11 Temmuz 2007

Cümle içinde kullanalım: Ben Langusta Gördüm !!

Benimle tatil kimine göre zevkli kimine göre de cehennem azabı olsa gerek. Plansız programsız tatil yapamam. Şu anki durum böyle değil elbette. Yazlıkta olmak farklı. Burada aylaklığa toleransım sonsuz. 10 saat yerimden kalkmadan kitap okuduğum da oluyor, 3 saat aralıksız kağıt oynadığım da. Hatta tv kültürü diye bir şeye bir türlü sahip olamayan ben, yazlıkta geçirdiğim süre içersinde o sene popüler olmuş dizilerin gündüz tekrarlarını seyrederek, senenin çok lüzumlu dizi açığını telafi etmeye çalışıyorum. Bu ara sabahları Hatırla Sevgili'yi izlemeye başladım mesela. Salak kafam, keşke önceden izleseydim desem de yapamayacağımı biliyorum. Haftalık dizileri takip edemiyorum, mümkün değil her hafta aynı gün ve aynı saatte evde olmayı garantilemem. Ben de her sabah 11'de yayınlanan tekrarları seyredip manyakça 10 bölüm üstüste Lost seyreder gibi Hatırla Sevgili izliyorum şu sıra.
*
*
Yine nereden nereye. Ayarlanmış tatillere çıkarken hastalık boyutunda plan program yapıyorum. Sayfalarca şey print edip, yanıma alıyorum. Görmeden gelinmeyecek yerler listesi yapıyorum. Hiç şaşırmayacağınız üzre gideceğim yerdeki yemek kültürü ve restoranlar bu listenin kayda değer bir bölümünü oluşturuyor.
*
*
Alaçatı tatili belli olur olmaz da, Çeşme ve Alaçatı hakkında ne kadar web sitesi varsa hatmettim. 2 gece de tercihimiz rakı-balık olacağından, hep bu yönden araştırma yaptım veee aslında bütün bu araştırmaya sebep olan sürpriz ve özellikli bir şeylere rastlama ihtimalini teğet geçmeden, beni oldukça mutlu eden bir keşifte bulundum.
*
*
Keşif Langusta. Langusta denen şey ıstakozun küçüğü. Buraya özel bir böcek :) Çeşme Çiftlikköy'de sadece 2 adet restoranda yapılıyor. Restoranlardan biri Langusta diğeri ise Can Baba. Eh bulmuşken böylesine bir şey, gidip denememek olmaz.
*
*
Dünyanın en sevimli otelinin, en sıcak işletmecisine fikir sorduk. O bize Can Baba'yı tavsiye etti, oradan da yerimizi ayırdı. Çiftlikköy, Alaçatı'ya çok da yakın değil. Arabayla 20 dakika gibi bir sürede ulaşılıyor. Ulaştığınıza değiyor.
*
*
*
*
Öyle ıstakozumsu varlıklardan söz ediyorum diye, sakın üzerimde kırmızı tuvaletlerle Çırağan'da yemek gibi bir sahne canlanmasın gözünüzde. Can Baba da Langusta da birbirinden salaş yerler. Hatta Langusta'da tam bir köy kahvesi görüntüsü vardı. Tahta, çelimsiz iskemleler, tamamen sade bir dekorasyon.. Hatta biraz da hayat yok gibiydi Langusta'da, biz şöyle bir göz atıp Can Baba'ya geçtik. Parmak arası terliklerle bile gidilir şıpıdık şıpıdık.
,
,*
*
*
*
,
*
*
Beyaz peynir, deniz börülcesi (Ankara'da da var ama hiçbir zaman İzmir'deki gibi olmuyor), kalamar ızgara ve salatayla başladık. Langustamızı sipariş edip, ne menem bir şeyle karşılaşacağımızı, gelen yaratığın kolunu bacağını nasıl yiyeceğimizi (ki acaba yeniyor mu??), nee 3lü makas seti mi getiriyorsunuz yanında! gibi heyecanlı konuşmalar yaptık. Sonunda langustamız geldi. Çok lezzetli bir varlıkmış sevgili langusta. Tadı karidesten yapılmış biftek gibiydi bence. Koskoca yaratığın içinden topu topu 2-3 avuç kadar et parçası çıkarmak için yapılan maymunluklar da çok eğleceli. Hatta ben küçükken ilik emdiğim gibi kollarını hüüp diye çektim. Siz yine de ciddi bir ortamda denemeyin! Gerçekten de 3lü bir makas setiyle birlikte geldi. Masadakilerle birbirinizden "Neşter!" diye bu makasları isteyip doktorculuk da oynayabilirsiniz. Sadece tavsiye olarak söylüyorum, koskoca insanlar olarak biz tabii ki böyle şeyler yapmadık! :P
*
*
Yemeğin üzerine yer kalırsa, ya da bizim gibi mide olması gereken başka bir kara deliğe sahipseniz, sakızlı muhallebi + türk kahvesi + sakız likörü muhteşem bir final kombinasyonu.
*
Çeşme'ye yolu düşeceklere bir öneri olsun. Normal bir rakı-balık gecesinden az biraz daha tuzluya gelebilecekse de, farklı bir tat denemek isteyenler için yerinde bir seçenek olur diye düşünüyorum. Aman da aman pek de bilmiş konuşuyorum.

24 yorum:

Mr.TGM dedi ki...

Bu kahve+likör kombinasyonunu en son Denizli yolu üzerindeki Erdalın Yerinde denedim..Oranın ahtapotu da güzeldi..Yolununz düşerse tavsiye ederim..

$afak dedi ki...

Ben çok tembelim galiba. 2-3 avuc et icin devasa bi şeyi temizlemeye kasamıyorum! :) Afiet olmus ama, öyle gözüküo!

aqua / ~~denizbahcesi~~ dedi ki...

oldu mu ayse sımdı canım cektı hepsını ya...
bu sene yedıgım denızborulcesnın hattı hesabı yok herzaman dolabımda 1-2 demet vardır.:)

Adsız dedi ki...

Bay TGM, denizliye, muğladan ankaradan ve istanbuldan bağlanan 3 adet yol var hangi yoldan bahsediyorsunuz acaba :)

dodo

JTB (JourneyToBlue) dedi ki...

ühühü-ühühühü.. alçak ayşe n'olacak!!
allahtan cuma gecesi langusta olmasa da taze kalamar-börülce-balık olayında olacağım:))
ohh yarasın..

Adsız dedi ki...

şimdi ayşe ben bu langustayı yerken kazandığım kaloriyi temizlerken harcıyormuşsum gibi geliyor o sebeble severim kendisini,
çeşmeye bir daha gittiğinde bir de ferdi babayı sor. orada ferdiye ahtapoutun o üstündeki halka halka duyargaçlarını tavada yapıyomuşsunuz iz soslu moslu ondan istiyorum ben diye söyle onlar anlar orada da mezeler acayip acayip yıllardır her gittiğimde bambaşka şeylerle karşılaştım hepside birbirinden güzeldi.
sen allah bilir sakızlı dondurma yemeye rumeli pastanesi gitmişsindir.
öyle ise iyi yapmışsındır.afiyet olsundur.
şimal

sevgilikeNdim dedi ki...

Hımm nefis görünüyor, çokk canım çekti ya.

Adsız dedi ki...

Ben de print outlarla çıkarım tatile. Önceden araştırıp notlar alırım.Restoran listeleri vardır.
Şimdi yeni bir tatile hazırlanıyoruz biz de listeler yapılıyor yaşasın !!
Keyfini çıkar tatilin!!

Bulsara dedi ki...

Düna akşam rakı+balık yaparken saz arkadaşları (Deniz börülcesi, Kalamar, Midye dolma vb.) de yanımızdaydı. Denzi ürünleri olmadan aslaaa... :D

daphnevega dedi ki...

mr.tgm,
Çok teşekkür ederim efendim. Aklımızda bulunacak :)

şafak,
sen onu bunu bırak; hüseyin'i 6-2 yendim bugün tavlada.

aqua,
siz deniz kenarında yaşayanlar aslında hayatın en büyük lükslerine sahipsiniz! :)

dodo,
mr.tgm ankara'dan gitmiştir diye düşünüyorum ben şahsen öyledir di mi??

dilayra,
:))sana da yarasın dilaracım. Hayatın gerçek tadı coca-cola değil, elbette bu!:)

şimal,
hahaha! kesinlikle! yemesi yorucu ama değiyor. ah bu ferdi baba bizim seçenekler arasındaydı biliyormusun? ferdi miydi fethi miydi öyle bişey.. çok merak ettim tarif ettiğin şeyi; mutlaka deneyeceğim bir dahaki sefere.

canan,
darısı başına yakın zamanda!:)

zeya,
benden bi tane daha! iyi tatiller sana da!!

bulsara,
yarasın, afiyet olsun :)

kumralada dedi ki...

denizden babam çıksa yermiyim,yerim!!htapot,kalamar,midye,...bilimum bütün canlılar...deniz börülcesine olan sempatimde adından olsa gerek:)tabi lezzetini hafife almıyorum hiç...
resimlerde öyle güzel görünüyo ki...
e bide çeşmeye gidipte likörü sakızlısından içmemek ayıp olurdu dimi ama:)

Mr.TGM dedi ki...

Erdalın yeri Denizli-Antalya yolu üzerinde..Denizli çıkışına yakın, yolun solunda kalıyor..

$afak dedi ki...

rss'ine abone oldum. vatana millete hyrlı ola! :)

daphnevega dedi ki...

kumralada,
aynen öyle! aslında deniz borulcesi de bir tip yosun sayılabilir :)biz bu sakızı başka nerelerden bulabiliriz acaba??

mr.tgm,
çok teşekkürler. bir de bar keşfetmişsiniz.keyif yerinde görünüyor tgm bey! :)

şafak,
ben şu rss olayını anlayamadım bi turlu. hayırlı olsun peki. zeki müren de bizi görecek mi?

Adsız dedi ki...

daha once alacatıya hic gitmedim daha once denemıs olasılıgına ragmen yazım; bir arkadasım lavanta cafe den bahsetti turk fransız italyan karısımı bir mutfagı varmıs denedin mi? iimiş yani...
nube...

Esterhazy dedi ki...

susmani reca ediorum ayse! ciddi manada sinir bozuyor, insanin sinirlerini tel tel ayaga kaldiriyorsun! valla gozum nazarim deger, bi si olur, basina saksi duser falan ben anlamam! valla artik blogunu acmaya korkuyorum yaaaaaa...aaa git ankara'ya don evine, ise gir hatta. sabah 9 aksam 8 calis, ofla pufla. olmuyor booole, alacatilar, baliklar, ahtapotlar, onlar bunlar ruyama giricek artik :)

$afak dedi ki...

18'inde gel. öğretirim sana ben..:)

daphnevega dedi ki...

nube,
ben de çok iyi araştırdım sanıyordum yahu, meğer daha neler varmış. bilmiyorum lavanta cafe'yi, bir dahaki sefere artık..

esterhazy,
:)) son demlerim bunlar. şimdi ben sonbaharda oflamaya puflamaya başlayınca, sen de isveçlerden şöyle geziyorum böyle eğleniyorum diye yazıcaksın ama.. bak söz o zaman da ben kızmıcam :))

şafak,
Hahah hadi bakalım :)

Aslı Cin dedi ki...

Ayşeee, öldüm ben bittim ben, sakız likörüyle son nefesimi verdim ben.

Valla sana çocuk gibi küstüm ben.

Anlatılmazdı bunlar :(((

Gel bak benim bloga Alaçatı'da bir ev buldum bakalım beğenecek misin ;)))

tooruinagaki dedi ki...

きれいな写真ですね

kumralada dedi ki...

başka yerden bulunamıyo canım..ben çeşmeden getirtiyorum hep!

Adsız dedi ki...

coook guzel yazmısssın daa sunun bilinmesi gerekli...Türkiyenin ilk ıstakoz lokantası 40 senelik olan LANGUSTA RESTORANdır..diğerleri taklitleridir.en iyisini yiyecekseniz buraya gitmelisiniz...0232-7221008 sahibi tuğrul erol

Adsız dedi ki...

Langusta restaurant her yıl çeşme/alaçatı rutinimizde yeralır.Orijinalidir.diğerleri taklittir.
alaçatı da balık yemek için dalyana gitmeye gerek yok,balıkçı fahri denemeye deger.

Adsız dedi ki...

Evet gidin o 40 senelik Languste restoranta'da bir güzel zehirlenin. Sorun bakalim restorant sahibi Tugrul bey'e 10 austos 2010'da lokantasinda ki pislikten dolayi zehirlenip hastaneye düsen Istanbul'lularin kacirdiklari ucak biletlerini odemis mi acaba.