasaydın..be careful what you wish for demişler..boşa mı..bence gerçekten istemediğin şeyleri dilememelisin :P

Adsız dedi ki...

aysemon;

yorum yazmadan duramadım...dediklerin cok dogru,insanın sevmediği işi yapmak kadar kötü bişi olamaz...ama bence kacırdıgın bi nokta war..o da cafe sahıbı olmanın cok kolay bi iş oldugu sanman..
mesela gunun birinde bir cafe sahibi olursan,bir suru ınsanla yüzgoz olmak zorunda kalıcaksın,kirası,maaşlar,hesaplar hepsi ustune ustune gelicek..dediğin gibi belki sabahları kahvenı ıcebiliceksin ama geceleri yemek yicek vaktin bile olmıcak..o yuzden simdi gitmekte bulunduğun görüşmene agırlık vermeni tavsiye ediyorum...belki o işinde sabahlaruı kahve ve gazete okıyabilirsin...

ii şanslar ayşemon inşallah olur..
selçuk

Adsız dedi ki...

banka kredisi konusunda bişey yapamam ama kafe açsan her gün gelirdim! (çok yardımcı oldum di mi?)
sevgiler
derya

Gün dedi ki...

Herşey istediğin gibi sonulansın...

Melmoth dedi ki...

ben bu yaziyi sevdim. neden sevdim cunku yasamda sadeligi vurguluyor. neden sevdim cunku yasamin icinde kucuk yasamsal becerilerin ve zevklerin buyuk hesaplarin önünde oldugunu soyluyor.
bir duzine kurala tabi olarak yasamlarini mali tedbirlerin hesabina dayandiran kul yiginlarinin arasinda istisnalara gore yaratilmis kullarin da olabilecegini gosteriyor.
victor hugo ben icimdeki cocugun sozunden disari cikmam diyor. ayse nin son sozu icimdeki cocugu gulumsetiyor.

Adsız dedi ki...

beni almadı banka.alsa bi' türlü almasa bi' türlü.üstelik etsiz türlü.içinde sadece sebze olan haliyle.
ninja yıldızlı domates çorbası dediğim çorbanın resmini görünce gözlerim doldu.
benim asıl derdim o çorbadan içmek oldu gecenin köründe.sefil ettin beni bi' resimle.

daphnevega dedi ki...

enne,
Sevdiği işi yapıp, hobilerini meslek haline getiren insanlara çok hayranlık duyuyorum. Belki de yaparsın sporla ilgili birşeyler.. Neden geç olsun ki şu an?

bething,
gerçekten bana da uzaktan güzel göründü iş yeri kıyafetleri! Hiç bir zaman tam olarak mutlu olamıyor mu ne insan? Cafeyi açarsam da bir gün garson olarak olmasa da -sen istersen ben çok sevinirim :)- mutlaka beklerim:)

banu,
Herhalde herkes öyle bir bocalama dönemi geçiriyor ypğun iş hayatına başlarken, ama geçici olmalı bu değil mi?? :)Umarım bir gün seni ağırlarım ve sana süper bi mocha hazırlarım :)

aqua,
çok teşekkürkerler!!!

tuğçe,
Geçen gün benim de durup duruken aklıma geldi ben küçükken bunlardan vardı şimdi hiç görmüyorum diye. Annem de görünce almış, yemesi çok zevkli:)

daphnevega dedi ki...

daria,
Gerçekten neyi istediğimi bilmediğim bir dönemdeyim sanırım ve beni en çok rahatsız eden hislerden biridir bu. Ama o anlattığın durumu yaşamaktansa en azından baştan severek gideceğim bir işim olsun istiyorum. Çok mu şey istiyorummm?:)

selçuk,
Evet senin söylediklerin de çok doğru, o da tabiki öyle çok kolay bir iş değil ama sanki işini seversen onun yanında getirdiği olumsuzuklara da daha kolay katlanırsın gibi geliyor bana.. Bakalım görelim. Bak sen ne zamandır mızırdanarak da olsa çalışıyosun, ben yakında karpuza dönüşücem :)

derya,
Bunu duymak bile güzel. Blog cafe açmaya karar verdim sanırım şu anda:)

gün,
Çok teşekkürler.. İzeleyelim görelim:):)

melmoth,
Sen hep çok güzel cümleler kuruyorsun, beni istisna olarak görmene de ne desem bilemedim, ben öyle hissetmiyorum ama kendimi iyi hissettirdin, teşekkürler.. :) Victor Hugo'nun lafı ne kadar da güzel.. İçindeki çocuğa sevgiler.. :)

cornelius,
Benimki banka mülakatı değildi ama bankalar da almasın beni, sen de hiç takma, zaten çok çalışıyorsun bankada, suyunu çıkarıyorlar sonra.. Ama girsen iyiydi beli, bana kredi vermez miydin??:) Tüh yahu üzüldüm şehriye sebebiyle verdiğim rahatsızlığa, ben çok iyi bilirim bir anda birşey görüp de onu yemezsen dünya duracakmış gibi hissetmeyi. Hiç abartmam ben.

Adsız dedi ki...

biliyomusun,bi isi yaparken en az o isten kazandigin parayi harcarken aldigin zevki almalisin..
sen isini biliyosun zaten,sadece ulasmasi kaldiysa bekle bence:)
eminim oda seni bekliyodur!!
sevgiler..

daphnevega dedi ki...

ada,
Ne kadar güzel olurdu öyle olabilseydi ama olabiliyor mu?? Zevkle çalışmak ne kadar büyük bir yükü alır aslında insanın üzerinden. Bekliyorum, hala bekliyorum :):) Sevgiler..