31 Ağustos 2010

Bambam geldiiii!

Bambam'la tanışın! Ailemizin yeni neşesi, hayatımda gördüğüm en minik kedi yavrusu, Çandarlı sokak kedisi eşrafından bir sarman, artık Bambam!

Patlak gözlü, çirkin bir şey. Şu an beni annesi sanıyor. Bulduğu her şeyi emmeye çalışan hiperaktif Bambam yüzünden meme sanılan zavallı el ve ayak parmaklarım sürekli saldırıya kurban gidiyor. İki gecedir yanyana uyuyoruz minikle, yalnız bırakmaya kıyamıyorum, öyle şirin :)


Kendisiyle kelimenin tam anlamıyla yollarımız kesişti. Annem bir gün eve gelip "Çandarlı'nın içindeki caminin yanında bir kedi doğurmuş, iki tane minicik yavrusu var, onlardan birini alsak mı?" dedi. Tabi daha sonra "Ay bi görsen, böyle yumuk bişey miniminnacık, kemikleri sayılıyor nasıl zayıf vs vs vs" diye devam etti. Biz heveslendikçe babam, "Yahu gidin işinize" dediyse de, bizim evde annemin kafaya bir şey koyması durumunda tüm karşı savunmaların kifayetsiz ve gereksiz olduğu malumdur. Zaten hayatı boyunca kedi beslemiş biridir annem, iyi bile dayandı şunca zaman. Maksi'den sonra başka bir evcil hayvan edinmek istemedik biz. Sanki onun anısına ihanet etmişiz gibi olacak gibi geliyordu hepimize nedense. Yeri, boşluğu doldurulmuş gibi.. Bu doğru bir düşünce değildi ama hazır değildik galiba. Maksi'nin yeri dolmaz ama eve başka bir yumağın girmesinin bununla ilgisi yok ki.. Artık biliyorum.

Bir sabah karar verdik, kalkıp yavruyu alacağız. Çünkü biz almazsak annesi bırakıverecek sokağa; sonra bul bulabilirsen. Köpekler mi yer, diğer kedilerle mi kavga eder, zaten kemikleri sayılıyormuş dayanabilir mi sokaklarda tek başına? Ama annesinden ayırmak için doğru zaman mı nasıl anlayacağız? Ya alıp eve getirince günlerce ağlarsa? Ya annesi çok üzülürse? Ama ya biraz daha büyüsün diye beklerken bir gün gidip de bulamazsak, vicdan azabından ölür müyüz?

Gittik iki sarışın yavruya baktık baktık. Çok korkaklardı; annelerinin yanından ayrılmıyorlardı. Zaten anne kedi yanaşanı bakışlarıyla dövüyordu. "Yok" dedik, "Alamayız. Yazık daha çok minikler. Daha burdayız nasıl olsa, biraz daha büyüsün öyle." Hayatımda gördüğüm en minik yaratıktı, nasıl eline alacaksın o bile muamma zaten. Ayakta durabilmesi bile tuhaf.



Akşam ben arkadaşlarımla Çandarlı'ya indim. Her zamanki gibi bir gecenin sonunda, saat 2 gibi eve dönmek üzere arabaya giderken pat diye karşımıza çıktı Bambam bir ara sokakta. "Sen nasıl geziyorsun bu saatte tek başına, annen nerde?" gibi sorularıma elbette kediden bir cevap gelmedi ama Çandarlı sakinlerinden biri, bir diğer sarı yavruyla birlikte şaşkın şaşkın gezdiklerini, etrafta anne filan olmadığını, almayı düşünüyorsam çok büyük iyilik yapmış olacağımı belirtti. Sabah almaya kalkıştığımız yavru gecenin köründe pat diye karşıma çıktı.
İçim el vermedi. Caminin yanına gittik. Annesini bulduk. Koyduk yavruyu yanına. Bakıştılar biraz koklaştılar, oynadılar. 2 dakika kadar sürdü bu. Sonra minik tın tın bizim peşimizden, anne kedi kendi yoluna. Defalarca denedik. Mertingoyla beraber içimiz rahat, kucağımızda bu minikle beraber saat 3 sularında eve geldik. "Anne bak burda ne var?" dedik. Annem mutluluktan delirdi.


Sonra bomba patladı. Babam ertesi sabah alışveriş için Çandarlı'ya indiğinde, daha önce bakmaya gittiğimiz iki yavrunun hala annelerinin dibinde, caminin yanında yatmakta olduğunu ev halkına iletti. Peki o zaman, şu anda kanapede mutlu mesut kestiren minik kimdi? Gidip kendi gözümle görmüş olmasam, diğer yavrularla böyle tıpatıp olmasına inanamazdım Bambam'ın. İki olasılık var. Ya o yavruların bir de kardeşi vardı ve aslında 2 değil daha çok yavrulardı ya da bizim Bambam, biz neredeyse başka bir yavru edinecekken şansımıza, belki de kendi şansına, gecenin bir yarısı karşımıza çıkmış ve eve gelen yavru olmuştu. Bunun cevabını bilemiyoruz ama Bambam artık bizim.


Tam olarak bilemiyoruz ama bir aylık olduğu söyleniyor. Eve geldiği ilk gün biraz çekingendi. Henüz ikinci günü bitirdik, şimdi oldu "deli Bambam". Sürekli hoplama zıplama, ayak ve el parmağı ısırma-yalama, kurdele peşinde koşturmaca ve miyavlama halinde. Keyfi yerinde görünüyor. Hatta balık yiyerek bizi oldukça şaşırttı. Bambam hep sağlıklı ve mutlu olsun, Maksi'miz gibi uzun ve keyifli bir hayat sürsün!

Şu üstteki fotoğrafı da kendim çektim ama yine de çok gülüyorum. Fotoğraftaki kediyi bulunuz!

15 yorum:

Rumeysa dedi ki...

kanepenin tepesine yumulmuş bir kedi gördüm sanki! :) hem de çookk tatlı..:) kınalı kuzu bu ya..:)

ben kedilerden çok korkardım, aslında tüm hayvanlardan korkarım.. ama bizim de evimize pisican geleli artık ondan ayrılamıyorum..:)

Bambam ve pisican..:) ikisi de sokak kedisi..:) ikisi de aynı yaşlarda gelmişler yuvamıza..:)

çok mutlu olun, mutlu yaşasın kınalı Bambam, öptüm patilerinden..:)

sevgiler..

zoitsa dedi ki...

maaşallah bizim de soke cinsi bir kedimiz var :)sokak kedisi:)

Defne Soysal dedi ki...

Bambam hayatınıza çoktan girmiş siz onu ilk gördüğünüzde. Bir yıl önce benzer şeyler yaşamıştım.Çok da iyi etmişim yanıma almakla.Okumak istersen http://definesoysal.blogspot.com/2010/07/bir-dostun-gidisi.html

emelo dedi ki...

Ayşeee!!!! Bu ne güzel bir kedi böyle, sarmanlara bayılırım ben ama bu bildiğin turuncu. Süper bir kediye benziyor, o bebeklerin oyuncu halleri sonra geçiyor, iyice tadını çıkarın. bir de bol bol kucağınıza alın ki küçüklükten kucakta durmaya alışsın..

Kendisiyle tanışmak için sabırsızlanıyorum!!!!

Kiraz Limanı dedi ki...

çok güzeldir kedi beslemek :)
Güle güle büyütün

Adsız dedi ki...

Yorumları okuyana kadar fotoğrafa bak bak göremedim bambam'ı desem :) Çok güzel bir maymun kedi. Resmen hayatı kurtulmuş sizin gibi hayvan sever aileye (tabirimi caiz gör) kapak atarak :) Mutluluklar dilerim
Sevgiler Fulya

TUĞBA'NIN DÜNYASI dedi ki...

Ben de miniş bir kedi gördüm sanki orda tupturuncu:) çok iyi etmişsin gerçekten de almakla:)o kadar sevimli kii pek de yaramaz bir tipi var zaten gözler kocaman:)bizim kediciğimiz de yakında doğuracak bir sürü miniş kedimiz olacak şimdi bambamı görünce pek bi heveslendim.en güzel zamanları bu fındık kadarki halleri herhalde.nasıl da eğleniyor mutlu oluyorsunuzdur onunla.Bir sürü güzel mutlu gün diliyorum size birlikte. ailenizin yeni üyesi hoşgeldiii yeni dünyasınaa.sevgiler

Unknown dedi ki...

Ama bu nasıl bir miniklik ve bu nasıl bişi!?!? yerim ben onu, kucağımdan hiç indirmem... muhteşem bir şey! Size mutluluklar diliyorum!

Handan dedi ki...

kedi güzel de ben o beyaz kıvrım kıvrım örtüye takıldım nereden alınmıştır tül müdür ince keten midir? nedir? çok güzel

Trofolo dedi ki...

Soytari, tipe bak ya :)

$afak dedi ki...

Çok tatlıymışşş uzun uzun yaşara işalla :)

ayçobanı dedi ki...

Harika bir yavru :)
Cok mutlu olsun sizlerle birlikte...
Harika kedi bakimi ve egitimi kitaplari var ve onlarin sizler icin onemli birer kilavuz olacaklarindan eminim. Bunlardan " think like a cat"i tavsiye edebilirim. Ayrica deneyimli kedi annesi olarak ;) bir cok soruya her zaman acigim :)
Hosgelmissin Bambam, cok miniksin cok!!!

ZencefilliÇörek dedi ki...

gule gule buyutun pek seker masallah :) bizim de 4 aylik bir tekir kizimiz var :)

Unknown dedi ki...

ooof..cok ama cok sirin bu minik!sende cok guzel fotograflamissin:)bende kedi istiyoruuum

Unknown dedi ki...

Oyyy çok şekermiş yaa :) çok da fotojenik ayrıca :)