kelek
Seneler önce uzaylı yiyecekler hakkında bir yazı yazmış ve konuyu belgelerle ortaya koymuştum. (Ben hep çok ciddi işler peşindeyimdir biliyorsunuz, hayatta herkesin bir gayesi var.) Bu da daha önce karşılaşmadığım yavru kavun. Ben evde bunu görüp "Aaa yavru kavun!" diyince ailem daha önce bunun la karşılaşmadığıma çok şaşırdı. Meğer bu uzaylı, dilimizde kendine nadide bir yer edinmiş, günlük diyaloglarımızın bir parçası olan "kelek"miş. Tanışmak bu güne kısmetmiş!
Kelekle oynarken kendimi Güliver gibi hissettim. Böyle şeyleri neden seviyorum bilmiyorum. Marketteyken de sürekli plastik kaplara yerleştirilip üzeri streç filmle kalanmış mini mini patlıcan, havuç ve kabakları sevesim geliyor. İnsanlar bebek seviyor, ben bunları seviyorum, yapı meselesi işte :)
Ayrıca daha önce Aşk-ı Memnu finaline istinaden yazdığım şu yazıda, Matmazel'in dizinin son güleni olması münasebetiyle artık kariyerimi mürebbiye olma yönünde geliştireceğimi bildirmiştim. Bu kadar kolay olmasını beklemiyordum ama hayatımın fırsatı geçen haftalardan bir IK ekinde karşıma çıkmış bulunuyor. Çocuk gelişimi mezunu olmayabilirim ama kendimi bildim bileli evde bir kardeşim var. Ayrıca hemen bu cümlenin üzerine hoş olmayacak olabilir ama evcil hayvan bakma konusunda 20 sene tecrübem var. Zaten markette de küçük sebzelere bayılıyorum. Problem yaratacak tek bir konu bile yok. Matmazel olacağım :)
5 yorum:
kelek, annemin teyzelerinin konya'dan gelirken torba torba getirdiği, pek sevdiğimiz salatıkımsı şeydir. Biz de soymadan yeriz, çok severiz.
Fransızca öğrenmen lazım :))
Kelek soyulmadanda yenir hatta daha lezzetlidir :)
Sevgiler
Nanny'yi de yanlış yazmışlar zaten, boşver, milletvekili midir nedir bunlar - başka aile bulalım sana!
tatillerde memlekete (konyaya) gittigim zaman en cok yedigim seydir kelek. bayilirim! bizde soyulmadan yenir. sen bilmeden dogrusunu yapmissin yani :-). tursusuda yapilir. nefissssssssstir! sevim
Yorum Gönder