12 Şubat 2008

Bu iş çok zor yonca

Hala vize başvurusu yapmadık. Ön çalışma yapıyoruz. Bordrolu çalışan olarak yurt dışına çıkmak kolay mı sanıyorsunuz? Öğrenci iken, hatta ve hatta incelediğim kadarıyla ev hanımıyken bile daha kolay. Şimdi size bir liste veriyorum:
*
Bordrolu Çalışan Olarak Belçika Vize Başvurusu


  • Şirketin antetli kağıdına kaşeli ve imzalı olarak, Belçika konsolosluğuna hitaben, işveren tarafından yazılmış şirketteki görevinizi, seyahat detaylarını ve vize talebinizi belirten dilekçe.
  • Şirketin imza sirküleri
  • Vergi levhasının fotokopisi
  • Yeni tarihli faaliyet belgesi fotokopisi
  • Ticari sicil gazetesi fotokopisi
  • Sigorta işe giriş bildirgesi fotokopisi
  • 4 aylık sigorta bilgisi bildirgesi
  • Son 3 aylık bordro fotokopisi
  • Şirketin hesap cüzdanı fotokopisi
  • Gayrimenkul tapu fotokopisi
  • Kredi kartları fotokopisi
  • Turistik gidenlerden otel ve uçak rezervasyonları
  • Ticari seyahatleriniz için Belçika'daki firmadan davetiye
  • 2 resim (Arka fonu beyaz, yeni çekilmiş ve rötuşlanmamış)
  • Pasaport (Vize bitiş tarihi itibariyle en az 6 ay süresi olan, varsa eski pasaportlarınız)
  • Seyahat süresini kapsayan 30.000 euro teminatlı seyahat sağlık sigortası

Oha di mi? Altı üstü 5 gün gidiyoruz. Mavi ile yazılmış olanları hallettim. Şirketin muhasebecisi sağolsun bütün kağıtlarımı çıkardı ortaya. Pasaportumuzu sağ salim teslim aldığımızı da biliyorsunuz. Nevracım sağolsun seyahat sigortamızı da yaptırdı.

Şimdi şöyle ufak bir konu var. Eğer bir arkadaşınızı ziyarete gidiyorsanız, arkadaşınızın size oradaki belediye'den davetiye yollaması gerekiyor. Siz de bu davetiyenin aslıyla birlikte müraacat ediyorsunuz. Haliyle sevimsiz bir iş. Arkadaşınız orada gidiyor, bekliyor, başvuruyor, yine bekliyor, belge çıkınca aslı gerektiği için size postalıyor. Siz burada beklerken kök salıyorsunuz filan. Biz de sonunda şöyle haince bir plan yaptık. Ayşegül davetiye göndermeyecek, biz de arkadaşımızı hiç karıştırmayacağız. Herhangi bir Brüksel otelinden rezervasyon yaptırdık. Yaptırdığımız otel rezervasyonu 1 gün kalana kadar iptal edilebilir bir şey. Vizeyi elimize aldığımız dakika otel rezervasyonunu iptal edeceğiz ve Ayşegülcüğün huzurlu evinde konaklayacağız. Bununla ilgili bir aksaklık çıkmamasını ümit ediyorum. Konsolosluğu arayıp da, Ayşe ve Nevra diye iki kız sizi kandırıyorlar diyecek biri yoktur burayı okuyanların arasında diye umuyorum.

Bu kararı kolay vermedik. Ayşegül orada belediye'ye gitti geldi filan devamlı. Aramızda şöyle konuşmalar geçti:
*
Ayşe: Alooo napıyosun Ayşegüllü, bi haber var mı davetiyeden?
Ayşegül: Evet kızım ben bu sabah Komün'e gittim.
Ayşe: Komün ne lan?
Ayşegül: Komün işte kızım, belediye mi neyse.
Ayşe: Puhahaha, komün müü?
Ayşegül: Kızım bi dinle lan, gülme.
Ayşe: Tamam tamam.
Ayşegül: Ben vatandaş olmadığım için gönderemiyormuşum davetiye filan.
Ayşe: Yok yaa öyle olamaz, ben konsolosluğa söylediğim senin Türk olduğunu, hiç öyle bişey demediler.
Ayşegül: Bana da burdan böyle dediler, buralı bi arkadaşıma yaptırıcam ben ama merak etme.
Ayşe: Ayy çok heyecanlı hadi bakalım. Oradaki diğer insanların aileleri filan gelirken ne yapıyorlarmış?
Ayşegül: Hepsi Fransa'dan alıyormuş vizeyi.
Ayşe: Olur mu be öyle şey? Hepsi mi?
Ayşegül: Evet kızım ya hepsi. Siz de oradan alın.
Ayşe: Ya dur şimdi bir de Fransa çıkarma başımıza.
*
Daha sonra kandırmacalı bir iş olsa da otel rezervasyonunun daha sorunsuz bir çözüm yolu olduğuna kanaat getirdik. Allah sonumuzu hayretsin. Belçika sınırlarında sürünmeyelim.
* *
Gayrimenkul tapu fotokopisi olarak vize görevlisine işte bunum var gibi, hiç hoş olmayan bir parmak işareti yapabilirim. Çünkü hiçbir şeyim yok. E haliyle zaten sanırım normal olan da bu. 25 yaşında, henüz 5 ay önce çalışmaya başlamış birinin yatları-katları olacak değil heralde. Ailenin mi bikaç bişeyini götürmek lazım acaba? Kredi kartımın fotokopisini çekebileceğimi umuyorum. Bir de fonu beyaz bir resim çektirmem gerekiyor.
*
Bütün bunları halledebilirsem sanırım hedefe bir adım daha yaklaşmış olacağız. Bir de acaba üniversitede sınavlara vize denmesinin sebebi bir sonraki seneye geçiş hakkı kazandırması mı?
*
Çok hastayım. TylolHot ve Bepanthene pastil en iyi dostlarım. Ertesi güne hemen iyileşmek için pazar günü bildiğim (ve elbette annemin bildiği) her şeyi denedim. En iyi gelen şeyler portakal suyu ve birinin Vicks krem ile sırtınızı ovup üzerini havluyla kapatması. Ki zaten bu ikincisi her zaman iyi gelir!
*
p.s: Resim de Nevra isyan edip, beni yarı yolda bırakmasın diye ona arada bir yolladığım Brüksel resimlerinden biri. Ben çekmedim. İnternetten aldım. Motivasyon amaçlı kullanıyoruz tepe tepe.

13 yorum:

Adsız dedi ki...

ah canım ya bende yazın ingiltereye gittim, öğrenci ve yeşi pasaportulu olduğum halde istemedikleri belge kalmadı babamdan.ayrıca psaportu uzatmak içinde 1 hafta boyunca emniyet müdürlüğünde süründüm.babamın emekli kartı eksik diye eve yolladı polis beni ben artık sabahtan beri koşa sağa koş sola hala mı olmadı diye ağlaya başladım o halimi gören diğer polis geldi babamın önceden yaptığı başvuru zarfından aldı fotokopisini çekti.yaptı.dedim diğer polis niye yapmadı bu kadar kolaysa.o işleri zorlaştırmayı sever dedi.
ne güzel bir ülkedeyiz ya.ancak işler zorlaşsın.
konsolslukla alakalı işleri allahtan aracı kuruma yaptırdık orada bir sorun çıkmadı.
allah kolaylık vrsin, bence bu kadar uğraşın üstüne 5 gün hiç eve girmeyin, iyice tadını çıkarın.
deniz

$afak dedi ki...

Annenlerin ne kadar taşınmazı varsa götür. Ev, araba, yazlık İsviçre'deki dağ evi falan.

Bütün bunlar "merak etmeyin göçmen olarak belçika'da kalmıcam. aslında fakir değilim ben" demek için. bence her şeyini götür :)

Adsız dedi ki...

dedıgın gıbı avrupaya cıkıslarda bole ezıyetlerle karsılasabılıoruz Turk vatandasları olarak ınsallah ılerde ole sorunlar kalmaz:)))

Adsız dedi ki...

ben arıııcammmmuahahaha:))

Adsız dedi ki...

Ayşecim, annenin babanın üzerine kayıtlı mal,mülk,araç, banka hesap cüzdanı ne geçerse eline fotokopisini koy tabiri caiz ise anamızın nikahını istiyorlar mı? evet istiyorlar.Peki biz ne yapıyoruz onlara gel kardeşim ne olursan gel döviz bırakacan ya nasıl gelirsen gel diyoruz.
Şirketin hesap cüzdanını sadece ortak olduğunda istiyorlar benim bildiğim öyle saçma sepet şey mi olur kafayı yemiş bunlar. Otel rezervasyonu mevzusuna gelince altı üstü beş gün gelip sizi oradan arayacak değiller herhal.
Sakin olmak lazım bu vize işlerinde bünyeyi yıpratmamak, güzel günler bizi bekler demek lazım.Gülmek lazım geçmek lazım.
şimal

Adsız dedi ki...

slm Ayse cim, yurtdısına cıkmanın en kolay yolu bir acente ile turistik gezi bence, cunku pek çok şeyi onlar hallediyorlar ve bu işi sürekli yaptıkları için konsolosluklarda tanıdıkları oluyor. Bizim şirket den bir ekip italya ya giderken italya konsolosluğu herkesi tek tek görücez demiş, ee adam van da, Adana da, Erzurum da dedik olsun 10 dk görüşme için gelecek dedi, hollanda konsolosluğuna hic gitmedik, istanbuldan vize alındı ama 2. ekip bu yıl hollandaya gidemedi çünkü adamlar yine herkesi gorucez demişler ve shengen vizesi olmayanlara vize vermemişler.İstedikleri hesap cüzdanı, şirketin senin maaşını her ay yatırdığına dair olabilir mi? Çünkü biz şirket maaş hesaplarımızın fotokopilerini ve asıl banka cüzdanlarını vermiştik. Bizim şirkette Belçika için Fransa dan vize almış bu arada, ben de yeni öğrendim. Dilerim hersey gönlünüzce olur ve belçikayı senin fotografların ile bizde buradan görmüş oluruz. Sevgiyle Defne

ayçobanı dedi ki...

Cok sinir bozucu bir prosedür!! Ama üstesinden de gelinmesi gereken... Bol motivasyon sizin icin en güzeli!! Cikolatalari, harika bir Hoegarden birasini, tatli bir sehir turunu düsünün :)) Vize icin bir Schengen ülkesinden alindigi taktirde bütün Schengen ülkelerinin sistemine giriyor. Cok da fazla Fransa, Belcika, Almanya fark etmiyor. Verilmemesi icin hic bir neden yok, pozitif olun. Iki tane piril piril insan, turistik amacli bir geziye cikiyorlar!! Sevinmeleri lazim :))

Adsız dedi ki...

Ayşe sana hemen bir otel sitesi vereyim. Genelde bu site kredi kartını alıyor ve 24 saat öncesine kada riptal edebiliyorsun. ama her otelin iptali farklı oluyor iyi okumak lazım. Ben sık sık kullanıyorum, hem otellerde kalmak için hem vize için :)
www.venere.it
Kolay gelsin
Zeya

Adsız dedi ki...

geçmiş olsun en kısa zamanda iyileşmen dileğiyle...

Adsız dedi ki...

Merhaba Ayşe,

Bu kadar stres olmayın. Altı üstü bir vize, isteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü kara :) Otel olayını herkes yapıyor, dert etme. Şirketin hesap cüzdanını istediklerini ilk kez duyuyorum, götürme; ama annenin babanın üstüne ev arsa ne varsa götür. Maksat cüzdan bol gözüksün. Vizeyi alırsınız merak etme, çok gergin tereddütlü olma karşılarında. Banka hesabın varsa aileden biri oraya 10-15.000 YTL yatırabiliyorsa yatırsın. Sen bankadan hesap cüzdanının dökümünü al, sonra parayı geri iade et. Sonra o dökümüde ekle dosyana...

Fransa vizesini işin içine karıştırmayın sakın. Olmadı İtalya'dan ( Schengen ) vizesi alın. İtalya, Fransa'ya oranla daha kolay vize veriyor.

Not: Ben iş hayatına başladığımda yeşil pasaportu, mavisi ile değiştirmedim ve 2 sene boyunca vize istemeyen ülkelere gidip geldim. Kimse de kardeş sen çalışıyorsun bu pasaport geçersiz demedi :)

HMF dedi ki...

Ayse,
moral bozmak gibi olmasin ama ben de hollandaya ayni sekilde gitmeyi planlamisken (yani orada olan arkadasim varken ben hic onu soylemeden sahte otel rez. ile) konsolos efendi benden otelin odendi faturasini talep etti. sasip sasakaldim ve gidemedim:)))umarim sizin basiniza gelmez..

Esterhazy dedi ki...

Sakin Fransa'dan vize alip da Belcika'ya girmek gibi bi cinlik yapmayin. Fransa, hala oyle midir bilmiorum ama en kolay vize veren AB ulkelerinden biri, bunu cakmis olduklarindan vizeyi verdikten ve sen yurduna dondukten sonra donup pasaportunda damgayi gormek istiyor, yani herhangi bi Fransiz sehrinden ulkeye girdigini kanitlayan damga. Yoksa, Fransa seni hayat boyu ignore etme moduna giriyor ki hos degil...
Ya zaten dert etme, mutlaka alirsiniz vizeyi. Benden once yorum yapan cogu insanin dedigi gibi neyiniz varsa maddi olarak, cek fotokopisini gonder. Bence en cok o kisim etkiliyor abileri...Allam ne iskence yaaa, 5 gun gezip bi yerleri goreceksiniz diye...

Ama Bruksel cok tatli bi sehir, gittiginizde "oh beee, iyi ki ugrasmisiz" diyeceksiniz. Kocaman tencerelerde sarap soslu midyeleri yerken vize icin cektiginiz iskenceler hic gelmeyecek akliniza :)

Ankara Konferans Salonu dedi ki...

Otel rezervasyonu mevzusu gerçekten can sıkıcıymış.