7 Aralık 2009

unla sütü karıştırdım önce

Simit benim yemediğim birkaç şeyden biri. Aslında simidin kendisine bir lafım yok ama üzerinde susam olmasıyla problemim var. Susamdan nefret ediyorum. Azıcığına bile tahammülüm yokken üzeri görünmeyecek kadar susamla kaplı bir şeyi yemem de mümkün olmuyor. Defalarca simitlerin üzerinden bıçakla susam kazıdığımı bilirim. Neyse ki artık buna gerek yok! Çünkü bu haftasonu babam sayesinde fotoğrafta görünen harika simitle tanıştım! Üzerinde çeşitli tahıllar ve ay çekirdeği var. Susam ise çok çok az. Olanlar da beyaz susam; koyu renklilerden hiç yok! Biliyordum! Dünyada simidin susamlı olmasının farz olmadığını düşünen birilerinin daha olduğunu biliyordum! Çandarlı beyaz peyniri, Atina'dan getirdiğim dilimli gouda ve domates-fesleğenle beraber bu simit, benim ideal kahvaltım oldu. Yıllar sonra üzerinde uğraşmadan bir simidin keyfine varabildim!
*
*
*
*
*
Bir de armutlu kek yaptım. Kek konusunda çok tecrübesizim. Yapılması en basit şeylerden biri olduğunu biliyorum ama bizim evde hiçbir zaman kek kültürü olmadığı için alışkın değilim, kek çeşitlerini de bilmem. Ama nedense bu aralar kafayı keklere taktım. Yeni aldığım kek kalıplarını da denemek için haftasonu armutlu kek yapmaya giriştim. Kek yapmak gerçekten çok kolay. Fazla malzeme kullanma gereği yok. Genelde evde bulunan malzemelerle yapılıyor ve en fazla 1 saat içinde hazır oluyor. Kekle ilgili olası tek problemin "kabarmaması" olduğunu düşünüyordum. Bir işim de beklendiği gibi gitsin, ya da ne biliyim en azından tahmin edilen problemlerle karşılaşayım değil mi? Benim kek beklenenin aksine kabardı da kabardı. Ama iyi şekilde değil. Sonuç olarak da böyle çatladı.. Neyse ki ben sonradan üzerine glazür ve pudra şekeri ile daha adam akıllı bir görüntü verdim ve artan kek harcı ile de küçük kalp şekilli kalıplarımda daha şirin ve çatlamayan kekler elde ettim ama asıl kek beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Denettiklerim tadını çok beğendi. Ben de böyle düşündüm. Özellikle armutla ceviz birbirleriyle çok harika uyum sağlıyormuş.. Bir sonraki sefer neyi değiştirip daha güzel şekilli bir kek elde edebilirim bilmiyorum. Fırın ayarlarına mı yeterince hakim değilim? Keki alt kısımda ve fırın ayarında daha uzun pişirmek orta kısımda turbo ayarda pişirmekten daha iyi bir fikir olurdu galiba, değil mi? Öğreniyorum, öğreniyorum.

*

Evdeki internette bir problem var. Çok yavaşladı. Eskiden internet böyle yavaşken nasıl dayanıyormuşuz? Bir de galiba dünyada Farmville oynamayan tek kişi benim.
*
*
*

Atina yazısını yazamadığımın farkındayım. Ama şunu söylemeden duramayacağım; Atina'da sonunda Cadbury Flake buldum ve yıllardır süren özlem sona erdi. Şu an masamın üzerinde koskoca bir paket Flake var. Ama ben ona kıyamadığım için mini Milkyway'leri yiyorum. Eğer böyle davranmaya devam edersem, ben yiyemeden Flake'ler bozulduğunda kafayı yiyebilirim. O yüzden son kullanma tarihini masamın üzerine post-it'e yazmayı düşünüyorum. Kafayı şimdiden yemiş de olabilirim tabi, bu da bir ihtimal.
*
Cümlelere "ama" ile başlamayı ne de çok seviyorum bugün.

19 yorum:

Adsız dedi ki...

baban simiti nereden almıs?

çınar dedi ki...

simit güzelmiş. armutlu kek olayına birde ben gireyim bakalım

Leylak Dalı dedi ki...

Yıllardır kek yaparım hiç kabarma sorunu yaşamamıştım. Ne zamanki fırınım değişti, turbo açık pişirmeye başladım benim kekler su koydu. Sonradan keşfedip turboyu kapattım düzeldi. Çok uzman değilim ama ısıtılmamış fırın, 170 derece ve turbosuz en iyi sonuç alınabiliyor. Çatlasa da görüntü güzel bence, hele simit süper. elinize sağlık...

Oz dedi ki...

Susam sevmeyen ve yiyemeyen bir tek ben varım sanırken postunla karşılaştım:) Dediğin gibi azıcık olmasına bile tahamülüm yok! Sevgiler....

HaNdE... dedi ki...

kahvaltıya bayıldım!!! Ekranı yiyesim geldi! :)

Adsız dedi ki...

kekleri yoğurtla yapmayı dene çok daha güzel oluyor sütle yapılandan.biz hep turbo fırında pişiriyoruz orta bölümde 170 derecede.

Adsız dedi ki...

kekleri yoğurtla yapmayı dene çok daha güzel oluyor sütle yapılandan.biz hep turbo fırında pişiriyoruz orta bölümde 170 derecede.

BahaR dedi ki...

farmville ben de oynamıyorum.ama cafem var.cafe world'ü şiddetle tavsiye ederim!

$afak dedi ki...

Simit çok meşhurdu ya sen yeni mi gördünnn? :)

senem dedi ki...

merhabalar, safranbolu'nun simitleri susamsızdır, tam sizlik,ben bursadayım,orada yaşasaydım size kargo yapar gönderirdim.ankara'ya da daha yakın yolunuz düşerse mutlaka alın derim.sevgiler

JTB (JourneyToBlue) dedi ki...

farmville bende oynamıyorum..

simit hakkaten başarılı, fotoğrafı ilk gördüğümde sen yaptın sandım.. bence yaparsın wallaha (gaza getirmece:) nereden alınma ayşecim?

sema dedi ki...

merhaba ayşe
kek sevmeyenlerden ama kafayı evlendikten sonra keke takıp her türlüsünü pişiren kendi ucundan kırıp tadına bakan sonra da geri kalanı iş yerinde dağıtan biri olarak(çok uzun oldu ya)armutlu keki denemeye karar verdim :))
dün julie&julia diye mükemmel bir film izledim ve inan ki izlerken
ayşeye bu filmi tavsiye etmem gererk diye düşündüm tabii izlemediysen meryl streep harika ve harika ötesi yemek yemek ve yemek yapma tutkusu eminim beğeneceğin bir film
SEMA
sema

sema dedi ki...

merhaba ayşe
kek sevmeyenlerden ama kafayı evlendikten sonra keke takıp her türlüsünü pişiren kendi ucundan kırıp tadına bakan sonra da geri kalanı iş yerinde dağıtan biri olarak(çok uzun oldu ya)armutlu keki denemeye karar verdim :))
dün julie&julia diye mükemmel bir film izledim ve inan ki izlerken
ayşeye bu filmi tavsiye etmem gererk diye düşündüm tabii izlemediysen meryl streep harika ve harika ötesi yemek yemek ve yemek yapma tutkusu eminim beğeneceğin bir film
SEMA
sema

Abuk Kraker dedi ki...

Yalnız değilsin Ayşe bende Farmville oynamıyorum :)

$afak dedi ki...

Ben de f.ville oynamıyorum. Hatta insanların çiftçilik sevdası hakkında küçük dilimi yutmuş durumdayım. Bugün müdürle konuşuyodum işte, sen beni dinlemiosun dedim. 1 sn şu ürünleri topluyum hemen bakıcam sana dedi!

Ben ona dert anlatırken inek sağıyomuş yok artık! :)

enne dedi ki...

Acaba keke fazla un koymuş olabilir misin? Çatlaması bu nedenle olabilir sanki? Farmwille oynamayanlardanım ben de. Ben aslında hiç bir bilgisayar oyununu oynamam. Çok eskiden Arkanoid diye bişi vardı, altta bir çubuk olurdu, toplar üzerine düşerken onları yakalardık. İşte onu severdim, bir de helikopterli bir oyun vardı, nehir boyunca uçardı hani, işte ben o oyunlarda kalmışım sanırım:) Simit harika görünüyor, burada da kepekli unla yapılanı var, hafta sonları kahvaltıda eşlik ediyor bize kendileri bir süre:)

tuguna dedi ki...

Su an firinimda portakalli-havuclu-damla cikolatali bir kek piserken bu yazini okumak hos oldu:) Bence de unu fazla oldugundan catlamis olabilir. Ben hep onceden isitilmis 175 derece firinin orta rafinda(raf mi orasi?) , turbosuz pisiriyorum.

Sen kurabiye insanisin sanirim, ben de tam tersi kurabiye pisirirken sorun yasiyorum.

Adsız dedi ki...

NEDEN OYNAMIYORSUN AYŞE HERKESİN YAPTIĞI ŞEYLERİ YAPMAMAYA YEMİN Mİ ETTİN
GAYET GÜZEL BİR OYUN

Adsız dedi ki...

çocukluğumda babam getirdiğinde mutluluktan havaya uçtuğum, bu yaz free shopta bu mu acaba diyerek aldığım ama yalayıp yutarken adını almayı unuttuğum çikolatanın adını öğrendiğim için çok mutlu oldummm :)