5 Kasım 2013

New York - Görülecek Yerler Episode 1

New York'ta 8 gün geçirdim. Hislerimi anlatmaya kelimelerim yeterli değil, aklımı orada bıraktım. Tüm seyahatlerim içinde her zaman özel bir yeri olacak. Keşke bir şekilde tekrar gidebilsem yakın zamanda, keşke bir şekilde biraz daha uzun zaman geçirebilsem orada.

New York için hep kaotik derler, kalabalık derler, güvenli değil derler. Size bir şey söyleyeyim, İstanbul'da hayatını devam ettirmeyi bir şekilde beceren birileri için burası adeta sahil kasabası. Tatilin her dakikası dolu geçti, ayaklarım isyan bayrağını çekti. New York'a giderseniz mutlaka yapmanız gerekenleri mümkün olduğunca az postta toparlayıp listeleyeceğim. Şehir öyle canlı ki, her şeye yetişmek mümkün değil. Muhtemelen ben bu yazıyı yazarken bir sürü harika mekan daha açılmıştır. New York'un tadı sokakta çıkıyor. O yüzden en rahat ayakkabılarınızı giyin ve yürüyün yürüyün yürüyün. Yazacaklarımın arasında birçok turistik aktivite ve rehberlerde de hep karşılaşacağınız şeyin yanı sıra işinize yarayabileceğini düşündüğüm güzel keşifler ve ipuçları da olsun istiyorum.

Her dakikasını hatırlamak istediğim New York seyahatinden notları için önce bir scrapbook hazırladım, şimdi tatil dönüşü ilk defa fotoğrafları da inceleyerek yazmaya başlıyorum, haydi bakalım.

Görülecek yerler

1. Times Square


Dünyanın en popüler meydanı! Şehrin tam göbeğinde, birçok metronun kesişme noktasında. Filmlerde gördüğünüzden de renkli. Burası küçük bir ülke kadar elektrik tüketiyor olabilir. Daha yüksek enerjili bir yerde daha önce hiç bulundum mu bilmiyorum. Etraftaki dükkanlara girip çıkın, Toys'R Us'da kendinizi kaybedin, oturup ışıkların başınızı döndürmesine izin verin. New Yorker'lar elbette metrekareye 500 kişinin düştüğü bu karınca yuvasına bayılmıyor ama bir turist olarak burayı es geçemezsiniz.







2. New York Public Library

Kulağa halka açık kütüphane ve etrafında harika bir parktan daha güzel gelen ne olabilir? Times Square'e çok yakın bu görkemli kütüphaneyi gezerken hemen arkasındaki Bryant Park'a uğramayı ihmal etmeyin. İş çıkışı saatiydi buraya ilk uğradığımızda. Park civarında işten çıkmış içkilerini yudumlayarak sohbet eden insanlar, yavaş yavaş yanmaya başlayan şehir ışıkları.. Bizim şöyle merdivenlerine serbestçe yayılabileceğimiz bir binamız var mı?



 3. Statue of Liberty

Herkes dedi ki heykelin yer aldığı adada bir numara yok, binin Staten Island Ferry'ye, hem Özgürlük Heykelini yakından görün, hem de harika Manhattan manzarasını izleyin. Öyle yaptık. Staten Island Ferry Battery Park yakınından kalkıyor, bedava, 24 saat çalışıyor, yolculuk sadece gidiş 25 dakika kadar sürüyor. Püf noktası: Ferry'ye binerken Özgürlük Heykeli manzarasını kaçırmamak için sağ tarafta oturun.



4. Empire State Building

Şehrin en önemli sembollerinden biri. Çok turistik bir aktivite olmasını hiç sallamayın, muhakkak Empire State'e çıkın. Sokaklarda dolaşırken gökdelenler nedeniyle tam olarak neyin içinde olduğunuzu unutabiliyorsunuz. Burası size New York'un ne kadar görkemli ve sizin ne kadar küçük olduğunuzu hatırlatıyor. Çıkacağınız gün hava durumunu kontrol edin, bulutlar seviyesinde olacağınız için açık bir günde orada olun. Gün batımına göre denk getirirseniz hem gündüz hem akşam halini görüp, harika bir gün batımına da şahitlik edebilirsiniz. Şanslıysanız (teşekkürler New York) hiç sıra beklemeden kendinizi yukarıda bulabilirsiniz.






5. Rockefeller Center

Burası Rockefeller'ların yarattığı küçük bir semt adeta. Fotoğraf karelerine sığmayan binalarla çevrili küçük bir meydan. Her sene Christmas zamanı kocaman bir ağacın kurulduğu ve ortasında buz pateni pistine sahip bu alana uğrayıp koşturmacaya şahit olun, meşhur 30 Rock önünde "Vay be!" deyin. Devasa Lego mağazasına uğramayı da unutmayın. Uzun yıllardır blog arkadaşım olan, fotoğraflarıyla bana ilham veren ve New York aşkımı alevlendiren New York Muhtarı ile de burada tanıştık. Neşesiyle günümüzü aydınlattı, bize bir sürü harika tavsiye verdi. (Biri de Rockefeller Center'ın altındaki harika steak ve hamburgerci Tri Tip Grill)






New York notlarımı görülecek yerler, parklar, Brooklyn ve yeme içme rehberi olarak üç kısımda toplarlamak istiyorum. Bir sonraki postta görülecek yerlere devam ediyorum.

4 yorum:

emelo dedi ki...

Ayşe harika! New York istanbul gibi bir yer benim için.. Tatil için gelip gezip tozmalara doyamam. Ama yaşamak fikri bile karabasan gibi üstüme çöker.. yazını okuyunca benim de ilk NY ziyaretim aklıma geldi.. yaz yaz heyecanla bekliyorum :)))

defne dedi ki...

ooooff vaaay :)

jelatin dedi ki...

ayşecim, times meydanı eskidi yalnız. 20. yaşgünümü orada kutlamıştım ^____^

kokokokokokoko.

morpuu dedi ki...

resmen ''ölmeden önce git ve gör!''duygusunu yaratacak kadar mükemmel gezi yazısı olmus ellerınıze sağlık ve tabıı bu kadar gezebildiğiniz için ayaklarınızada:)