26 Ekim 2007

girişimci ruhum var, param da var, biri bana akıl versin diyenler için öneriler

Akıl vermek kadar sevdiğim pek az şey var dünyada. Kelin merhemi olsa kendine sürermiş, doğru, olsa da sürsek. Akıllanmam gereken milyon tane kadar konu var. Bugün çok kötü bir haber aldım, işyerinde 2 saat fazla mesai yaptım, bütün gün kafamı kaldırmadım ve şu an geleceğe umutla bakmak için elimdeki bir kaç nadide parçaya tutunmaya çalışıyorum. Kafamın işten güçten sıyrılıp da, özgürce salınabildiği sınırlı zaman genelde sabah arabada işe giderken geçirdiğim dakikalar. Henüz bugünün ne menem bir gün olduğunu bilmediğim dakikalarda aklıma "hemen yapılsa garantili şekilde başarıya ulaşacak" fikirler geldi. Zaten arada gelir gider, herkes ara sıra "ulan şu mağazayı şuraya bi açsalar acayip tutar" diye düşünür ama bana 3-5 tane ardı ardına gelince acaba bu yukarılardan bir yerlerden "Kafanı çalıştırrrr, köle olmaaaa!" imalı bir mesaj mıdır diye de düşünmeden edemedim. Bugünlerde kafamı kimin yönettiğinden benim haberim yok. Bilen beri gelsin. Fikirlerimi buraya yazıyorum. Belki bir gün param olur, cesaretim olur filan yaparım. Benden önce biri yaparsa da başarılı olursa da bakın ben demiştim derim en azından.




* House Cafe Ankara şubesi. Hala neden bekliyorlar?


* Women's Secret (victoria değil women women) Ankara şubesi. (Vardı bir zamanlar, neden kapandı?)

* Promod Türkiye şubesi.


* Motivi Türkiye şubesi.


* Aperativo cafe-bar.

(Aperativo kavramını açalım. İtalya'da genelde kuzey bölgelerde yaygın bir olay. Barlarda akşam yemeğinden önce açık büfe atıştırmalıklar diziliyor her yere. Çeşit çeşit cipsler, minik sandviçler, tatlılar. Yemek öncesi bir spritz ya da martini ya da ne bileyim siz ne seviyorsanız onu yudumlarken bir yandan atıştırıyorsunuz. Sadece içkinizi ödüyorsunuz. Şimdi şöyle bir şey olabilir. Olabilir değil, olur. Ben bunu Ankara'da açarsam, herkes gelip bir kola veya bira içip bütün atıştırmalıkları yer. Aperativo cafesi olmaz, salak Ayşe'nin cafesi oluverir orası. Belki de fiyatı yüksek tutarak istenilen başarılabilir. Herkes 1 saat kadar vakit geçirip, yemek yemeğe başka yere gider. İş çıkışları için ideal.)


* Illy café.


Henüz icat edilmemiş olanlar:



* Kaş boyama kiti. (Buna bir tek ben mi ihtiyaç duyuyorum?)


* Yatarken kitap okuma aleti.


* Otomatik oje sürme makinası.

(Şimdi o kadar bilim ilerledi filan diyorlar, herhalde dandik bir sensör bile eti ve tırnağı birbirinden ayırmayı başarabilir. Aklıma şöyle manikürcülerin sterilize işlemleri için kullandığı ekmek kutusuna benzer şeyler geliyor. İstediğiniz ojenin rengini belirliyorsunuz. Elinizi ekmek makinasının içine sokuyorsunuz. O böyle mavi bir uzaylı ışığı gönderip sadece tırnaklarınıza ojeyi sürüyor. Hatta olmuşken tam olsun. Bir de içindeki fan yardımıyla ojeyi kurutuyor. Siz satın almaz mısınız? Ben yüzde bin alırım.)


* Öten yapışkan. Telefonumuz kaybolunca nerede olduğunu bulmak için çaldırıyoruz ya, işte bunun yapışkanlı versiyonu. En çok kaybettiğiniz şeylerin üzerine küçücük bir yapışkan ve onu öttürmek için bir cihaz, tomogochi gibi mesela :) Anahtarlarınızın, güneş gözlüğünüzün, cüzdanınızın filan üstüne yapıştırın, hayatınız kolaylaşsın!



İşte budur. Size kaç tane öneri. Aysesworld'den okurlara sınırsız hizmet. Ben galiba yavaştan kafayı sıyırmaya başladım sevgili okuyucular. Cuma akşamı bana iyi gelecek. Dile kolay, 5 aylık turne bitiyor.



=}}}}}0{{{{{=


Hayat:

7:45'te çalan saat. Kalk yüzünü yıka, dişini fırçala. Kıyafet beğen, beğenme, beğen, beğenme, bi daha beğen. Bi kere de şu işi akşamdan yap be Ayşe. Makyaj, parfüm, takı, toka. Kahvaltı, bir daha diş fırçalama. (evet yemekten önce fırçalamazsam yemeklerin tadını alamıyormuşum gibi geliyor, ruhsal bir aksaklık olsa gerek, sabahları 2 kere diş fırçalıyorum) 8:40'ta evden çık. 20 dakika yol. Ofis, çay, gazete. Çalış çalış çalış çalış çalış. Sigara. Çalış çalış çalış çalış. Yemeğe git, gel. Çalış çalış çalış. Hadi iyi akşamlaaar, yarın görüşürüüüüz. Ayarlanmışsa akşam buluşması. Şarap, yemek, kakarakiriri. Eve gel. Duş al. Yat, kitap oku. 24:00 gümmm.


Sanırım hayatım artık böyle. Hep böyle mi olacak? Daha 25 yaşındayım ya ben.




çok önemli p.s: Şu an farkettim ki ben saçlarımı sadece duştan sonra tarıyorum. Bir daha duş alana kadar da taramıyorum.

23 yorum:

Tugc dedi ki...

Saç konusunda daha vahimleri de var...Şekil A, şema 4, figür 7. Ben sadece haftada bir kez, o da her gün aldığım duşlardan bir tanesinden önce tarıyorum...Düğüm olmadan 10 gün kadar dayanabiliyorlar. Sonra düğüm olunca ben yine tarıyorum :)

Öten yapışkan harika bir fikir bence. Oje de..Ben kendine ojeyi bir türlü düzgün süremeyen bir insanım. İşin kötü yanı koyu renk oje sevmem.

Aperativo tam benlik bir şey..Keşke olsa..

Benim gündelik hayatım da yeterince sıkıcı. Hem öyle böyle değil..Gündelik hayatın dışında yaşadıklarımı da, Inarritu'ya anlatsam, ödüllü filmimiz olur...Öyle yanii...Öpücükler.

Adsız dedi ki...

Ah be Ayşem ya bu kadar olur. Genelde Ömi ile konuşuruz sonrada bak demedim mi ben sana derim.

Öncelikle Biz Kimmiyiz sayfamda var belki okudun tekstil sektörünün içinde yıllarca bulundum.

Motivi gayet güzel giderken mal çekmede sorun yaşandı kurtarmadı yani aynı şey bir dönem Stefanel için de geçerliydi ama hallettiler onu.

Women's Secret İstanbul'da bir açıldı bir kapandı el değiştirmiş çok uygun satıyorlardı sanırım ondan belki açılır kim bilir?

Gelelim benim de aklıma gelen sonra ana demiştim ama ama ya ulen bir sermaye olsa dediğim 1 2 dip nota.

20 yaşındayken ben reşit olduk ee 2 yaşda attı mağaza açıcam diye fantezik yapmıştım yıllarca. Cafe Shop yani adından da anlaşılacağı üzere, ojeni de al bluzda dene yemeğini de ye...

Dannn bir baktım ki Bahariye'de açılmış. Hala da açık ancak havalandırma sorunu nedeni ile Cafe Shop oldu Cafe Shop sadece isimde kaldı canım. Ancık incik boncuk satıyor tabii.


Seneler geçti Avusturalya'ya gezmeye gittiğimizde Moğol Restaurantları gördüm. Dedim kesin bu iş tutar. Caddede Bağdat Caddesinde.

Sene 2006 http://www.gomongo.com.tr/ açıldı ve caddede!

Açık büfe sebze et su ürünleri kasene sınırlı sınırsız alıyorsun dolduruyorsun ve pişirmeye veriyorsun hepsi bu.

Nasıl para kırıyorlar bilemezsin.

Ah be bir sermayem olsaydı.

Son fikirde yapan ben değilim ama fikir anası benim en azından adım emeğim var.

O da 5 sene TEB'de çalışınca malum banka her yer kısıtlı web olayı yani giriş yasak.

İşi bırakınca bu blog camiasına daldım. Ve ismini veremeyeceğim bir bankaya 3000 küsür kişilik personeline sadece banka içinde açık BLOG YAPTIK.

Bu sayede personelin mail forwardlama webde gezme sevdası aza indirgendi ve isteyen arabasını eşyasını satbiliyor ekstra dil dersi verebiliyor.

Şimdi sırada 2 büyük bankaya da bu fikri satıcaz.

Ee o kadar isim anasıyız umarım beni de görürler be ayşe'cim artık :)

Sana kaş boyama kitinin var olduğunu söylemek isterim hatat Londra'da kuzenim senelerdir kullanıyor.

Anneme maili vs varsa sorarım çünkü 10 senedir TR ye gelmedi sağolsun.

Not: Tabak önündeki saçlar seninse duştan duşa taramakta bu kadar sağlıklı ise bende öyle yapayım be kuzum.

Neyse çenem düştü sıkılmadan okumuşsundur umarım.

Yaratıcılığımız hayat geçmesin varsın olsun. Mühim olan fikirlerin gelmesi be kuzum.

Muck

Adsız dedi ki...

Makyajdan sonra dis fircalamak zor gorundu. Bir de gece dus alip yatinca sabah saclarin cok karmasik olmaz mi? Bu arada benim esim de dislerini sabah iki kere fircaliyor.

k.i.s.d. dedi ki...

Rutin rutin hep rutin... Bak sen rutini kıranlardansın aslında, buraya yazıyorsun:)

Soru:Ne zamana kadar böyle gidecek?
Yanıt: İstifa edene ve eğlenceli başka bir iş bulana kadar...

Sanem dedi ki...

Sac taramada ayni durumdayim, dusdan dusa, yoksa kuru kuruya taramamali diye dusunuyorum zaten ;)

Adsız dedi ki...

Slm Ayşe, senden ve benden beterleri var. Söyleyeceklerimi yanlış anlama lütfen. Bazen ben de senin gibi bunalıyorum. İş iş nereye kadar. Düşünsene yeni yasaya göre emekli olup, kendine vakit ayırma yaşı bayanlara 56. Ne güzel bir yaş. Birde tabii emekli maaşınla istediklerini yapabilecek misin? Benim çalışma programımı anlatayım bir de sana, hani beterin beteri var şeklinde. Sabah 8:30 ofise giriş,çalış, çalış,çalış, öğle yemeği ( o ne?) masanda bilgisayarına ve telefonlarına dökmeden tostunu ye,çayını iç, çalış,çalış,çalış, akşam yemeği yeme ya da tostunu ye,çalış,çalış,çalış, saat 22:00 bilgisayarını çantana yerleştir,eve taşı, çalış,çalış, bilgisayarına sarılarak uyu bir de ofis deki uyuzbeylerle uğraş (aslinin deyimi çok sevdim). Bu tempoda 3 yıl haftanın neredeyse 7 günü çalıştım ve ben patlamaya vakit bulamadan görevi üstümden alıp başka görev verdiler ama en azından şimdi 18: 00 gibi işden çıkabiliyorum, istisnalar kaideyi bozmaz, mesaiye kaldığım günleri ve evde çalıştıklarımı saymıyorum. Bunaldığımda tek düşündüğüm ya evli olsaydım bir de çocuğum olsaydı oluyordu. Eve vakit ayır, yemek yap, temizlik yap, ütü yap, eşinle ve çocuğunla vakit geçir ve kendine zaman ayır. Düşünebiliyor musun? Ben düşünemiyorum açıkçası. Sabah sabah bayağı karartıcı ve uzun oldu kusura bakma. Bir dokun bin ah işit yani benden. Dilerim bir gün bizim de çok paramız olur, bunları dert etmeden senin fikirlerini uygular, kendimize zaman ayırır ve mutlu oluruz. Kendine dikkat et. Sevgiler Defne

Adsız dedi ki...

Bu iyi günlerin Ayşecim,evlendikten sonra işten çıkınca koşarak markete gidip alışveriş yapma, eve gelip yemek hazırlama mutfağı toplama evi toplama çamaşır bulaşık ütü de ekleniyor. Sonra da bayılarak uyuma:(( Benim henüz çocuğum yok ama olunca işleri nasıl yetiştiricem hiç bir fikrim yok. Şebnem

Adsız dedi ki...

Ayşe ciğim yok kafayı sıyırmamışsın sen. Sadece birilerinin emri altında çalışmaktan hiç haz etmeyen özgür ruhlu her insan gibi fikir üretmeye çalışmışsın. Öten yapışkan fikri güzel gerçekten. Oje düşkünleri içinde oje makinesi. DÜşünsene bir davete gitmeden önce oje sürmek kabus. 1-2 saat önceden sürüceksin, hatalı olursa çıkarıp yenisini süreceksin, kurutacaksın ohooooo!!! EN güzeli sok parmağını makineye tamam. TOplam 5 dk. yı aşmıycak ama :) Öpüyorum...Sevgiler...

aqua / ~~denizbahcesi~~ dedi ki...

foto cok guzel ıst.da mı cektın?

Adsız dedi ki...

Ankamall MAC, Soft Charcoal/Maple Brow Shade Duo (sacinin siyah oldugunu varsayarak)...

HMF dedi ki...

yaaa Ankaraya geldim ben, ne cok isterdim gorusebilmeyi..:)

hedonistt dedi ki...

woman secret ın kapanma sebebini ben de çözebilmiş değilim,harikaydıııı!oje sürme makinası temel reisin bi çizgifilmin de vardı,safinaz kullanıyordu :)) ve bir şeyleri bulmak için çaldırmak,benim rutin olarak anahtarımı ve kumandayı çaldırasım geliyor,bu da jenifer aniston ve ben siller ın bi filminde vardı :)) hayaller...

ikinehir dedi ki...

selam,
ayşe yatarken kitap okuma aleti demişsin ya, öyle bi alet var! ben almadım kullanmadım ama, istanbulda pandora'da satıyolar.. söyleyeyim dedim :)

Öykücü dedi ki...

Ayşe,

Hepimizin hayatı böyle geçiyor.Kendi kafeni açsan durum daha farklı olmayacak.O zaman ödenmesi gereken çekler, günü gelen senetler gibi düşünmen gereken başka problemler de olacak.

Personelle uğraşmak da cabası.Olmayacak bir zamanda izne çıkmak isteyenler,çalan çırpanlar vs.

Şimdi en azından yıllık iznin var o zaman izne çıkmak için hep bir şeyleri bekleyeceksin.Aklın hep işinde olacak izindeyken de.

Hayat bu.İşe ilk başladğında "hayatım hep böyle mi geçecek" stresi oluyor sonrasında "çok şükür işm var"a dönüşüyor bu his.

Oje makinası fikrine bayıldım.

Sevgiler.

jelatin dedi ki...

Ayy cidden çok sıkıcı!

La Madame Chapeau dedi ki...

Ben de sabah kalkar kalkmaz herkes diş fırçalar kahvaltıdan önce diye düşünürdüm :D

Çünkü ben de aynen öyle, diş fırçalamadan kahvaltı yapamam... Aslaaaaa :D

daphnevega dedi ki...

tugce,
ben de süremiyorum oje. sürüp kuruduktan sonra banyoda kenarlarını kazıyorum :)Banyodan banyoya saç taramana bayıldım, saçların hep süper görünüyor demek ki en iyisini yapıyorsun:))

eda,
go mongo'yu duydum ama gidemedim henüz. Kaş boyama kitinden ben de istiyorum!

mz,
saçlarımı kurutup yatıyorum, kurutmazsam iğrenç oluyorlar. ruj sürmediğim için makyajdan sonra iş fırçalamak sorun olmuyor!:)

kisd,
evet iyi ki blog var ve iyi ki pazartesi tatil!

sanem,
di mi yani boşu boşuna. şahsi enerji tasarrufu.

defne,
!!! o nasıl bir düzen defne? İyi ki hafiflemiş biraz iş yükün, sağlık bile bozar bu düzen.

şebnem,
işe güce yardım eden bir koca ile belki mümkün olur??? çok mu polyannayım?

lezzet aşkı,
bu yapışkan fikri tuttu gibi, ben bununla ilgilenicem, valla.

aqua,
evet, hepsi istanbul.

ipq,
seni mac danışmanı ilan ediyorum ve alnından öpüyorum, bunu alacağım.

hmf,
Hala burda mısın? keşke önceden haber verseydin :(

hedonist,
e benim bulduğumu sandığım her şey önceden bulunmuş desene!

iki nehir,
gitgide sinirim bozuluyorrr! her şeyi akıl etmişler mi yani?

öykücü,
doğru söylüyorsun. ama ne olacak böyle yine de? daha bir kaç sene böyle olacağı kesin ama daha sonrası için bir kurtuluş planı bulundurmak lazım sanki hali hazırda.

jelatin,
sıkıcı ayol tabi.

bal,
haha! ben de sonradan farkettim :)

dilek79 dedi ki...

sevgili ayşe daha iki ay oldu sen işe başlayalı yıllardır bu döngüde yaşayanlar ne yapsın? bak beni bunalıma soktun iyice. :)

zeya dedi ki...

Aperitivo Bar açma fikri hatta İtalyan tipi bar yani hem kahvaltı edilecek hem içki içilecek cafe açma fikri yıllardır var ben de. Hatta beğendiklerimin resimlerini falan da çekiyorum uygularsak diye.
Girişimci ruh lazım bunun için sanırım ben de o yok. Belki sen d evardır. Aperitivolarımızı almaya Ankara'ya geliriz. Happy Hour'da yaparsın :):):)

Adsız dedi ki...

Canım Filiz ablama mail attım aralıkda türkiyeye gelecek Londrada bulursa alacak söz sana yollayacağım

sevgiler

Sade Olsun dedi ki...

Okuması bile eğlenceli :)
Yaşaması da aynen okunduğu gibi eğlenceli hale getirilebilir bence...

bora baysal dedi ki...

Birde şöyle bir şey var. 7:00 da kalk yüzünü yıka birşeyler ye.giyin (erkeğim ya problem yok, alt tarafı işe gidiyorum), 08:00 evden çık. 15 dakika yol. çalış, çalış, no smoke, yemeğe git, gel, çalış çalış çalış, saat 18:00 hadi iyi akşamlar. 25 dakika yol (akşam trafiği) hoooppppp evdesin ve planın yok. saat 18:30 :))))) daha 27 yaşındayım hep böyle mi olacak? ne zamana kadar böyle gidecek :((( ne diyim haline şükret bence :(((

Adsız dedi ki...

oje makinası fikrini biz de düşündük(4arkadaş).burda da görünce dikkatimi çekti,çok şaşırdım.dördümüz de endüstri mühendisliğinde okuyoruz(aynı sınıftayız).şu an projeyi gerçekleştimeye çalışıyoruz.ders içindi aslında bu proje ama inş ilerde finansal destek buluruz da hayata geçiririz.(müşterilerimizin şimdiden olduğunu bilmek çok güzel:))