3 Nisan 2007

andiamo*

Dear diary,
Alışıyoruz belli bir rotaya ve o rotada yürüyüp duruyoruz sadece yola bakarak. Mesela İstanbul'a gittiğim zamanlarda hep hayret ediyorum telaş içinde bir yerlere koşturan insanlara. Etrafta o kadar güzel şey varken, kimse kafasını kaldırıp yukarı bakmıyor, yukarı bakarak yürüyen sanki bir tek benmişim gibi geliyor. Tamam hayat şartları, daimi kaos falan filan. Vapurda insanlar denize bakmıyor. Belki de alışılabilecek bir güzelliktir bu ama bana öyle gelmiyor. Ben İstanbul'da yaşasam her gün vapura binsem, her gün yine denize bakarım. Gibi geliyor.
Bütün kış bahar gibi olan hava, şu aralar bir tuhaf. Garip yağmurlar yağıyor; 2 damla yağıyor, duruyor, 1 saat sonra aynı şey, sonra güneş açıyor. İnsanı aptallaştırıyor. Tunalı'nın cumartesi telaşesine girmemeyi tercih eden biri olarak uzun zaman sonra bir cumartesi Tunalı'daydım. Ankara'yı bilmeyenler için kısaca Tunalı'nın Ankara'nın en merkezi yerlerinden biri olduğunu söyleyelim bari. Gayet cıngıllı olur, hayatın merkezi gibidir aslında; bir kaç merkez daha var tabii. Önce şahane Cafe des Cafes milkshake'i, ardından da en son küçüklüğümde gittiğim Seymenler Parkı'na doğru oldukça yokuş yukarı bir yürüyüş. Seymenler Parkı aslında o kadar ortada bir yerde ki, hayatının neredeyse tamamını Ankara'da geçirmiş birinin buraya en son çocukluğunda gelmiş olması tuhaf. Onlarca çocukluk fotoğrafım var bu parkta oynarken. Bana kocamaaaan görünürdü burası. O yüzden 2 kat şaşırdım cumartesi, aslında pek büyük değilmiş, ben büyümüşüm, orası küçükmüş. Bir cumartesi için ürperti verecek kadar boştu park. Ankara'nın orta yerindeki park. Hatta bir tek biz vardık. Bir de büyük ihtimalle mimarlıkta okuyan 3 öğrenci. Sakinliği güzel geldi ama cumartesi için yine de tuhaftı. Bir banka oturduk. Yağmur başladı. Ama güzeldi. Yürüdük. Kapüşon diyor doğrusuna TDK ama kapüşon demek hakikaten zor, ben kapşon diyeceğim. Kapşonum hep açıldı rüzgardan geri kapatmadım ben de. (sadece bunu söylemek istemiştim)
O park güzel bir yer. Hava yağmurlu olmayınca yine gideceğim. Yanına da kocaman alışveriş merkezi yapıyorlar. Alışveriş merkezi cenneti Ankara. Ankara'da bütün yollar karıştı günlük. Ama hepsi. Her yer tek yön. Dönüp duruyorsun bir yere gitmek için. Trafik olmayan her yerde trafik var artık. Belediye başkanı sanatın içine tükürmüştü, şimdi onun yollarına biz ne yapabiliyoruz günlük? Tükürsen kim takar? Protokol yolundan aşağı inişi gördün mü? Yana 3 cm kaldırım yapmış, insanlar Ankara'nın en işlek yollarından birinde yolun ortasından yürüyor kaldırım olmadığı için. Bir sürü kaza olacak. Adamın oğlunu da başımıza dikmeye çalışıyorlar günlük. İçim sıkıldı.


Güzel bir şeyler de olsun istiyoruz, uğraşıyoruz. Mesela bu aralar masaüstüm içimi açıyor. Yeni yemyeşil wallpaperım ve kurabiyeli wmp skinim çok şeker.

Asıl süper şey ise perşembe günü oluyor. Ben güneye gidiyorum günlük. Deniz göreceğim, gerçekten bakacağım. Bembeyaz bir yere gidiyorum. Yazları sıcağı yüzünden gitmekten nefret ettiğim bir yere. Hem henüz turistler de yoktur, kendi denizimizin tadını kendimizi çıkarırız. Milliyetçilik değil bu, ama siz de işgal edilmiş gibi hissetmiyor musunuz her yeri İngilizler, Ruslar (bu da yeni çıktı, bunlar ne zaman zengin oldu?), Almanlar ve bilmemkimler basınca göz alabildiğince. Ben hissediyorum.

Tatil konusunda çok heyecanlıyım. Tatil çok iyi gelecek. Sadece birkaç gün. Görüşürüz.

*it. let's go gibi

13 yorum:

Ezgi dedi ki...

Türkiye'te gelen Turistler hiç zengin olmadı ki? Orta halli ve alt gelir grubu insanlardırlar, all inclusive sağolsun oteller bize 100 Euroya sattıkları odaları 40-50 satarlar, 500 Eurosu olan 1 hafta tatilini yapar. Antalya'ya gelip tatil köylerinden çıkmadan, Aspendos'u, Perge'yi, mağaraları görmeden deniz kum güneş takılıp dönerler.

Ben işgal edilmiş gibi hissediyorum evet ama bu turistler yüzünden değil, yerliye çöp muamelesi yapan işletmeler, kendi dilimi konuştuğumda kabalaşan tipler ve fırsatçılar yüzünden. 3-4 sene olmuştur ki güneyle ilgimi kestim.

İyi geziler.

gaye dedi ki...

Bodruma gitmişken Marmaris'e de uğrarsın artık :)) Gerçi turistcikler burda ortaya çıkmaya başladı bile..İyi eğlenceler

enne dedi ki...

Bodrum'da iyi tatiller. Çok kıskandım,çok.

HMF dedi ki...

cok guzel gez, eglen ve dinlen..ama cabucak don, emi:)

daphnevega dedi ki...

ezgi,
Ben rusları kastederek söylemiştim, son yıllara kadar gelen giden rus olmazdı hiç, turist olarak tabi:)Ama sen de söylediklerinde çok haklısın, kendi ülkemizde çifte standarda maruz kalıyoruz.

gaye,
Ben Antalya'ya gidiyorum aslında:)Beyaz diyerek kalacağımız yerden bahsediyordum ama tabi şimdi okuyunca bana da Bodrum gibi geldi:) Marmaris'i çok severim, hımm olsa da ordaki gibi kalamar yesek!

enne,
Evet kesin bende bir sorun var, Antalya'ya gidiyorum çünkü ama herkese aynı şekilde Bodrum sandıysa tuhaflık bende. Hep bu beyaz lafı yüzünden:) 3 güncük yahu zaten:))

hmf,
Çok teşekkür ederimm. Pazar akşam burdayım. Laptop yanımda olacak, yazabilir miyim bilmiyorum ama belki ufak bir kaçamak olabilir!

Adsız dedi ki...

Rus ve alman turistleri kınayanı dışlarız Türk erkekleri olarak! Şaka bi yana bu son senelerde peydahlanan yabancıdan hazzetmeme durumu nereye kadar gidecek çok merak ediyorum. Laissez faire laissez passez cnm. Parası olan gelsin tatilini yapsın. Sen italya'ya gidince "bu türkler çok oldu" tavrıyla karşılaşınca sinirlenmez misin?

Bir de Tr'ye gelen turistler eskiden zengindi zira eskiden Casino'larımız vardı. Salak gibi kapadık onları kro Arap'lar, İsrail'li Avrupa'lı zengin turistler gelmez oldu. Ortalık beleşçilere kaldı. Tebrikler devletimiz, tebrikler...

Adsız dedi ki...

Aysemon;

bu yazıyı acıkcası biraz kıskanarak yazıyorum...
hatta sitem dolu sözlerimi solüyorum:
"ne gezdin ayşemon ne gezdin ya!!"
ama;destekliyorum seni...
ben gezemiyorum sen benim için gez bari hatta yaz hepsini..zaten okurken gitmiş kadar oluyorum sayende..
şimdiden iyi tatiller..

P.S: belki sende italayay gidiyosun diceksin ama malesef fabrikadan bile cıkamıcam gibi gozukuyo..malum iş gezişi sonuçta..

turuncu dedi ki...

ayşe, sormak istiyorum: neden mavi, açık mavi, kırmızı, yeşil? bize bir şeyler mi empoze etmeye çalışıyorsun ;-)

Blog Sahibesi dedi ki...

Ayşecim wallpaper muhteşem. Güzelce dinlen güneşin temiz havanın tadını çıkar cnm. Öptüm

New York Muhtari dedi ki...

Ayse sayfana erik resmi var midir diye korkarak girdim ama korkum gecti valla... :-))

Insallah cok guzel bir tatil gecirirsin ... gule gule git.

Tugc dedi ki...

ben su wallpaper a bayildim. :)

daphnevega dedi ki...

Şafak,
Şimdi durum şöyle, İtalya'da öyle bir durum olsa tabii ki de rahatsız olurum ama benim asıl olarak kastettiğim şey aynı şartlarda tatil yapamamamız. Zaten aynı şartlar sunulsa sayı olarak bu kadar pıtırcıklar gibi olamazlar bence. Yoksa bi milliyetçiliğim filan yok zaten biliyosun.

selçuk,
Kaderde ev kızı olmak varmış selçukcum napalım:)) Ben de yakın zamanda çalışan insanlar arasına giricem gibi bir his var içimde, bırak şimdi yapıyım, nasıl olsa ondan sonra 1 sene izin yok.. İtalya İtalyadır şekerim, sen gezmezsen ben de Ayşe değilim!:)

daphnevega dedi ki...

turuncu,
Evet, hatta ben gizli görevdeyim! Ben hep renkli yazarım efendim, böyle seviyorum, kötü bir niyetim yok :)

nuray,
Çok teşekkürler, keşke İzmir'de olsaydım da denizi bu kadar deliler gibi özlemeseydim..

new york muhtarı,
:)) Yok yok artık erik yok, ciddi ciddi kötü hissettim kendimi. Geçen sene burada olmadığım için çok isteyip hiç doya doya yiyememiştim, bu sene çıldırdım görünce! Artık erik yok:)

tuğçe,
Bunun gibi bisürü ıvır zıvır var şurada. Devamlı güncelleniyor, belki hoşuna gidecek bir şeyler vardır.(http://www.vladstudio.com/wallpapers/)