16 Eylül 2007

Tranquilla, dai !!!

Ramazan ayı boyunca iftara 1saat kaladan 15 dakika kalana kadarki süre içersinde trafiğe çıkmak insan sağlığı için ciddi tehlikeler barındırıyor. Toplum için bu kadar zararlı bir hale getiriyorsa birini oruç tutmak, ya oruç tutmasın ya da araba kullanmasın. Herkes için daha çok sevap.



Jamie Oliver'a olan aleni hayranlığım bir kademe atladı. Bu sabah tembel tembel televizyon seyrederken, "Jamie's Great Italian Escape" isimli Jamie Oliver İtalya macerasına rastladım ve gözlerim hiç rastalamamış olsam da biliyorum ki fal taşı gibi açıldı. Jamie Oliver, Sicilya ve İtalyan yemeği (ki çoğunluğu deniz ürünü üzerindeydi) biraraya gelince tam bir ziyafet oldu. Jamie Oliver'ın tüm programlarını içeren bir DVD seti istiyorum tabi eğer böyle bir şey varsa. Ben hayatımda böyle şey görmedim. Hiç bir yoga dersinde bu kadar konsantre olmadım.



Blog dünyasını kamuoyu yoklaması yapmak için sık sık kullanır oldum galiba :) İşe giderken kırmızı oje sürülür mü diye merak etmekteyim. İş hayatındaki bey ve bayanlardan fikir almak isterim. Kırmızı ayakkabı giyiyorsun , oje mi sürmeye utanıyorsun demeyin. Ah, vaktinde biri bana, küçükken ona Ahu Tuğba'yı hatırlattığı için annesinin kırmızı oje sürmesini istemediğini söylemişti. Sokağa çıkarken bu tip düşünceler tırnak rengi seçimimi zerre kadar etkilemezken, işe başlayınca birden aklıma geliverdi. Tip olarak da pek benzeriz Ahu Tuğba ile zaten, öyle böyle değil; o yüzden ödüm patlıyor beni Ahu Tuğba sanarlar diye :))


Veee son zamanlarda seyrettiğim en sevimli film. I'm a Cyborg but That's OK. Güney Koreli adıyla Saibogujiman kwenchana. Aslında çok yeni değil. İstanbul 26.Uluslararası film festivalinde gösterilmiş geçtiğimiz nisanda. Yönetmen Chan Wook Park. OldBoy'dan hatırlarsınız. Filme gelirsek sıcacıktı, eğlenceliydi-ki ben eğlenceli film konusunda garip bir zevke sahibim. Romantik komediden hoşlanmayınca, Jim Carrey ve türevlerini hiç de komik ve eğlenceli bulmayınca yelpaze oldukça daralıyor. Yıllar geçiyor, kaliteli bir eğlenceli bir film seyredilmiyor-. Film sadece eğlence unsurları barındırmıyor, buruk biraz. Bir akıl hastanesinde geçiyor. Karakterler çok gerçek, bir o kadar da karikatür gibiler. Film için tanımlayıcı 2 sözcük, yaratıcı ve samimi olur sanıyorum ki. Kendini bir cyborg sanan ve yemek yerse bozulacağından korkan şirin mi şirin bir kızla, insanların ruhlarını çaldığına inanılan bir erkeğin aşkı. İşte trailer da burada.


Havalar serinledi. Sonbahar güzel bir mevsim. Omuzlarımda bir hırka olmasını seviyorum. Yağmur yağsın seyredeyim istiyorum. Bir de işyerimdeki masama şirin ve renkli bir radyo almak.. Tam istediğim organizerı Tunalı Palet kırtasiyede buldum. Çocuklar okula başlayacak, benimse iş için artık hiçbir eksiğim kalmadı!:) Kim korkar hain pazartesiden? :))

19 yorum:

jelatin dedi ki...

Chan Wook Park'a ruhumu satarım.

Ramazandan sonra filan illaki buluşalım.
Ramazan içerisinde de olur Bayan İşkadını.

Kırmızı oje de her yerde sürülür tabii ki. Deli misin ayol.

mahallenin delisi dedi ki...

efenim kırmızı ojenin her yerde sürülebileceğine +1 oy da benden. iş, güç fark eder mi yahu, kırmızı oje sürmeyen kadına kadın denir mi?
(çok abarttım galiba=))

keyifli pazartesiler!

evinkedisi dedi ki...

Sen, o oruç tutmak ile araba sürmek arasındaki korelasyonu gel de bir bize sor! Zaten araba sürmek değil uçurmakla karıştıran bir milletin bir de oruçlusunu tahmin et, şimdi onu dörtle çarp. Her gün sola doğru kayan ve direksiyonun üzerinde uyuma modunda ilerleyen nicesini görüyoruz, üzerimize çıkmalarına ramak kala kornaya basıp uyandırıyoruz :( Neymiş oruçlu ama trafik canavarı, böyle de bir tuhaflık hakim buralarda. Hani, giderken Allah'a ters gitmemiş olayım ama yanımda da birilerini alıp götüreyim hesabı :(

Kırmızı ojeye gelince, iki günde çıkıyor diye hiç oje sürmeyen birisi olarak bu konuda yorum yapamıcam ama bloğuna koyduğun renklere ayrı bir canlılık getirmiş kırmızı, söyleyeyim dedim :)

bembi dedi ki...

bence kırmızı oje günün her saatine, her mekana, her yaşa, her hanıma, her giysiye ve her renge uyar! yeterki ojeler eskiyip dökülmemiş olsun ;) jamie oliver da böyle düşünüyor olsa gerek :P öyle bi dvd seti bulursan bana da haber verir misin :)

Adsız dedi ki...

Kırmızı oje heryerde sürülebilir, çok da yakışıyor herkese bence, kışın bordo da seviyorum ben. Renkli radyo için budun design a bakabilirsin orda çok şirin radyolar görmüştüm. Şebnem

Unknown dedi ki...

Aysecim yeni isin hayirli olsun ancak diyebiliriyorum sanirim :) kirmizi ojeyi bende cok severim, ozellikle yazin ayakta favori, ama eldede cok hos duruyor ama iki gunde bir yenilemek lazim tabikide...

Melmoth dedi ki...

kirmizi ojeler, yüzde yanaklara yerlesen kirmizilik ve gözleri cevreleyen siyahlik. bütün bu yapaylik, yüzdeki pürüzlerin ortadan kaldirilip soyut bir bütünlük elde etme arayisi aslinda kadinlarin ilahi bir varliga donusmeye ne kadar yakin olduklarini gostermiyor mu. istedikleri de bu degil mi. meydan okumak, karsilarina kim gecerse gecsin hayran birakmak. sozun özü, kirmizi oje de sürülmeli, makyaj da yapilmali, hem de masumiyet adina.

geldigim yere bakilirsa bir makyaj postunun tartismaya acilmasi fena olmaz :)

Tugc dedi ki...

Ben stajda sürüyordum valla :)
Ayrıcaaa, Ahu Tuğba'ya çok güldüm cidden..Niye sansınlar yahu :)

Adsız dedi ki...

kırmızı oje her yerde sürülebilir. Renkli oje sürmez benim bile sürmüşlüğüm var. Ahu Tuğba mı? Aklıma bile gelmez.
İyi haftalar
www.zeya.blogcu.com

huysuz dedi ki...

kırmızı oje sürülür kesinlikle. ama sanki bordo daha mı yakışıyo ne bu aylara?

senaaaaa dedi ki...

Bu filmi merakla bekliyorum ben de, Oldboy un pek çok kısmı da bana garip bir şekilde komik gelmişti, adamların çok değişik bir mizah anlayışları var sanırım, kara mizahımsı gibi.. sonbaharın gelmesinin, hırka giyebilmekten başka bir güzelliği daha var o da film festivaleri! :)

daphnevega dedi ki...

jela,
Buluşalım şekerim. Ramazandan sonra olsun, ayarla saatini :)

mahallenin delisi,
ahah! di mi yahu, 1 numaralı dişilik şartı!

evin kedisi,
sabahları okulların açılmasıyla beraber, akşamları da iftara yakın saatlerde yollarda olmamla beraber trafikten iyice nefret eder oldum.

bembi,
:))veririm tabi bembi ne demek! bu kadar destekçi olunca artık kırmızı ojeleri sürmek farz oldu!:)

şebnem,
budun design iyi fikir, artık Ankara'da da var hem!

buket,
evlendikten sonra ilk commentin bu bana!:) bir de burdan mutluluklar diliyim. Bi de 2 günde bir değiştirmek mi?? Bak o mümkün değil işte:)

melmoth,
Aslında o kadar müdahale erkeklere yapılsa onlar da ilahi varlıklara dönüşebilirler bence :)Hem bildiğim kadarıyla erkekler doğallıktan yanaydı? Dünya tersine döndü galiba, ama benim işime gelir :) Evet bir makyaj tartışması çok zevkli olabilir :)

tuğçe,
:))kötü kız kötü kız buuu derler :)

zeya,
Ahu Tuğba fikrini kafama sokan kişiyi dövücem beni dalga malzemesi haline getirdi!:)

huysuz ve tatlı,
bir türlü sevmiyorum bordoyu ama doğru söylüyorsun sonbaharda herkese yakışıyor..

sena,
oldboy bana pek komik gelmemişti ama demek ki farklı insanlara farklı gelebiliyor :) Film festivalleri konusunda çok haklısın ben de bütün kış film seyretmek istiyorum :)

sevgilikeNdim dedi ki...

kırmızı oje herzaman heryerde, hele hele kışın! +1 oy da benden. Kalıcılığı ve parlaklığı için mavalanın oje kurutucusunu üstüne sürerseniz hem düpdüzgün ojelerininz olur, hem hemen kurur, hemde uçları kalkmaz ojenizin. Benim vazgeçemediğim üründür kendisi.

dodo dedi ki...

yapmayın allah aşkına
ben hangi erkek kırmızı ojeden hoşlanır merak ediyorum açıkçası

gezicini dedi ki...

tranquilla! ne zamandır duymamaıştım bu kelimeyi iyi geldi yahu.. ne güzeldir Sicilya'nın yemekleri, balıkları, domatesleri, limoncellosu, ricottası, ekmekleri.. eski zamanlar işte :-)
sevgiler
gorki

Aslı Cin dedi ki...

Tırnakların kısacıksa olur.

Bu arada aşağıdaki yazına ba yıl dııım . Tam kırmızı topukluk !

daphnevega dedi ki...

canan,
ben bunu önceden duymuştum ve ne olduğunu unutmuştum teşekkür ederim, çok işe yarayacak gibi görünüyor.

dodo,
çok şikayetçiyiz galiba??:)

gezicini,
bayram da geliyor, günümün önemli bir kısmı bayramdaki itlaya turlarına bakarak geçiyor!

aslı,
teşekkür ederimm! tırnaklarım kısacık değil, uzun da değil, az uzun :)

k.i.s.d. dedi ki...

Hey birisi iş dünyasına hoş gelmiş, beş gitmişten sonra oldukça geç kalsam da yorum konusunda iş yerinde sürdüğüm oje renklei konusunda bilgi vermek istiyorum.

Gerçi benim bilgi işlemci olduğumu ve bilgi işlemcilerin kıyafet konusunda her zaman diğer personelden şanslı olduğunu söylemeliyim bize kargo pantolon giysek bile kimse KARIŞAMAZ nıhahahahaaaa. (şirket politikasına uyarız o ayrı)

Neyse, sürdüğüm renkler:
* Kırmızı -sedefli
* kırmızı -true red olandan
* Nar çiçeği -mükemmelsin bebeğim
* pemmmmbe
* siyaha yakın bordo -burgundy de derler buna
* normal bordo
* herhalde 3 kere de french yaptırdım epi topu

e renkler de olmasa ne aydınlatacak günümüzü:)

Kolay gelsin.

Adsız dedi ki...

Merhaba,

merak ettim jamie oliver'in dvd si varmıymış ? :) Ben de edinmek istedim şimdi :)))

Bence her şekilde kırmızı oje sürülür...Hem eli daha beyaz gösteriyor..