30 Mayıs 2007

Mayıs da bitiyor..

Bu aralar iştahım yine tavan yaptı. Yaz geliyor diye insan kendine biraz dikkat eder, di mi? Yok. Kendime 26 beden bir kot aldım, dünya umrumda değil. Yediklerim henüz bana yol, su ve elektrik olarak (siz eşleştirin artık bunları vücut bölümleriyle) dönmemişken, ben daha kendime kızmaya başlamamışken yazayım ve açıp baktıkça beni tekrar acıktıran fotoğrafları koyayım. Bunların devamlı bilgisayarda olması o kadar kötü bir durum ki :) Aklıma geldikçe açıp yemek fotoğraflarına bakıyorum. Büyüyünce de gurme olmak istiyorum. Daha ne kadar büyüyeceksem artık!

Quick China'da waffle. Yediğim en güzel wafflelardan biri. Brüksel'de yediklerim ise açık ara kalbimin tahtının sahibi. İstanbuldakilerrr, sakın bağırmayın Abbas diye, burada var da yemiyor muyuz? Waffle dediğin böyle pofuduk oldu mu güzel. Fotoğraftaki, bir waffle ın ikiye bölünmüş hali. Bir tam ana yemek niyetine yenebilir.









Maraş köftesi. Bulgurdan yapılıyor. Arcadium Alışveriş Merkezi'nin içinde Feraye'nin Mutfağı adında ev yemekleri yapan bir yer var. Yaptıkları her şey inanılmaz lezzetli. Çiğ börek alıyoruz bazen. Yine de benim favorim bu maraş köftesi. Kendiliğinden acı domates sosunun içinde. Üzerine bir de sarımsaklı yoğurt koyunca şahane oluyor.

-----------------------------
-------------
-----



Cafemiz'in deniz ürünleri salatası. Cafemiz'de salata yediğimden beri başka yerin salatasını beğenmiyorum. Sırrı nedir bilmiyorum ama sanırım malzemenin bolluğundan kaynaklı bir hile var! Az yeşillik, bol malzeme ve harika soslar. Deniz ürünleri salatası neredeyse tek başına rakının yanına meze olabilecek miktarda karides, kalamar, ahtapot ve yengeç içeriyor. Bir de belirtmek lazım, bu salata mini. Büyük ısmarlarsanız fazla gelebilir. Ben pek de çabuk doyan biri sayılmam, küçük salata gayet yeterli oluyor.

---------------

**************

Ted mezunuyum. Lisemizin Kızılay'la Akay'ın arasında kalan sokakta Torch adında çok güzel bir lokali var. Yüksek tavanlı, içi yemyeşil bitkilerle dolu bir yer. Yemekler güzel ve fiyatlar iyi. Ara sıra güzel organizasyonlar da yapılıyor. Geçenlerde Ayşegül'le birlikte Tuncay Özkan söyleşisine gittik. Soru-cevap şeklindeydi. İyi ki gittik. Sonra da hazır buraya kadar gelmişken ennn sevdiğimiz Cafe Bien'e (artık buraya sadece haftaiçi gitmek gerekiyor, Ankara sosyetesi burayı keşfetti, cuma-cumartesi geceleri cıstakcıstak çalmaya ve tıklım tıklım olmaya başladı) gidip bir kadeh şarap içelim dedik. Bir yandan da İncek'e taşınan lisemize, çocuklarımızı sokmanın nasıl mümkün olabileceğini tartıştık. Anaokuluna 28 milyara alıyorlarmış, eğer mezun çocuğuysa 14 milyar. Anaokuluuuu! Ted aslında diğer kolejlere göre uygun fiyatlıdır (yani biz okurken öyleydi). Bu sadece giriş fiyatıymış, direk ilkokula devam edebiliyormuş çocuklar parayı basınca, kura gibi "halk" işi aktivitelere hiç katılmadan. Tabii durum, eğitimin kalitesinden çok kapağı atmakla ilgili bir durum. Ben yüzbin milyarım olsa da, çocuğumu 14 milyar vererek anaokuluna sokmam. Zaten yok yüzbin milyarım. Çocuğum da yok. O yüzden konu kapandı.

Dün gece Gizem'in doğumgününü kutladık. Tekrar iyi ki doğdun Gizemcimmm!

22 yorum:

gezicini dedi ki...

sevgili Ayse
demek CAfemizin deniz ürünleri salatası bu ha? ina-na-mı-yorum! en son yediğim Sezar salatasını pek de begenmemiştim. bunu listeme yazdım!
ekşili köfte için Yıldız'daki Mantarı da dene istersen derim.
( kot bedeni 26?! vayss)seni pek ince buldum ... tebrikler!
sevgiler
gorki

Adsız dedi ki...

mayıs hiç bitmese...

yazın gelişine üzülür oldum

uwh_player

Herbert dedi ki...

Torch demeyelim lütfen, dodo bilir kötü anılarım depreşiyor :))

Resimler süper vallahi gidip yemek bulayım. Ama salata hariç. Yani bütün deniz mahsullerini severim de kalamarla işim olmaz.Öyle paket lastiği çiğner gibi gıcır gıcır, gerek yok :)

daphnevega dedi ki...

gezicini,
Ben bu salatayı tek geçiyorum! Yıldız'daki Mantar'ı duydum, en yakın zamanda deneyeceğim. 26 beden ise 10 sene sonra tekrar kısmetmiş, bakalım ne kadar dayanacağım!:)

uwh,
Öyle deme, bak ben çok üzülüyorum. Bi de şu niki değiştir, zaten tepemde sinirlerim biliyosun! Bi de ben Alaçatı'ya gitmek istiyorum, bi de Assos'a :)

herbert,
Ben bugün hemen öğreneyim şu anıları! Şimdi bu kalamar konusunda beni sinirlendirdin! İnsan hem İstanbul'da yaşar, her istediğinde elinin altında kalamar bulma imkanı olur ve kalamar sevmez mi! Ah biz burada bulamıyoruz bile öyle ayaküstü. Kıymetini bilin efendim lütfen!! Lastik demeyiniz, çok ayıp, cık cık cık.

Blog Sahibesi dedi ki...

hımmm hımmmm nefisssssss :) Ayşecim yapma nolur dayanamıyorum. Waffle, ve köftede fena halde gözüm kaldı.

Adsız dedi ki...

Dun price'ta partner gorusmesinde TED mezunu bi ank'lıyla görüştüm. İş görüşmesindn cok kakara kikiri şeklinde oldu. Ted diiince aklıma geldi :) Biri 45 biri 25 yasında 2 ank'lı, 2'si de Ank'sever 2'si de ist'e mecbur falan da filan.

$afak

ibeking dedi ki...

ayşe rejime gir, yoksa bi daha gelmiyeceğim bloguna ona göre...

not: mail attın mı bana?
attıysan gelmedi ona göre

Adsız dedi ki...

Ayşecimmmm,
Teşekkür ederim tekrar :))

Deniz dedi ki...

ben anaokulu kısmıyla ilgileniyorum daha ziyade :) 26 bedeni okumuyorum, benim için cok uzak bir beden :) yani cok ilerideyim 26 bedenden... neyse, evet 28 milyar dogru. bunun nedeni de gerçekten bu parayı cocugunun egitimine verebilecek insanları cekmekmiş. yani ucuz olursa her isteyen yollamasın cocugunu, vs... ama seni tebrik ederim, yollamamayı düşünmekle iyi bir karar. cocuk da para da olmasa, gene de tebrik ederim. pekiyi bir de şu durumu biliyor musun? ana okulu 2 sene. ve 1 sene de gondersen 2 sene de gondersen senden 2 sene ucreti alıyorlar. yani 28+28=52 milyar odüyoruz, Ted'li aile cocukları 14+14=28 ödüyor. yolla ya da yollama, boyle :)

daphnevega dedi ki...

nuray,
Ah Nuray ben şimdi senin yerinde olsam nasıl haftasonu Çeşme'ye kaçar kaçar giderdim, burada bunları yiyorum ama aklım oralarda:)

şafak,
Hepiniz geleceksiniz bir gün geriyeee! Ben ondan gelmiyorum :))

ibeking,
Bu gidişle kesin rejime ihtiyacım olacak. Henüz vakit bulamadım ibekciğim, en yakın zamanda sana çok detaylı bir e-mail yollayacağım!

kuşcuğum,
Ne demek şekerim, 60 yaşımızı da birlikte kutlayacağız!

dnz,
Anaokulunun 2 sene olduğundan haberim yoktu. Neyi öğretiyorlar 2 sene çok merak ettim! :)52 milyar.. Oha demek istiyorum müsadenizle! Ben 28 ödüyorum bu durumda, ona da oha!!

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
daphnevega dedi ki...

cansu,
ilköğretim ve lise diğer kolejlere göre daha uygun fiyatlı, yani böyle uçuk fiyatlar yok ama şöyle bir iğrençlik yapmışlar: Eğer anaokulundan parayı basıp çocuğu sokarsan hiç kuraydı sınavdı uğraşmıyorsun. Yoksa daha sonradan hiç bu parayı vermeyip de sokabilme ihtimalin de var. Evet bence de hiç adil değil.

Adsız dedi ki...

"Peki şafak neden istanbul?" dedi. Valla ekmek parası dedim :)))) O da ben de dedi. Dönmeyi düşünmüyoruz. Niyetimiz seni de almak.

Şafak

jelatin dedi ki...

TED'in de öyle yollarına banknotlar savrulası bir eğitimi filan olsa içim yanmayacak. Hayır, bizim ailecek dilimiz yandı; o yüzden.

daphnevega dedi ki...

şafak,
Gelmicemmm! Arada bir tatile gelirim, senden çok gezerim, dönerim :)

jelatin,
Aile boyu Ted'li biri olarak şöyle diyebilirim: Eğitim gayet başarılı ama faydalanmak isteyen öğrenciye. Kimseye kafasına vurarak öğretmiyorlar bir şeyleri. Çok düzgün hocalar ve inanılmaz sosyal olanaklar var. Tikyleşme adına da Ankara'da yeşil bir yuva olduğu bir gerçek. Eğer bir kişi kendini geliştirmek için bir şeyler yapmak istiyorsa Ted'den çok güzel faydalanabilir. Her sene 700 civarı mezun veriliyor, heryerde olabildiği gibi istisnalar oluyor muhakkak ama şu yüzbin milyarlar söz konusu olmasa ben çocuğumu kesin Ted'e göndermek isterim.

jelatin dedi ki...

Bense asıl TED'den bir şeyler alabilenlerin birer istisna olduğunu düşünüyor, kendilerini bozkırda açan birer Isparta gülü olarak görüyor ve gönülden kutluyorum. Fakat o eskilerin TED Koleji'nin şimdilerde boy gösteremediği bir gerçek.

Ha, öğrenciye ve veliye saygısız fosiller sadece bize denk gelmiş olabilir; mümkündür. Şu öğrencilerin tuvalette uyuşturucu sprey kokladığı videonun patlak vermesinin akabinde ayağa kalkan velilere, "İsteyen çocuğunu okuldan almakta özgürdür. Daha sırada kimleeeer var." diyebilecek kadar burnu havada bir kurum olmasını da anlayabiliyorum, hani şu çok bilindik BURASI TÜRKİYE sözünün arkasına sığınarak. Ama şahsen çocuğumun böyle şuursuz hocalar arasında yetişmesine de vicdanım el vermezdi benim.

Neyse... Zaten Türkiye'deki her okul muhteşem de yorum yapacağım bir TED kalmıştı. Ben mesela bir oğlum olsun, onu Fransız ekolüyle yetiştireyim diyorum. Galatasaray Lisesi olsun, çocuk başarıdan başarıya koşsun. Anası koşuyor ya, oğlu eksik kalmasın istiyorum. Ay ne diyorum, ben çocuk mocuk istemiyorum. Böyle bir dünyaya çocuk getirmek ne zöör!

daphnevega dedi ki...

jela,
Şimdi tahminimce kötü örnekler denk gelmiş sana celatincim. Asla da TED propogandası yapmak gibi bir niyetim yok ama insanları genellemek mantıksız olur, özellikle de senede 700 mezun veren koskoca bir yerden bahsediyorsak..

Şuursuz diye etiket yapıştırmaya gönlüm el vermiyor, kimdir kendisi bilmiyorum ama çok değerli hocalarım oldu..

Annem, ben ve kardeşim TED mezunuyuz. Annem ilkokul1den sınavla girmiş, şimdi para dönüyor, kalite aynı olmayabilir, gayet mümkündür. Asıl bahsetmeye çalıştığım, olayın öğrencide bittiği ve dünyadan, saçma sapan eğitim sisteminden haberdar olan bir öğrencinin TED'den çok güzel istifade edebileceği.. Çocukta numara yoksa, aile liseye kadar o çocuğu bir birey yapamadıysa, çocuktan hiç bir yerde ne köy olur ne de kasaba.. Galatasaray Lisesi'nde de vuku bulabilir bu tür örnekler.

Gelsin vakti de düşünürüz artık o miktar paramız olursa.. Bi de şimdi senin okulun bitti büyük ihtimal ama ben haber vereyim, ben birazdan Bilkent'e Marakeş'e gidiyorum, başka bir TED'li arkadaşımın yanına :) İstersen gel, seni bayıltalım :)

jelatin dedi ki...

Ben Anadolu çocuğuyum, yeterli miktarda alkolle ikinizi de püskürtürüm. Eli maşalıyım, Kasımpaşalıyım. Kasımpaşa Anadolu Lisesi hatta, KAL diye kısaltılır. Şimdi de lisemin şenliğine gidiyorum, stand açacağım. Radyo standı. Akşama Bulutsuzluk Özlemi var. Kapışalım.

daphnevega dedi ki...

jela,
hahhaha:))KAL Alumni: Seda Sayan bir de RTE :))kolay gelsin, öpüyorum şekerim.

melontheroad dedi ki...

ne çok yeni ne de çok eski, 97 mezunu bir TED'li olarak,herhangi bir muhabbetin bir yerinde TED'in T'si geçince,'okul okuldur,hepsi kötüdür,o yüzden ne gerek var üstüne bir de para vermeye'mantığıyla TED'in kötülenmesine uyuz olurum.Hiç bir zaman bir dönem ait olduğum bir kurumun özelliklerini kendime mal etmeyi sevmem ama TED'liyim demekten de gurur duyarım.
Büyük şehirde okula göndermem gereken bir çocuğum olsa,param da olsa hepsini çocuğumu orda okutmak için hiç düşünmeden verirdim.

daphnevega dedi ki...

melo,
Tamamen kişisel bir görüş olduğunu düşünüyorum ben bu tip şeylerin. Özellikle de ilkokulda aslında gittiği okulun çok da önemli olmadığını düşünüyorum bir çocuğun. Aynı senin gibi ben de kendimi özdeşleştirmiyorum Tedli kimliğiyle ama yine de Ted mezunu olmaktan çok memnunum ve inan ki iş görüşmelerinde bile iyi tepki aldığını görüp hayret ediyorum.

Adsız dedi ki...

Yazar cok tesekkurler...

Selamlar Elen